11 yaşından büyükler öldürülüyor
Suriye ordusunun, bir ay süren bombardımanın ardından perşembe günü girdiği Humus'un Bab-ı Amr semtinde katliam yaptığı belirtiliyor.Ev ev baskınlar düzenleyen Esed'e bağlı güçlerin, 11 yaş üstü erkekleri tutuklayarak bazılarını kentin belli yerlerinde in
Suriye ordusunun, bir ay süren bombardımanın ardından perşembe günü girdiği Humus'un Bab-ı Amr semtinde katliam yaptığı belirtiliyor.
Ev ev baskınlar düzenleyen Esed'e bağlı güçlerin, 11 yaş üstü erkekleri tutuklayarak bazılarını kentin belli yerlerinde infaz ettiği bildiriliyor. Muhaliflere göre rejim, katliamları gizlemek için yardım konvoyunun Humus'a girmesine izin vermiyor.
Suriye ordusunun, bir ay süren bombardımanın ardından perşembe günü girdiği Humus'un Bab-ı Amr semtinde katliam yaptığı belirtiliyor. Cesetlerle dolu bir kamyonun bölgeden çıkarken görüldüğü iddia edildi.
Muhalif Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, binlerce insanın gıda, ilaç ve battaniye beklemesine rağmen Suriye yönetiminin, Kızılhaç'ın Bab-ı Amr'a girmesine izin vermediğini açıkladı. Örgüt, semtte 11 yaşın üzerindeki erkeklerin evlerden tek tek toplandığını ve bazılarının infaz edildiğini kaydetti. Muhaliflere göre rejim, Esed karşıtı direnişin sembolü haline gelen semtteki katliamı saklamak için Kızılhaç'ı bölgeye sokmuyor.
Şam ise 'şehirde can güvenliği olmadığı' gerekçesiyle yardım konvoyunun girişine izin vermediğini belirtiyor. Nüfusun yarısının Türkmen olduğu Bab-ı Amr'daki birçok sivilin komşu Jobar mahallesine kaçtığı ifade edilirken, ordu Humus şehirde muhaliflere ait bölgeleri top ateşiyle vurmaya devam ediyor. Yerel Koordinasyon Komiteleri adlı muhalif örgütün, Haldiye, Bab Sbaa ve Hader ilçelerine yönelik havan topu saldırıları düzenlediği bildirildi. Öte yandan İdlib'de muhaliflerin saflarına geçmek isteyen 44 askerin öldürüldüğü iddia edildi.
'MANZARA SON DERECE KORKUNÇ'
BM Güvenlik Konseyi'ne önceki gün Suriye'deki gelişmelerle ilgili bilgi veren BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, ülkedeki durumu, "Manzara son derece korkunç." sözleriyle anlattı. Ban, "Vahşi çatışma sivilleri evlerinde yiyeceksiz, elektriksiz ve tıbbî yardımdan mahrum bir şekilde kapana kıstırdı. Yaralıları tahliye etme veya ölenleri toprağa verme şansı hiç yok. İnsanlar, karı eriterek içme suyu elde ediyorlar. Geçen marttan bu yana aralarında pek çok kadın ve çocuk bulunan 7 bin 500'den fazla insan hayatını kaybetti. Ülke içinde de 100 bin ile 200 bin arasında insan yerlerinden oldu." diye konuştu.
Ban, krizi sona erdirmek için uluslararası toplumun görevini yerine getiremediğini belirtirken, bunun da Suriyeli yetkililere, vatandaşlarına karşı giriştikleri baskıyı daha da artırmaları yönünde cesaret verdiğini kaydetti. Dün İstanbul'da İtalyan meslektaşı Giulio Terzi ile görüşen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da uluslararası toplumun, bu vahşetin sürdürülemeyeceği konusunda en kararlı mesajı Suriye yönetimine iletmesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, "Bu kararlı mesajın hangi yöntemlerle iletileceği konusu ise bahsettiğiniz hususlar (silahlanma) dahil olmak üzere Suriye yönetimince bilinmeli ve bu vahşet durdurulmalıdır. Biz Suriye devleti iflas etmeden, devlet yapısı çözülmeden devletin halkla barışmasını istiyoruz. Artık vakit geçirilmeden Arap Ligi planı uygulamaya konulmalı.'' dedi.
GAZETECİLERİN CESETLERİ TESLİM EDİLDİ
Suriye'de geçen hafta öldürülen iki Batılı gazeteci Marie Colvin ve Remi Ochlik'in cesetlerinin, Fransa ve Polonya'nın Şam büyükelçiliklerine teslim edildiği bildirildi. Cesetlerin Şam'daki Fransız hastanesine teslim edildiği, Paris'e nakledilene kadar naaşların morgda tutulacağı kaydedildi. İngiliz Sunday Times için çalışan Amerikalı gazeteci Colvin ve Fransız foto muhabiri Ochlik, Humus'un Bab-ı Amr semtinde bulundukları binaya roketlerin isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmişti.