Mehmet Şal

Mehmet Şal

Eğitim ve bireysel sporlarda yeni ufuklar açmak...

Bilmediğim hiç bir konu hususunda hayatım boyunca hiç bir zaman beyanda bulunmadım. Ukalalık yapmadım. Yapmayı da kişiliğime zül kabul eder, insanlara saygısızlık olarak kabul ederim. Yabanları da itici ve irite edici görürüm. Alanım dairesinde kalarak hem gençlere hem dostlarıma hem ilgili alanlara bildiklerimi, gördüklerimi aktarmaya çalışırım, çalıştım, çalışıyorum da.. 

Şimdi sizlere içerisinde bulunduğum eğitim öğretim yuvası okul olarak; sporla ile  eğitimin iç içe olduğu önemli bir sorunu, meseleyi  sizlere açmak istiyorum. 

Amacım ilgili kurum ve kuruluşları eleştirmek, karalamak  değil yanlışların düzeltilmesi ve daha iyisi nasıl olabilir konusundaki  eğitim ve bireysel sporlara dair dertlenmiş olduğum, yeni yol, yeni yöntemler ve yenilikçi projeler üretme arzumdur.

Spor aşığı ve eğitim yönetici olan biri olarak diyorum ki;  spor hayatın anlamı, yaşamın kalitesidir. İster bireysel yapın, ister topluca yapın olmazsa olmaz bir olgudur spor. 

Özellikle son dönemde önemi giderek artmasına ve artan bu alandaki sorunları giderme, çözüm önerileri sunmaktır. Özellikle pandemi sonrası belkide insan sağlığı için temel ihtiyaç oldu spor yapmak. Spor, sağlıklı yaşamın, ruhun ve insan gelişimin ana unsuru oldu.

Son yıllarda toplum sağlığı yanında gençliğinizin ulusal ve uluslararası yarışmalarda öne çıkan bireysel sporlar anlamında güzel sonuç ve görüntüleriyle karşı karşıyayız. Bundan da büyük mutluluk  duyuyoruz, haz alıyoruz. İstiyoruz ki,; bunların sayısının daha çok artması ve dünyada ses getirmesi.

Özellikle son dönemde bireysel sporlara gençlerin ve ailelerinde önemli derecede yönelmesi ve bilinçlenmesi, bireysel sporlarda ulusal ve uluslararası alanda elde edilen başarılar hem ülke insanını mutlu ediyor hem ülkenin tanıtımında önemli bir yer tutmasına vesile oluyor. 

Bu durum, ebeveynlerin,  çocuklarının eğitim ve sporla hayata atılmaları konusunda ilgisini,  sabah akşam demeden koşturmalarını hızlandırdı.

Aileler; hem çocukların eğitimi için koştururken diğer sportif faaliyetlerini aksatmamaları için büyük azim gösteriyorlar. Oldukça da yoruluyorlar.Aileler en az çocukları kadar efor sarf ediyorlar.
Ama akademik başarı ile sportif başarıyı bir arada yürütme konusunda zorlanıyorlar.

Ebeveynlerin zorlandığı bir alan da evlatlarının spor faaliyetleri kapsamında yüklendikler ekonomik külfet ve yeterli desteği görememeleri.

Sporcu ebeveynlerini dinleyince, bir soruyorsun bin ah işitiyorsun. Bu başlı başına bir irdelemenmesi gereken konudur.. Başka bir zaman bu konuya ayrıca değinelim. Çünkü, aileler canından bezmiş durumda.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, kulüpler, okul sporları ve  okullar, sporcu yetiştirme konusunda çok yoğun uğraşlar veriyorlar. Ama çabalar bir yere kadar sonuç veriyor. Oradan ileri gidilemiyor. Neden ?

Genç nüfusun bu kadar çok olduğu bir ülkede hem kulüp hem sporcu sayısında  bireysel sporlarda çok daha ileride olmamız gerekirken maalesef istenen seviyeye henüz yaklaşmış  değiliz. Niçin ?

Demek ki, bir yerlerde yanlış yapıyoruz.

O zaman önce bir tespit çalışması yapılması, ülkenin gençlik ve sportif potansiyel haritası ve fotoğrafı çekilmeli sonrasında, fizibilite çalışmaları sonrasında, mükemmel bir organizasyon arkasından güçlü alt ve üst yapı alanları oluşturmak, liyakat esasına dayalı yeni tekniklerle donanımlı bilgili kültürlü birikimli eğitim ve uzman ekipler ve ve ve şahane bir organizasyon sistemi kurulmalı. Yani ülkenin sportif emarının yeniden çekildiği mükemmel bir sportif organizasyona ihtiyaç vardır. Bunun içeriğini anlatmak sayfalar alır.

Sportif anlamda her türlü altyapı imkanları oluşturulmasına rağmen 
neden istenen seviyeye bir türlü ulaşamıyoruz ?

