Türkçe'nin gücü konferansı

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Toparlı, Arapça ve Farsça'nın Türkçe için bir tehlike teşkil etmediğini ancak Batı dillerinden gelen kelimelerin bilinçsizce dilimize yerleşmesinin bir dil kirliliği ve yozlaşmasına yol açtığını söyl

Türkçe'nin gücü konferansı

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Toparlı, Arapça ve Farsça'nın Türkçe için bir tehlike teşkil etmediğini ancak Batı dillerinden gelen kelimelerin bilinçsizce dilimize yerleşmesinin bir dil kirliliği ve yozlaşmasına yol açtığını söyledi.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) ile Türkiye Yazarlar Birliği Trabzon Şubesi tarafından ortaklaşa hazırlanan ve Türkçe'deki kirlenmeye karşı işyeri sahiplerini bilinçlendirmeyi amaçlayan 'Burası Türkiye mi? Türkçe Varken Niçin?' adlı broşürün tanıtımı dolayısıyla TDK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Toparlı'nın katılımıyla bir konferans düzenlendi.

TTSO toplantı salonunda düzenlenen 'Türkçe'nin Gücü' konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Toparlı, yabancı kelimelerin günlük hayatın her alanını
istila ettiğini belirterek, Türkçe gibi eski ve köklü bir dilin başta İngilizce olmak üzere Fransızca ve Almanca gibi yabancı dillerin altında kalmasının yanlış olduğunu söyledi. Bilhassa işyeri tabelalarında yabancı isimlerin göze çarptığını kaydeden ve çeşitli örnekler veren Prof. Dr. Toparlı, yabancı isimlere karşı olmadıklarını ancak Türkçe kelimenin büyük yabancı kelimenin ise küçük harflerle yazılmasını önerdi.

Arapça ve Farsça'nın Türkçe için şu anda bir tehlike teşkil etmediğini dile getiren Prof. Dr. Recep Toparlı, "Arapça ve Farsça şu an bizim için tehlike değil. Bu dillerden gelen kelimeler dilimize yerleşmiştir. Bizim için en büyük dert, Batı'dan gelen kelimelerin bilinçsizce dilimize yerleşmesidir.

addelerde, sokaklarda gezerken, 'Acaba burası Türkiye mi?' diye düşünmemize sebep olan bir dil kirliliği ve dil yozlaşmasına tanık oluyoruz. Türkçe, yüzyıllarca köklü iki dilin etkisi altında benliğini
korumuş. Oradan aldığı kelimeyi değişik bir görünüm kazandırarak yeniden hayata sunmuş bir dildir.

Daha dün ortaya çıkmış İngilizce, Fransızca, Almanca gibi diller yokken Türkçe vardı. Türkçe'nin bu dillerin etkisi altında kalması düşünülemez. Bize her zaman başka dillerden giren kelimelerle dilimizin istila edildiğini söylediler. Ancak bizim onlara verdiğimiz kelimeleri söylemediler. Bugün İngilizce'de 400, Sırpça'da ise 9 binin üzerinde kelimemiz vardır. Hatta Sırpça sözlükten bir sayfa açtığınızda sanki Türkçe sözlüğünü görürsünüz" dedi.


Bilgisayar klavyeleriyle ilgili yaptığı bir çalışmayı da dile getiren Prof. Dr. Toparlı, F klavyenin Türkçe yazımına daha uygun olmasına rağmen zorla Q klavyenin dayatıldığını ileri sürdü.

Katılımın oldukça düşük olduğu konferansın sonunda TTSO Başkan Yardımcısı Namık Somel tarafından, Prof. Dr. Toparlı'ya plaket takdim edildi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler