Şota ve Arçil'den büyük öfke
Gürcistan ile Rusya'yı karşı karşıya getiren savaş ülke dışındaki Gürcileri de etkiledi.
Bir zamanlar Trabzonspor'da top koşturan, futbolcu Şota ve Arçil Arveladze kardeşler de bu Gürcü'lerden. Bir süre top koşturduğu AZ Alkmaar takımında şimdi yardımcı antrenör olarak görev yapan başarılı futbolcu Şota Arveladze, ikiz kardeşi Arçil'i, gelişmeler sonrası aileleri ile iletişim kopukluğu yaşamaları üzerine Batum'a gönderdi.
Uçağa binmeden önce açıklamalarda bulunan Arçil, çok üzgün olduğunu, savaşta masum sivillerin orantısız bir güç ile Rus güçleri tarafından öldürüldüğünü, buna tüm dünyanın seyirci kaldığını söyledi.
Arçil, "Son iki günde binlerce insanımız katledildi. Ailemiz Batum'da ikamet ediyor. Şota'nın çocukları da orada, annem babam da. Son bir gündür iletişim hatlarının da kopmasından dolayı kendilerinden haber alamıyoruz. Bize ihtiyaç olması durumunda savaş için hazırız. Kimse savaşı istemez fakat futbolcu da olsak zorunlu kaldığımızda vatan için mücadeleye hazırız. Karşınızda bir dev olsa bile."
Kardeşini Gürcistan'a gönderen Şota ise, Amsterdam Schiphol havalimanında yaptığı açıklamada batılıların bu savaşa seyirci kaldığını söyledi. "Bundan kötü bir durum daha insanın başına gelemez. Tüm yakınlarım, eşim, çocuklarım, annem, babam ve tüm akrabalarım Gürcistan'da. Savaşın ortasındalar. Savaşın ikinci gününde iletişim hatları kesilmesi nedeniyle Arçil'i Amsterdam'dan Gücistan'a gönderdim." diyen Şota, "Ben bu savaşın bir an önce bitmesini temenni ediyorum. Bu zamanda 21. yüzyılda, bu savaş çok korkunç. Sivil hedeflerin Ruslar tarafından açıkça vurulması korkunç bir durum. Bunu sadece Ruslar yapabilir. Kendilerine yakışanı yapıyorlar. Sivilleri katlediyorlar. İnsanlık bu mu? Tüm dünya susuyor. Hiç kimse bir şey söylemiyor. Yıllardır tüm batı ülkelerine bağırdık çağırdık Gürcistan'a yardımcı olun diye. Fakat kimse bize yardım etmedi. İki günde Gori ve Poti, oraya yakın şehirler yerle bir edildi. Başkentimiz Tiflis kaldı. Sanıyorum savaş oraya da sıçradı. Çocuklarım ciddi savaş tehlikesi altında. Batum'a yakın Poti şehri bombalandı. Ruslar acımadan vurarak geliyor. Batum'u bombalayamayacaklarını kim garanti edebilir?" şeklinde konuşarak tepkisini deli getirdi.
Avrupa ve dünyanın savaşı engelleyememesine de tepki gösteren Şota, "Hollanda'nın AZ Alkmaar takımında yardımcı antrenör olarak görev yapıyorum. Arkadaşlarım ve teknik heyet iyi dileklerini ilettiler. Fakat batılıları biliyorsunuz; çok duyarsızlar. Rusya'nın karşısında batının sustuğu gibi tüm dünya da susuyor. Biz Rusya'dan Gürcüler olarak korkmuyoruz fakat gücümüz yetmiyor." diye konuştu.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili'nin eşi Sandra Roelfonds'un Hollanda asıllı olduğu hatırlatılarak, Hollanda'nın savaşı engellemek adına bir şey yapıp yapamayacağı sorusuna, Şota, "Hollanda ne yapabilir ki? Bir kaç cılız temas oldu. Faks çektiler. Fakat Ruslar Hollanda'yı mı dinleyecek? Sadece temennide bulunuyorlar, savaşı durdurun diye. Nasıl durduralım? Karşında dev bir devlet ve acımasız bir ordu var. Gücümüz yetmiyor. Biz 1000 tankı nasıl durduracağız. 100 bin ordu ve binlerce savaş uçağını, orantısız bir gücü nasıl durduracağız? Avrupa Birliği ülkelerinin yetkilileri Brüksel'de oturarak sadece temennide bulunuyorlar. Somut adım atmıyorlar. Beyler nasıl olsa aylık 25 bin euro maaşlarını alıp yatıyorlar. Demokrasi ve özgürlük diyorlar, hepsi hikaye. Ben bu dünyadan bir şey beklemiyorum. İstese Avrupa Birliği ülkeleri bu savaşı anında durdurabilir. Ben de Hollanda'da yaşıyorum, dengeleri çok iyi biliyorum. Ama yapmıyorlar." karşılığını vererek, savaşı durduramayan dünyaya yönelik eleştiri ve sitemlerini sürdürdü.