Öncelikle;
Ebeveynlerin sporcu yetiştirilmesi konusunda bilinçlendirilmesi hem desteklenmesi oldukça önemlidir. Çocukların hayatının sadece akademik sisteme bağlı olmadığını bu konuda da bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

Hayatın sadece akademik başarıdan ibaret olmadığını; bilim, kültür, sanat, edebiyat, spor gibi alanlarda da işin önemi ebeveynlere anlatılmalı ve her anlamda destekleme bilinçlendirme gerekir. Sporcu ailelerinin çektiği maddi ve manevi zorluklar ayrı bir tartışma konusu. Bu durumu ayrıca ele almak gerekir.

Ancak gördüğüm kadarı ilgili tüm birimler eğitim ve bireysel sporlara yönelik etkinliklerde ayrı ayrı telten vurarak ilerliyor.. Bu böyle olmaz.

Sistemi sil baştan yapıp ilgili kurumların baştan aşağıya çok iyi organize olması ve senkronize edilmesi gerekir. Burada görev hükümet politikasının Gençlik ve Spor Bakanlığı eliyle tepeden tırnağa yeniden düzenlenmesidir.

Ama unutulmamalı ki; her alanda işi bilen liyakatli ve imkanları bol, altyapısı güçlü spor organizasyonlarına ve bilincine sahip olunması gerekir.

Tüm organizasyonların Gençlik ve Spor Bakanlığı eliyle etkili bir koordinasyon ekibi oluşturulup organizasyonlar sıkı, güçlü kontrol ve etkili denetimle yürütülmelidir. 

Okullar bireysel sporlara ne gerekli desteği verebiliyor, ne de gerekli organizasyonlar yürütebiliyor.  Milli sporcusu olan okullar ne sporcusunun ailesine  ne de sporculara yeterli destek verebiliyor. Varsa yoksa akademik çalışmalar. O da tam yapılabilirse... 
Başarı kazanmış sporcunun ailesini ve kendisini tebrik etmekten kutlanmakta imtina edenler bile var. Çok yazık ! 

Ülke olarak nasıl bireysel sporcular yetiştebiliriz ?

Özgüveni yüksek, saygılı, erdemli, insancıl, dünya ile entegre olan, yabancı dil bilen yarışmalarda diğer yabancı sporcularla her yönüyle uyum sağlayabilen, dünya vatandaşı, ahlâklı, parayı görünce ne olduğunu unutmayan akademik ve kültürel açıdan yeterliliği olan gençler yetiştirmek ülke sporunun gelişimi, sporcu gelişimi için oldukça önemli....

Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi " Ben sporcunun, zeki, çevik aynı zamanda ahlâklısını severim " sözünün özüne uygun sporculara ihtiyacımız vardır...

O zaman ne yapılması gerekir? 

Son dönemde kendi okul  uygulamalarımızda gördük ki okullarla bu şekilde sporcu yetiştirmek çok zor. Okulların imkânları kısıtlı her açıdan. Destekler yetersiz. Aileler spor  bilinci açısında çok yetersiz. Sporcu çocuklar kendi hallerine terkedilmiş. İdarecilerin spora bakışı yetersiz.

Halbuki sporcu evlatların ve ailelerinin ve yetiştiricilerinin beklentileri büyük...

Düşünün ki; milli sporcunuz var yarışmaya gidecek, yanında ona refakat edecek ne beden eğitimi öğretmeni veriyorsunuz ne idareci tahsis ediyorsunuz ne de okuldan birini görevlendiriyorsunuz. Babasına diyorsunuz ki; sen onunla git. Ne teknik, ne ekonomik ne sorumlu ne de moral desteği veriyorsunuz. Böyle birşey olur mu? Olmaz ! Şimdi benim böyle milli veya başarılı ve bu yolda ileleyen sporcum olacak, ben ona okul olarak tüm imkanlarımı sonuna kadar kullanmayacağım. Mümkün mü ? Ben elimden gelen maddi ve manevi desteği vereceğim. Çünkü bu evlatlar sadece okulun değil ülkenin ve milletin yüzüdür.

Bunlarda yetmiyormuş gibi çocuk idmana veya yarışmaya gidecek, okula döndüğünde onun açıklarını, eksiklerini kapatacak çalışma yapmayacaksınız. İdareler gerekli düzenleme ve desteği vermeyecek. Çocuğun hak ve hayallerini yerle bir edeceksiniz. Olacak şey değil. Olamaz da !

Halbuki iş çok basit. Esas olarak önemli olan okul yöneticilerinin akademik, bilimsel, kültürel, sanatsal, sportif etkinliklerin bir bütün olduğunu anlayarak hareket edecek iradeye sahip olmaları. Bu irade yoksa birşey beklemeye gerek yok zaten.

