KOAH hastaları kışta risk altında
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, KOAH hastalarının kış mevsiminde birçok bakımdan risk altında olduğunu, belirtti
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, KOAH hastalarının kış mevsiminde birçok bakımdan risk altında olduğunu, yağışlı, sisli, soğuk havaların bu tür hastalarda şikayetleri arttırdığını belirtti.
Prof. Dr. Özlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KOAH'ın akciğerlerdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak nefes alıp verme, bilhassa nefes verme sırasında hava akımının kısıtlanması ile karakterize, süreğen bir hastalık olduğunu vurguladı.
Hastalığın toplumsal açıdan önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Özlü, şunları söyledi:
''Hastalık, kişiyi zamanla başkalarının desteğine bağımlı hale getirmekte, malul etmekte, kalıcı işgücü kaybına yol açmakta ve yıllarca çok pahalı tedavi maliyetleri getirmektedir. Tüm dünyada erişkinlerde en sık rastlanan hastalıklardan birisidir. Hastalık nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma, hırıltılı solunum ve morarma gibi yakınmalara yol açar. Ancak, bu şikayetler ani başlayıp, kısa süren, gelip-geçici bir şekilde olmayıp, aylarca, yıllarca devam eden ve giderek artma gösteren bir seyir izler.''
KOAH hastalığının sıklıkla uzun yıllar sigara içmiş, 50-60 yaşlarındaki erkeklerde görüldüğünü belirten Özlü, ''Hastalık, sigara içen kadınlarda da görülmektedir. Çok nadiren sigara içmeyen kişilerde ve daha erken yaşlarda da rastlanabilir'' dedi.
-''KOAH hastaları kış mevsiminde risk altında''-
KOAH'ın mevsimle ilişkisi bulunduğunu da belirten Özlü, şu bilgileri verdi:
''KOAH hastaları kış mevsiminde birçok bakımdan risk altındadır. Yağışlı, sisli, soğuk havalar bu hastalarda şikayetleri artırmaktadır. Kışın soba ve kaloriferlerin yanmasıyla bacalardan ortama dağılan dumana bağlı hava kirliliği bronşitli hastalarda krizlere neden olabilmektedir. Yine soğuk, yağış nedeniyle ev içi, iş yeri gibi kapalı mekanlarda daha çok zaman geçirilmekte buna bağlı olarak kapalı alanlarda içilen sigara ve ısınma amaçlı yakıtlardan çıkan oda havası kirliliği hastalığın kontrolünü zorlaştırmaktadır. Soğuk havalarda nezle, sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının artması sonucu bronşitli hastalar burun yerine ağızdan nefes alıp vermek zorunda kaldıklarından hava yollarının ısı ve neminin düşmesine bağlı bilhassa geceleri nöbetler ortaya çıkmaktadır.''
-''Hastaların olumsuz koşullardan korumaları gerekmektedir''-
Soba veya kalorifer nedeniyle ev içi ortamın nispi nem oranının çok düştüğünü kaydeden Özlü, şöyle devam etti:
''Böyle ortamda özellikle uyurken ağızdan nefes alıp veren hastalarda havayollarını kurutmakta ve gece öksürük, nefes darlığı gibi yakınmalara neden olmaktadır. Kış aylarında salgınlar yapan soğuk algınlığı, grip gibi viral solunum sistemi enfeksiyonları, bronşitli hastalarda normal kişilere göre daha ağır geçmekte ve krizleri başlatabilmektedir. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesiyle kış aylarında bronşitli hastaların çoğunun sorunları artmakta ve almakta oldukları tedavi yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle bronşitli hastaların bahsi geçen olumsuz koşullardan mümkün olduğunca kendilerini korumaları gerekmektedir. Kapalı ortamlarda sigara içilmemeli, sık havalandırılmalı, soba kullanılıyorsa boru ve bacalar temizlenip iyi drenaj sağlanmalı, gece oda havası nemlendirilmeli, grip salgınlarında olabildiğince kalabalıklarla temastan kaçınılmalı ve kirli havalarda zorunlu olmadıkça dışarıya çıkılmamalıdır. Bu tedbirlere rağmen durumlarında her zamankinden farklı olarak kötüleşme hisseden hastaların hekime başvurmaları ve tedavilerinin güncelleştirilmesi gerekmektedir.''