KTÜ davasında son durum!
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özen, KTÜ Vakfı Yönetim Kurulu üyeleriyle Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı düzenleyerek KTÜ Vakfı aleyhine açılan davanın sonucuna ilişkin bilgi verdi. Toplantıda basın açık
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özen, KTÜ Vakfı Yönetim Kurulu üyeleriyle Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı düzenleyerek KTÜ Vakfı aleyhine açılan davanın sonucuna ilişkin bilgi verdi.
Toplantıda basın açıklamasını Vakfın Genel Sekreteri Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu okudu. Bocutoğlu, vakıf adına açılan davaya değinerek şöyle konuştu: "Yaklaşık 1.5 yıldır bir kısım medyada vakfımız aleyhine çıkan asılsız haberler nedeniyle, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görevlendirdiği müfettiş vakfımızın 2007/2009 dönemi faaliyetlerini sorguya almış ve sorgu sonucunda vakıf işlemlerinin Vakıf Senedine ve Hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşmış ve bu iddialara istinaden; Vakfımız yöneticilerinin azli talebiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi'ne, Vakfımızın kapatılması talebiyle Trabzon Asliye Hukuk Hakimliği'ne başvurulmuştur. Yürütülen süreç sonucunda; Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi 14 Eylül 2010 tarih ve 441 sayılı kararıyla vakfımız yöneticilerinin azli talebini Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesine aykırı bularak reddetmiş ve vakıf yöneticileri hakkında işlem yapılmasının doğru olmadığına, Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, tayin edilen üç kişilik bilirkişi heyetinin raporuna istinaden, 14 Nisan 2011 tarih ve 2011/98 sayılı kararıyla Vakıf işlemlerinin hukuka uygun olduğuna ve vakfın kapatılmasının uygun olmadığına karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir."
Prof.Dr. Ersan Bocutoğlu, söz konusu süreç içinde vakfın faaliyetlerinin yasaya uygun olarak denetlendiğini ve örnek çalışmaları nedeniyle Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden de takdirname aldıklarını belirterek şunları söyledi: "KTÜ Vakfı'nın kurulduğu günden bu yana faaliyette bulunduğu süre içinde, gayesini gerçekleştirmek için topladığı bağışları, eğitim araç ve gereçleri, malzeme, makine-teçhizat alımı, bakım onarımı ve benzeri masrafların karşılanması, kongre, sempozyum, panel, seminer,
konferans, kültürel festival, sinema, tiyatro, konser, sportif müsabaka, folklorik gösteri, gezi ve benzeri bilimsel, kültürel, sosyal etkinliklerin desteklenmesi, öğretim elemanlarının araştırma-geliştirme faaliyetlerinin, proje çalışmalarının desteklenmesi, özendirilmesi, kitap, ders notları ve makalelerinin yayınlanmasına katkıda bulunulması, yardıma muhtaç öğrencilere ve memurlara yardım edilmesi, eğitim hizmetlerinin gerek duyduğu her türlü araç gereç, evrak ve formların temin edilmesi, bu hizmetlerin aksamadan yürütülmesi için destek sağlanması için kullanmıştır."
Vakıf yöneticileri toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Vakfın paraları öğrencilerden kendi istek ve arzuları dışında aldığı ve öğrencilerin bu parayı ödemedikleri takdirde kayıtlarının yapılmadığı iddiaları ile ilgili soruyu Prof. Dr. Necati Tüysüz cevapladı. Tüysüz, vakfın hiç kimseden bağış adı altında bir ücret talep etmediğini ve bu nedenle de hiçbir öğrencinin kaydının yapılmamasının söz konusu olmadığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Hiçbir öğrenci de bundan dolayı dersten geri bırakılmamıştır. Ancak, 45 bin öğrencisi olan bir üniversitede 20-25 bin öğrencinin muhtelif zamanda bize de başvurusu olmuştur, başka mercilere de şikayetleri olmuştur. Ama şunu vurgulamakta yarar var 45 bin öğrencisi olan bir üniversite içinde bu tür şikayette bulunan öğrenci sayısı 25'i geçmez. Yani öğrencilerin büyük çoğunluğu bu paraları rızaen vakfı yardım amacıyla vermiştir."
Vakfın tek gelir kaynağının burası olmadığını anlatan Necati Tüysüz, şunları söyledi: "Biz zaman zaman hayırseverlerden işadamlarından önemli bağışlar alarak vakfımızın idamesi yoluna gittik. Kaldı ki öğrenciler bu vakıf sayesinde kendilerine verilen hizmetten aşırı derecede memnun. Çünkü büyük eksikliklerini bu şekilde giderebilmektedirler. Binlerce öğrenci bu vakıftan her türlü giyecek, yiyecek, desteği almakta ve çoğunun da kayıt harçları vakıf tarafından ödenmektedir. Çoğu öğrencimiz fakir, bunların başka şekilde bütçeden herhangi bir şekilde gelir elde etmesi mümkün değil. Öğrenciler vakfın ne kadar önemli bir yer tuttuğunu biliyorlar. Öğrencilerin her türlü bilimsel, sosyal faaliyetlerine de bütçeden yeri olmayan ödeneklerin durumlarda vakıf onların imdadına koşmuştur. Kadın pedi ve içki meselesi; maalesef koskoca bir vakfa herhalde birisi uğraşsa bu kadar çamur atmak için uğraşabilirdi. Bunun tutarı 83 TL civarında bir meblağdır. Trilyonların harcandığı belgelerle yasal olduğu tespit edilen bu vakıfta 83 TL'yi gündeme getirip de bu kadar güzel hizmet yapan vakfı karalamanın amacını kamuoyunun takdirine bırakıyorum."