Mısır, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların sona erdirilmesi için bir öneri sunarak, İsrail ve Hamas'a salı sabahı 09.00'dan itibaren ateşkes uygulamaları yönünde çağrıda bulunmuştu. İsrail hükümeti, Mısır'ın ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı.

 

 

Kahire yönetiminin önerdiği ateşkes, karadan, denizden ve havadan gerçekleşecek bombardımanın önüne geçmeyi hedefliyor. Ateşkes ayrıca, sınır kapılarının açılarak sivillerin güvenli geçişinin teminatının sağlanmasını içeriyor.

 

 

Öneriye göre, taraflar silahların susmasının ardından 48 saat içerisinde Kahire'de bir araya gelerek görüşme gerçekleştirecek.

 

 

(İsrail'in Gazze'ye yönelik bir haftasını dolduran saldırılarında şimdiye kadar 189 kişi ölmüş, 1400 kişi yaralanmıştı.)

 

 

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, "Medyada gördüğümüz ateşkes haberleri konusunda hiç kimse bize resmi ya da gayriresmi bir teklifte bulunmadı. Fakat eğer teklifin içeriği doğruysa, bu teslim olmak ve diz çökmek anlamına gelir ki biz bunu derhal reddediyoruz" açıklamasını yaptı. Tugay, "Düşmanla savaşımız şiddetlenecektir" diye ekledi.

 

Hamas Sözcüsü Fevzi Barhum, "Kapsamlı bir anlaşma sağlanamadan ateşkes yapmayı reddediyoruz. Savaş zamanında önce ateşi kesip sonra müzakere etmezsiniz" dedi. Hamas olarak bu konuda resmi bir teklif almadıklarını söyleyen Barhum, "Direniş silahları kırmızı çizgimizdir" ifadesini kullandı.

 

 

Mısır'ın ateşkes önerisi, Kahire'de İsrail'in operasyonlarını tartışmak üzere gerçekleşecek Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısının hemen öncesinde geldi. Basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesi konuşan Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil Arabi, "Dünya, savaş suçları işleyen İsrail sömürgeciliğinin gerçek yüzüne şahit oluyor" dedi.

 

Toplantıya katılan liderler, Mısır'ın her iki tarafa ateşkes çağrısını ve Filistin'in 'uluslarası koruma' talebini desteklediklerini açıkladı.

 

 

ABD Başkanı Barack Obama, her yıl Beyaz Saray'da düzenlenen iftar etkinliğinin ardından, Mısır'ın Gazze'de ateşkes teklifini 'umut verici' olarak değerlendirdi. Gazze'de sivillerin ölmesinin ise bir trajedi olduğunu söyledi.

 

Ancak Hamas'ın İsrail'e roket saldırılarının 'affedilemez' olduğunu söyleyen Obama, "Açıkça söylemek istiyorum ki hiçbir ülke vatandaşlarına rasgele roketler atılmasını kabul edemez. Bu bakımdan, Hamas'ın bu affedilemez saldırılarına karşı İsrail kendini koruma hakkına sahiptir" dedi.

 

 

Ateşkes çağrısını değerlendiren ABD Hükümet Sözcüsü Jan Psaki de, "Mısır'ın ateşkes çağrısını memnuniyetle karşılıyor, bu çabanın mümkün olduğunca çabuk bir biçimde tarafları sakinleştirmesini umuyoruz" dedi.

 

 

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 189'a, yaralıların sayısının 1400'e yükseldiği belirtildi.

 

Gazze'de görevini fiili olarak yürüten eski Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail'in düzenlediği hava saldırılarında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerinde biri kadın olmak üzere iki yaşlı Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. İki Filistinlinin ölümünün ardından İsrail'in operasyonunda hayatını kaybedenlerin sayısının 189'a çıktığı belirtildi.

 

Gazze'den İsrail'e atılan füzeler nedeniyle çoğu panik sonucu olmak üzere 211 İsraillinin de yaralandığı bilgisi verilmişti.

 

Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında operasyon başlattığını duyurmuştu.

 

 

Gazze yönetiminin eski başbakanı İsmail Haniye, "Filistin'in kahraman evlatları dik duruşunuz ve sabrınız için sizlere teşekkür ediyorum. Halkımızın ve bizim başımızı eğdirmediniz" dedi.

 

Önemli bir süreçten geçildiğini ifade eden Haniye, "Kassam'ın direnişini görüyorsunuz. Kuşatma, Filistinlilerin güç ve kudretini yıkamadı. Kuşatma bozguna uğradı. Hamas ve savaşçılarının gücü bir hareketin, bir kesimin veya grubun gücü değil. Tüm Filistin halkının gücüdür. Kendisi için değil; Kudüs için, Batı Şeria için, Gazze için ve tüm Filistin için savaşıyor" diye konuştu.

 

İsrail'in uygulamalarının barışın önündeki engel olduğuna vurgulayan Haniye şu sözleri söyledi:

 

"Dünya, savaşı bizim başlatmadığımızı anlamalı. Bu savaşı biz başlatmadık. Her damla kan bizim için çok pahalı ve azizdir. Bu dökülen kanlar davamıza daha da sarılmamızı sağlıyor. Görüşmeler ve bazı kardeş ülkelerin girişimleri var. Halid Meşal ve diğer arkadaşlarımız dışarıda çalışmalarını devam ettiriyor. Sorun durmakta ve sakinleşmekte değil. Sorun Gazze'nin mevcut durumunda. Kuşatma, bombalama, öldürme, baskı ve tutuklamalar devam ediyor. Gazze'de çalışan işçilerin hak edişleri aylardır İsrail düşmanı tarafından engelleniyor. Burada yaşayan insanlar beş kuruş almadan yaşamaya çalışıyor. Sorun bu sancının her Filistinlinin evine yaydığı acıdadır. Bu boğucu kuşatmanın bitmesi gerekiyor. Kudüs'te devam eden tutuklamaların bitmesi gerekiyor. İsrail'in bu uygulamaları barışa engeldir."

 

 

Kasım 2012'de Gazze'de 167 Filistinlinin öldüğü Savunma Sütunu Operasyonu'nunda İsrail fosforlu gaz kullanmıştı. Hamas'ın askeri kanadının lideri Ahmed Caberi'nin yaşamını yitirmesiyle şiddetlenen çatışmalar sekiz gün sürmüştü.

 

Yaşanan kriz dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin arabuluculuğunda çözüme kavuşmuştu. Mursi'nin ateşkes için yürüttüğü diplomasi Türkiye'nin de desteğini almıştı.