Şahsi olarak bu tarz sporculara yönelik yeni uygulamalar ortaya koymamız gerektiğini düşünüyorum. 

Yöntemler hakikaten basit. Biz olduğumuz yerde gerekli çalışmaları yapıp iyi sonuçlara varıyoruz. İsteyen bizlerden gerekli bilgileri alabilir. Bunu başarmak okul için zor olmasa gerek. Bizlerden bilgi ve destek almakta zor değildir herhalde.

Ama burada Gençlik Spor Bakanlığı eliyle İl müdürlükleri etkin bir sistem geliştirmeli, okul sporları federasyonu, spor liseleri ve sporcusu olan okullarla organize iş yürütülmesi gerekir. Tabiki ailelerinin de işin içine etkin katılımı sağlanmalı. Tüm paydaşlar senkronize çalışmalı. Öyle koltuklarda oturmayla bu işler yürümez.

Benim  uzun zamandır projem şudur: Bana göre devlet politikası olarak sporda başarı için en etkin model YATILI SPOR KOMPLEKSİ MODELİ' dir.

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın çatısı altında bir devlet politikası olarak yürütülen, bölge merkezleri oluşturulup o merkezlerde tüm kriterleri ve branşları kurup bünyesinde barındıran bir YATILI KOMPLEKS MODELİ sporcu yetiştirme merkezi kurulması ülke sporuna eşik atlatacaktır.

Alt ve üst yapısı ile birlikte teknik ekipmanların eksiksiz olduğu, onun bunun adamı olmayan liyakat esasına ve hukuka uygun şartlarda uygun şekilde personel alımı gerçekleştirerek, hem akademik hem yabancı dil alanında yetkin hocaların hem kültürel sanatsal etkinlikler alanında imkanlar sağlayan, hem okul eğitimini hem de spor eğitiminin bir arada senkronize verildiği yatılı olacak şekilde bir bölge BÖLGE SPOR KOMPLEKSİ MERKEZİ kurulmalıdır.

Bu merkezler, bölgesindeki okullar ile bağlantı kurmalı, sporcu taraması yapıp seçmeler düzenleyip, ailelerinin izni ile bu merkezlere yetenekli çocukları  alıp eğitim sürecini başlatılmalı. 

Bu merkezde her yaş grubuna çocukların gelişimini sağlamak ve destekleme adına  uzman psikologlar bulundurulmalı.

KOMPLEKS 'te bireysel sporlar anlamında tüm branş ve alanların yanında yaş gruplarına göre öğretmenler bulundurulmalı akademik eğitimleri kesintisiz  devam ettirilmelidir. Yabancı dil egitimi bildiğimiz klasik sistemden çıkartılıp hayatın kendisine dönüştürmek, idmanlar ve müsabakalar akademik program ile uyumlu yürütülmelidir.

Ders programları, yabancı dil programları, spor eğitim programı, idman programı, müsabaka programları kültür sanat programı düzenli ve dengeli oluşturmalı. Program dahilinde yürütülmeli ki, sorunsuz herkesin mutlu ve netice aldığı bir düzen oluşmuş olsun.

Sistem içinde bu merkezlerde devam edenler devlet tarafından burslandırılmalı, hem sportif olarak önleri açılırken hem spor hayatı sonrası yaşamları devlet tarafından idame ettirecek garantiler sunulmalıdır.

Bu merkezlerden tek elden yürütülüp aynı programlarla ilerlemeli. Kompleksin başında organizasyonları yürüten bir uzman olmalı. Altında tüm alanları planlayan uzmanlar yer almalı. İşler saatin çarkları gibi çalışmalı.

Zaman içerisinde sistemde barınamayan çocuklar sistemin dışına çıkarılırken, bulundukları okullara dönüşümleri kolaylaştırılmalı ve sorun yaşamalarının önüne geçilmeli. Hem öğrencilerin hem velilerin mağdur edilmesinin önüne geçilmeli. Bu da kolaylıkla yapılabilir.

Bu nedenle ilerici, kendini geliştirici, çağın koşullarına uyan, dünya sporcuları ile bütünleşen, kültürlü, saygın, erdemli, ahlâklı, özgüven yüksek, ülkenin dünyada reklam yüzü olan sporcular yetiştirmek dileğiyle.
 
Gaz  Mustafa Kemal Atatürk diyorki:   
" Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki ,çevik aynı zamanda ahlâklısını severim. "

" Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz. Ata en çok ve iyi binen yalnız Türk erkekleri değildir. Türk kadını da bu işi iyi bilir. 

" Müspet bilimlerin temellerine dayanan , güzel sanatları seven , fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir nesil yetiştirmek ana  hedefimiz olmalıdır "

Her konuda yardıma ihtiyaç olduğunda bilgi, donanım, proje vb. konularda yardımcı olmaya hazırız. 
Sevgi ve muhabbetle...

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.