Vatikan, Filistin'i resmen tanıdı!

Vatikan'ın Filistin'i devlet olarak resmen tanıdığı bildirildi. Associated Press ajansının haberine göre, Vatikan yönetimi bugün nihai şekli verilen ancak imzalanması gereken bir anlaşmada Filistin devletini resmen tanıdı. Bunun Vatikan ile Filistin devle

Vatikan, Filistin'i resmen tanıdı!
Vatikan'ın Filistin'i devlet olarak resmen tanıdığı bildirildi.
 
Associated Press ajansının haberine göre, Vatikan yönetimi bugün nihai şekli verilen ancak imzalanması gereken bir anlaşmada Filistin devletini resmen tanıdı. Bunun Vatikan ile Filistin devleti arasında müzakere edilen ilk yasal belge olduğu ve "resmi bir tanıma" anlamına geldiği belirtildi.
 
Vatikan, BM Genel Kurulu tarafından 2012 yılında Filistin devletinin tanınması yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılamıştı.
 
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın cumartesi günü Papa Franciscus ile bir araya gelmesi bekleniyor.
 
FİLİSTİN'İ KAÇ ÜLKE TANIDI?
 
Büyük felaketin 67. yıl dönümü yaklaşırken, Filistin'i devlet olarak tanıyan ülke sayısının 135'e ulaşması, "tüm dünyanın Filistin'i tanıma eğiliminde olduğunu" gösteriyor.
 
İsrail'in tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulmasının 67'inci yıldönümü yaklaşırken, Filistin'i devlet olarak tanıyan ülke sayısı 135'i buldu.
Filistinliler, topraklarından zorla sürülen atalarının yurduna dönme haklarına sahip çıkmak için, İsrail'in kuruluş yıldönümü olan 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük Felaket) günü olarak anıyor.
İsrail'in tarihi Filistin topraklarında kurulduğu yıl olan 1948'den beri Yahudi devletine karşı devam eden Filistin mücadelesi ise bazı tarihi evrelerden geçerek bugüne ulaştı.
İsrail'e karşı 50'lili ve 60'lı yıllarda silahlı mücadele öne çıkarken, daha sonraki yıllarda Tel Aviv yönetimi ile barış görüşmeleri de yapılmaya başlandı.
 
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) 1988'de İsrail'in varlığını tanıdı. Bu karar, "iki devletli çözüme" rıza gösteren FKÖ ile İsrail arasındaki görüşmelerin önünü açan en önemli adım oldu.
1991'de İsrail ile Filistin tarafı arasında Madrid Konferansı olarak anılan barış görüşmeleri başladı. Daha sonra ise Oslo Anlaşması'na varan görüşmelere geçildi.
 
İki taraf arasındaki barış görüşmelerinin çökmesi ise Filistin tarafını, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum nezdinde "1967 sınırları temelinde kurulacak bir Filistin devletinin tanıması" yönünde çaba göstermeye sevk etti. Bununla birlikte Filistin, geçtiğimiz Nisan ayında resmi olarak üye olduğu Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi devletler arası kuruluşlara katılma yönünde bir politika takip etmeye başladı.
BM'de 2012 yılında "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü kazanan Filistin için uluslararası destek de giderek artmaya başladı.
 
AVRUPA'DA FİLİSTİN'E DESTEK ARTIYOR
 
Geçtiğimiz Ekim ayında Filistin'i resmen devlet olarak tanıyan İsveç ile Avrupa Birliği (AB) ülkesi oldu.
AB üyeliklerinden önce bu yönde adım atan Avrupa ülkeleri arasında ise Polonya, Romanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve Malta da bulunuyor.
 
Böylece Filistin'i resmen devlet olarak tanıyan ülke sayısı 135'e ulaşırken, İsveç'in bu adımı birçok Avrupa başkentinde de karşılık buldu.
Filistin'in devlet olarak tanınmasına yönelik girişimler Avrupa ülkelerinde artış göstermeye başladı ve İngiltere, İspanya, Fransa, İrlanda ile Belçika parlamentoları bu yönde bağlayıcılığı olmayan kararlar aldı.
Bununla birlikte Avrupa Parlamentosu, Filistin devletini sadece "prensipte" tanımakla yetindi. Filistini tanıyan 135 ülkenin büyük bölümünü ise Afrika, Asya ve Latin Amerika devletleri oluşturuyor.
 
Filistinlilerin yarıdan fazlası vatanlarından sürüldü
Filistinliler, 14 Mayıs 1948'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulması nedeniyle 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük Felaket) olarak anıyor. BM'nin 1950 yılında yayımladığı rapora göre, dönemin Filistin nüfusunun yarıdan fazlası (957 bin kişi) vatanını terk etmek zorunda kalarak sığınmacı konumuna düştü.
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, tarihi Filistin topraklarının yüzde 85'i bugün İsrail'in kontrolünde bulunuyor. Filistin halkı ise topraklarının ancak yüzde 15'ini kullanabiliyor. İsrail, 1967 yılında işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da da Yahudi yerleşim yeri inşaatlarına devam ediyor. İsrail güçleri, Batı Şeria'nın çeşitli kentleri ile Doğu Kudüs'te sık sık baskınlar düzenleyerek, çeşitli iddialarla Filistinlileri gözaltına alıyor.
 

 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler