Yıllardır aynaya bakarak yaşıyor
Sabah'a konuşan Artvin'in Borçka ilçesine bağlı doğa harikası Camili köyünde yaşayan Muzaffer Akınay (52) yıllardır yataktan kalkamıyor, hayata aynayla tutunuyor. Dört kardeşin en büyüğü olan Akınay, 14 yaşında bir gün belinde bir ağrıyla uyanıyor. Doktor
Sabah'a konuşan Artvin'in Borçka ilçesine bağlı doğa harikası Camili köyünde yaşayan Muzaffer Akınay (52) yıllardır yataktan kalkamıyor, hayata aynayla tutunuyor. Dört kardeşin en büyüğü olan Akınay, 14 yaşında bir gün belinde bir ağrıyla uyanıyor. Doktor "kireçlenme" diyor ama iki yıl sonra "yanlış teşhis ve tedavi sonucu" belden aşağısı felç kalıyor. Yatağa mahkûm kalan Akınay'ın sağ böbreği, 1987'de sürekli sırt üstü yatmaktan hasar gördüğü için alınıyor. Anne babasını kaybeden, evlenemeyen Akınay'a erkek kardeşi sahip çıkıyor. Sabah erkenden evinin balkonundaki yatağa yatırılıyor, akşama kadar orada kalıyor. Yemeklerini kardeşi yediriyor, tüm diğer ihtiyaçlarını yine kardeşi karşılıyor. Ama Akınay'ı hayata bağlayan şey bir ayna. Akınay, gün boyu kucağındaki aynayla yaşıyor. Evin hemen önünden geçen yoldan herhangi bir ses duyduğunda aynayı kaldırarak bakıyor. Eğer bu bir araç ise işaret bekliyor. İnsan ise konuşmak istiyor. Hayvanlar geçtiğinde bile yine o ayna yardımıyla onları izliyor. Doğanın uyanışını onunla takip ediyor. 36 yıldır hayata mahkum olan bu adam, aynayla yaşama tutunuyor, bütün özlemlerini onunla gideriyor. "Ayna benim ruh ikizim" diyor Akınay... "Eşim, dostum, arkadaşım, sırdaşım" ifadelerini kullanıyor. Sonra da şöyle devam ediyor; "Köye döndüğümde kardeşim gün içinde temiz hava alabilmem için balkona ayrı bir yatak koydu. Bir müddet bu şekilde yattım ancak etrafı göremiyordum, evimin önündeki yolu da. Düşündüm, kardeşimden ayna almasını istedim. 'Ne yapacaksın?' dedi. 'Sen getir, görürsün' karşılığını verdim. Aynayı getirdi, yaptığımı görünce, gözyaşlarına boğuldu. İkimiz de birbirimize sarılarak uzun süre ağladık."
"AYNA BENİM RUH İKİZİM"
Akınay'ın, aynanın hayatındaki yerini anlatırken kullandığı ifadeler onunla ne denli özdeşleştiğini açıklıyor; "Bana yansıttıklarını yaşayamıyorum belki ama görüyorum. 'Bak bu Necati, arkadaşın' diyor. 'Birisi geliyor ama ben tanımadım, belki sen tanırsın bir bak' diyor. 'Çiçekler açtı, doğa uyandı, hadi izle' diyor. Elimdeki ayna 11 yıllık ve ben ona gözüm gibi bakıyorum." Akınay, bizim de yoldan geçerken aynayı görerek yanına geldiğimizi vurgulayarak, "Hiç tanımadığım insanlar aynayı fark edince yanıma geliyor. Beni ziyaret ediyor, çayımı, kahvemi içip gidiyor. İnsanların bana moral vermesi, gözlerindeki mutluluğu ve ışığı, pozitif enerjileri yaşam kaynağım. Ayna sayesinde yüzlerce insanla tanıştım, arkadaşlıklar, dostluklar kurdum. İnanın bu sayede hayata tutundum."