Eğitim-Bir-Sen bir yıl daha yaşlandı
Eğitim- Bir- Sen Trabzon Şube Başkanlığından bir basın açıklaması yapıldı. İşte O açıklama;“14 Şubat Günü özellikle de bu yıl tüm camiamız için değeri ikiye hatta üçe katlanan bir gün olmuştur.Öncelikli olarak değer kaynağımız, Peygamberimiz, Rehberimiz H
Eğitim- Bir- Sen Trabzon Şube Başkanlığından bir basın açıklaması yapıldı. İşte O açıklama;
“14 Şubat Günü özellikle de bu yıl tüm camiamız için değeri ikiye hatta üçe katlanan bir gün olmuştur.
Öncelikli olarak değer kaynağımız, Peygamberimiz, Rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) in doğum gününü bu gün; kuruluş yıldönümümüzle birlikte kutluyoruz. Bu iki önemli olayın birleşmesi bizi ayrıca mutlu etmiştir, bütün camiamıza ve insanlığa hayırlı olsun. Temennimiz odur ki bu güzel çakışma ülkemizin her karışında var olan Eğitim-Bir- Sen’in ülkemiz genelinde de tek yetkili sendika olacağının işareti olur.
Ayrıca bütün sevgililere abartıya, tüketim çılgınlığına, ahlakımızı ve kültürümüzü yozlaştırmadan özel ve güzel bir gün geçirmelerini ve sevgilerini bütün yıla yaymalarını temenni ediyoruz.
14 Şubat 1992’de rahmetli Mehmet Akif İNAN önderliğinde bir avuç adanmış insan tarafından kurulan Eğitim-Bir-Sen haksızlıklara karşı ve özgürlük için örgütlü mücadele anlayışıyla yola çıktı. Ekonomik haklar ve özlük hakları için mücadele etmenin yanında öğretmenlerin mesleki niteliğini geliştirmek için de mücadele eden sendikamız bunun göstergesi olarak eğitim-öğretim alanına özgü birçok bilimsel araştırmalar, paneller ve sempozyumlar düzenlemiştir. Öyle ki ülke tarihinde ve sendikal mücadele tarihinde ilk defa ‘Uluslar arası Eğitim Felsefesi Kongresi’ düzenleyerek alanında uzman 100’den fazla bilim adamıyla eğitimi masaya yatırmış ve geleceği şekillendirme adına ürün ortaya koymuş bir sendikadır Eğitim-Bir-Sen.
Tavandan tabana değil, tabandan tavana bir yol izleyerek ve fildişi kulelerden bakmadan her üyenin görüşüne değer vererek çizdik yol haritamızı. Bu da üyemizi sendikasını sahiplenmeye iterken diğer eğitim çalışanlarının da sendikamıza olan teveccühünü artırdı. Zaten bu gün ulaştığımız sayı ile ülkemiz genelinde en büyük sendika olmamız da bunun sonucudur.
Sendikal mücadelemizi hep hukuki zeminde yapmaya dikkat ettik. Üyelerimizin uğradığı haksızlıklar ve idarenin yanlış uygulamaları karşısında yasal yolları ve hukuku her zaman işlettik. Bunun sonucu olarak elde ettiğimiz onlarca kazanımın yanında devam eden davalardan da çalışanlar lehine kararlar çıkacağı beklentisindeyiz.
Kurulduğumuz günden beri sözümüzün ve kalemimizin gücüne inandık. Birilerinin peşinden çekilmeye müsaade etmediğimiz gibi kimsenin önünde de yuvarlanmadık. Çerçevesi devlet tarafından çizilen ve çerçevesi devlete karşı çizilen bir anlayışa asla sahip olmadık. Üyemizden aldığımız güç ve sorumlulukla ne konuşmaktan kaçındık ne de masadan kalktık. Toplumun değerleriyle barışık olduk, meydanlara çıktığımızda toplumdan tepki değil teveccüh gördük.
Sendikacılığı, kuralsızlık, çıkar ilişkileri, baskı ve tahakküm aracı olarak kullanmadık. Sivil toplum örgütü olmanın gereği olarak ülkenin sivilleşmesine katkıda bulunduk. En son birilerinin canını yakacağını bile bile Anayasa değişikliği referandumuna destek olduk. Beklentimiz darbe ürünü anayasanın tamamen değişmesi ve gelişen Türkiye’ye ayak uydurabilen bir sivil anayasadır ama atılan her adıma da destek olmak görevimizdir.
