Japon 25, Türk ise 10 yılda 1 kitap
“Kütüphaneler Haftası” dolayısıyla hazırlanan rapora göre bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor. DES’in “düşünce kuruluşu” DESAM tarafından hazırlanan “Eğiti
“Kütüphaneler Haftası” dolayısıyla hazırlanan rapora göre bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor.
DES’in “düşünce kuruluşu” DESAM tarafından hazırlanan “Eğitim ve Kültür Politikalarının Gençlik Üzerindeki Yansımaları” konulu rapora göre Türk halkı, kitap okumaya yılda bulunuyor. Japonya’da toplumun yüzde 14’ü Amerika’da yüzde 12’si İngiltere ve Fransa’da yüzde 21’i düzenli kitap okurken, Türkiye’de yalnızca binde 1 kişi kitap okuyor. Bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama 7, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor.
-TÜRKİYE’DE BİN 152 KÜTÜPHANE BULUNUYOR-
DES’in raporuna göre 2009 yılı itibariyle Türkiye’de toplam 45 çocuk kütüphanesi, 14 yazma eser kütüphanesi ve 55 gezici kütüphane olmak üzere toplam bin 152 kütüphane olmasına karşılık Almanya’da 10.531, İngiltere’de 4 bin 620, İspanya’da 5 bin 209 kütüphane bulunuyor.
DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye’deki kütüphanelerin 52’sinin çeşitli nedenlerle kapalı bulunduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
“2007 yılı verilerine göre Türkiye’deki kütüphanelerde 13 milyon kitap olmasına karşılık, Bulgaristan’da 46 milyon, Rusya’da 739 milyon, Almanya’daki kütüphanelerde 104 milyon kitap mevcut. Türkiye’de kütüphanelere kayıtlı üye sayısı 493 bin 500 iken, İran’da 7 milyon, Fransa’da 16 milyon, İngiltere’de 35 milyon kütüphane üyesi bulunuyor. Almanya’da 7 bin 500 kişiye 1 kütüphane düşerken Türkiye’de 68 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşmektedir ki öte yandan Türkiye’de 95 kişiye bir kahvehane düşüyor.”
-TÜRKİYE’DE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN KİTAP SAYISI 6 BİN-
Rapora göre kişi başına düşen kitap sayısı Almanya’da 25 bin, AB ortalaması 16 bin iken Türkiye’de kişi başına düşen kitap sayısı 6 bin olarak ortaya çıkıyor. Almanya’da halk kütüphanelerinde çalışan kütüphaneci sayısı 8 bin 337, Fransa’da 7 bin 88, İngiltere’de 6 bin 978, İspanya’da 3 bin 794, Türkiye’de sadece 333 kişi düzeyinde bulunuyor.
-“TÜRKİYE’DE KİTAPLAR GENELLİKLE SİYASET, AŞK VE CİNSELLİĞİNİ İŞLİYOR”-
Türkiye’de kitap, genel ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235’inci sırada yer alıyor. Türkiye’de okunan kitaplar genellikle “siyaset, aşk, cinsellik” konularını işliyor.
-ÜNİVERSİTE MEZUNU SAYISI 15 KAT ARTTI, KİTAP OKUMA ORANI YÜZDE 10 DÜŞTÜ-
Türkiye'de bugün, 1965 yılına göre, üniversite bitirenlerin sayısının 15 kat artmasına rağmen kitap okuma alışkanlığının yüzde 10 daha düşmesinin üzüntü verici olduğuna dikkat çeken DES Genel Başkanı Avcı, “Evde anne ve babasını kitap, gazete okurken gören çocuğun kitap okuma alışkanlığı kazanması daha kolay oluyor. Evde kitaplığın olması, hatta çocuğun kendi kitaplığının olması, çocukta kitap okuma alışkanlığını sağlamakta büyük önem taşıyor” dedi.
Avcı, Türkiye’de kitap okunmamasının yapısal nedenleri olduğunu belirterek, okul öncesi dönemden üniversite eğitiminin sonrasına kadar kitap okumanın stratejik bir konu olarak ele alınmadığını vurguladı.
-“TÜRKİYE’DE KİTAP OKUNMAMASININ NEDENİ EZBERCİ VE SINAVCI EĞİTİM SİSTEMİ”-
Türkiye’de kitap okunmamasının nedeninin birey değil, ezberci ve sınavcı eğitim sistemi olduğunu dile getiren Avcı, kozmopolit ve taklitçi kültür politikaları başta olmak üzere eğitim sisteminin kendisi olduğunu ileri sürdü. Sistem ve rejimin kitap okumayı teşvik etmediğini dile getiren Avcı, böylece okumaktan, kitaptan, kültürel faaliyetlerden, bilimden, nitelikli gezi ve tatillerden, dünyayı tanımaktan uzaklaştırılan Türk insanının da sağlıklı kararlar veremediğini vurguladı.
-“SESLİ KİTAPLAR DA YAPILMALI”-
Avcı, kültür, eğitim ve bilim merkezleri olması gereken kütüphanelerin Türkiye’de kitap okutma stratejilerinin olmadığını, kitapların halen e-kitap haline getirilemediğini, oysaki çağımızda kitabın, okurun evine, otomobiline, ayağına kadar götürülmesi gerektiğini vurguladı. Günümüzde otomobilde, yolculukta, tatilde kitap okumanın önünün açılması gerektiğini belirten Avcı, bunun için sesli kitapların da yapılması gerektiğini vurguladı. Avcı, “Klasik, eski kitap okuma alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz. Özellikle gençliğe farklı bir stratejiyle kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız. Aksi takdirde okumayan gençlik ülke geleceğini karartacaktır” dedi.
-ANNE BABALARA ÖNERİLER-
Gürkan Avcı, Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının artması için küçük yaştan itibaren kitap okuma alışkanlığı kazandırılması gerektiğini kaydederek anne babalara şu önerilerde bulundu:
“İlk yaşlardan itibaren anne babalar çocuklarına resimli öyküler okuyarak, okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışmalıdır. Çocuğun okumaya olan ilgisini kamçılamak için en uygun dönem ise ilköğretim çağıdır. Bu yüzden, anne babalar ilköğretim 1 ve 2. sınıf çocukları için, metni uzun olmayan kitaplar, doğa, hayvan ve diğer çocukların da içinde yer aldığı bol resimli kısa öyküler, 2 ve 3. sınıf öğrencileri için tabiat veya insan hayatı gezi, serüven, coğrafya, ilk çağlara ait öyküler, okuma alışkanlığı konusunda etkili olabilir. 3 ve 4. sınıf öğrencileri için, cinsiyet farklılaşması ortaya çıkmaya başladığı için, sözcüklerin yer aldığı öyküler, giriş, gelişme, sonuç bölümlerini içeren öyküler daha uygundur. 4 ve 5. sınıf erkek öğrencileri için, bilim ve buluşlara, kız öğrencileri için, okul ve aile hayatını içeren konuların yanında, duygusal temaların yer aldığı öykü kitapları almak daha sağlıklı bir seçim olur.”