Türkiye - Gürcistan ilişkilerine de değinen Şota, şöyle konuştu: "Türkiye iyi ki komşumuz. Türkiye de olmasa tamamen yalnızız. Düşünebiliyor musunuz 21. yüzyılda 300 milyonluk bir ülkenin, 5 milyonluk ülkeye saldırması ve onu batıya yaklaşmasından dolayı yok etme planları gerçekten çok korkunç bir durum. İnanılmaz bir durum. Bu savaşın asıl nedeni Osetya değil. Orada yüzde 90'nı Gürcistan nüfusuna kayıtlı insanlar yaşıyor. Gürcistan NATO'ya üye olmak istiyordu. Bir yönü ile Rusya'nın kuklası olmak istemiyordu. Rusya da bunu kabul etmek istemiyordu. Osetya bahane oldu. Rusya bizi yok etmek için hazır bir bahane buldu. Aslında bu savaş Azerbaycan ve Ukrayna için de bir göz dağı. 'Bakın, siz de bana karşı gelirseniz, sonunuz Gürcistan gibi olur' diyorlar. Onların bunu iyi değerlendirip analiz etmeleri gerekiyor. Bu gün Rusya bana dokunmuyor diyemezler. Ruslar, istedikleri zaman onlara da bombalar atar. Türk Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'nın iyi niyet temaslarını izliyoruz fakat konuşmak yetmiyor. Ruslar acımadan halkımızı öldürüyor. Ben sporcuyum, politikacı değilim. Fakat iki gözüm tüm gerçekleri açıkça görüyor. Büyük balık küçük balığı yutmak için acımadan saldırıyor. Bu savaşı durdurmanın bir yolu olmalı. Tüm dünya Rusya'dan korkuyor. Biz korkmuyoruz abi, ne yapalım gücümüz de belli. Gücümüz yetmiyor. Dengesiz bir güç var. 3 günde binlerce vatandaşımız öldü. Ama biz yılmadan mücadele edeceğiz. Gerekirse futbolu bırakır vatanımızı savunmak için savaşa gideriz. Biz korkmuyoruz. Bir insan ülkesiz ne yapabilir ki? Ülkemizi korumak için hepimiz, son kanımıza kadar savaşmaya hazırız."
İki ülke ilişkileri balamında Türk müteşebbislerin Gürcistan'da açmış olduğu okullara da değinen Şota, "Bu okullar bu iki ülkenin bağlarını sağlamlaştırıyor. Savaş ortamında bile ülkeyi terk etmiyorlar. Türkiye bizim için büyük bir değer. Aslında akrabalık ilişkileri de çok fazla." değerlendirmesinde bulundu.
Şota son olarak, şunları söyledi: Biz iki gündür ciddi savaşlar içinde canlarımızı veriyoruz. Fakat kimse ses çıkarmıyor. İnşallah bu günleri de atlatacağız. Gori yakınlarında akrabalarımız da var. Bir kısmından haber alamıyoruz. Allah rızası için herkes inisiyatifini ele alıp ne yapacaksa bir an önce yapsın. Hollanda'da 450 bin üzerinde Türk yaşadığını biliyoruz. Onların batılı ve Hollandalı dostlarına çağrıda bulunmalarını, bir de ülkede evsiz kalan insanlara karşı yardımda bulunmalarını istiyorum. Yardımlar için acele etsinler, zaman kalmıyor. Bir ülke yok edilmek isteniyor."