Gelecek örgütlenmede ve sivil toplumculuktadır. Dünya’da insanlar üye oldukları sivil toplum örgütü sayısı kadar değer kazanırken bundan uzak kalmak çağın gerisinde kalmak olacaktır. Hep şikâyet etmektense çözüme katkıda bulunmak her ülke vatandaşı için bir sorumluluktur.
Eğitim Çalışanları olarak yeni bir eğitim döneminin başlangıcında sorunları olmayan bir eğitim ortamında çalışmayı bizler de arzu ediyor ve hak ettiğimizi düşünüyoruz.
Ancak insanın olduğu yerde sorun olmamasının yeniliğin kapısına kilit vurmak olduğunu da biliyoruz.
Bizler Eğitim Bir Sen ailesi olarak sorunların çözümü için çaba harcayan ve öncelikli olarak iletişim kapılarını zorlayan tarafta olmaya devam edeceğiz. Acizliğini bağırmakla örtmeyi bir hüner sayan değil, doğru bildiğini ve olması gerekeni en yüksek perdeden dillendiren, çalışanların ihtiyaçlarını önemseyen, yüze karşı başka köşeyi dönünce başka arayışlar içine girmeyen, dün ak dediğine menfaatleri elden gittiği için bu gün kara diyen bir yaklaşım içerisinde olmayan bir duruş sergiledik. Bundan sonra da sergilemeye devam edeceğiz.
Eğitim alanında yapılan uygulamaların hiç şüphesiz hepsi doğru değildir. Bize göre doğru olsa başkalarına göre doğru olmama ihtimali de vardır. Ancak yanlışlara karşı hak arayışı mücadelesi devam ederken birilerinin kendilerini başkalarından daha özel hissederek hukukla aşamadığı kendince sorunları dayı veya dereler ile aşma arayışına girmesini doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Bizce bütün eğitim çalışanları özeldir. Kimse kendisini başkalarından daha iyi imkânlarda çalışma mecburiyeti veya hakkı içerisinde görmemeli veya bu anlama gelecek arayışlar içerisine girmemelidir. Benim dayım var, aynı derenin balığıyız, diyerek ikiyüzlü bir yaklaşım içerisine girmenin kamuoyu nezdinde de değer artırıcı bir durum olduğu kanaatinde değiliz.
Sorunların en aza indiği, bütün çalışanların daha mutlu olduğu bir iş oluşması, insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla bireye gereken değerin verildiği bir Türkiye özlemiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Mehmet KARA
Eğitim-Bir-Sen Trabzon Şube Başkanı
İL DİVANI
Konuşulan Konular
2010 yılında yapılan çalışmları değerlendirdik, üyelerimizin mali ve özlük hakları ülke gündemi ile ilgili konulara ilgi gösterdik. Üye çalışmalarımızı devam ettirdik. 2010 yılında yapılan referandum için ülkemizin demokrasi ve özgürlükler adına elde edeceği kazanımlar için destek olduk. Bu anlamda yapılacak yeni anayasa için destek ve baskı unsuru olmaya devam edeceğiz.
Özellikle kongreden sonra Trabzon özelinde Milli Eğitim Müdürlüğünü bütün birimlerini kapsayacak şekilde ziyaret ettik. Basın kuruluşlarımızın bir kısmını ziyeret ettik ziyaretlerimizi zamana yayarak devam ettireceğiz. Siyasi parti il yönetimlerini, üniversite fakülte dekanlıklarını, sivil toplum kuruluşları il temsilciliklerini ziyaret ettik bu ziyaretlerimiz yine devam edecek.
Önümüzdeki Dönem İçin Yapılacak Çalışmalar: Milli Eğitim Müdürlüğüyle işbiliği ve iletişim devam edecek, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, dernekler ve diğer kurumlarla iletişim sürekli canlı tutulacak. Üyelerin ekonomik ve özlük hakları bağlamında yapılan çalışmalar devam edecek. Sosyal etkinlikler için gerekli çalışmalar yapılacak. Bu etkinliklerin planlaması Of ve Vakfıkebir ilçelerimiz tarafından yapılacak. Üye kazanma konusunda gerekli çalışmalar yapılacak. Trabzon’da yetkili olmak ve üniversitede şube oluşturmak gelecek dönem hedeflerimiz arasında olacak.