KTÜ projesi ile Türkiye’nin siyasal değer haritası çıkarıldı

KTÜ'de yapılan TÜBİTAK tarafından desteklenen proje ile Türkiye’nin siyasal değer haritası çıkarıldı

KTÜ projesi ile Türkiye’nin siyasal değer haritası çıkarıldı

TÜBİTAK tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aynur Köse’nin yaptığı “2000’ler Türkiye’sinin Siyasal Değer Haritası: Siyasal Söylemler ve Siyasi Tercihler Arasındaki İlişkinin Değerler Açısından İncelenmesi” adlı projede, siyasetçilerin medyaya yansıyan söylemleri ve bu söylemlerin sıradan vatandaştaki karşılığı incelendi. 

2000 sonrası Türkiye siyaset söylemini değerler açısından inceleyen araştırmaya göre, Türkiye’de parti ve dönem farkı olmaksızın politik kültürün ortak iyisini temsil eden temel değerler; yardımseverlik (yüzde 20), kendini yönetme (yüzde 18), güç (yüzde 17), güvenlik (yüzde 15) ve başarı (yüzde 14) olarak sıralanıyor. 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinin analiz edildiği araştırmaya göre, Türkiye’de siyasal söylem, ortak bir siyasal popüler kültürden besleniyor. Kazanan-kaybeden farkı olmaksızın siyasetçiler benzer değerlere yaslanan söylemlerle seçmeni ikna etmeye çalışıyor. 

KTÜ projesi ile Türkiye’nin siyasal değer haritası çıkarıldıTÜBİTAK tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aynur Köse’nin yaptığı “2000’ler Türkiye’sinin Siyasal Değer Haritası: Siyasal Söylemler ve Siyasi Tercihler Arasındaki İlişkinin Değerler Açısından İncelenmesi” adlı projede, siyasetçilerin medyaya yansıyan söylemleri ve bu söylemlerin sıradan vatandaştaki karşılığı değerler açısından incelendi. Siyasetin hangi değerlere dayanarak seçmeni ikna etmeye çalıştığını ve bu siyasi değerlerin demografik değişkenler üzerinden bir haritasını çıkarmayı amaçlayan araştırmada, 3 Kasım 2002, 22 Temmuz 2007 ve 12 Haziran 2011 seçimlerine katılan siyasi parti mensuplarının ve bağımsız adayların gazetelerde yer alan konuşmaları analiz edildi. 

Araştırma sonucunda, Türkiye siyasetinin üç önemli aktörü konumundaki AK Parti, CHP ve MHP’li siyasetçilerin 2002, 2007 ve 2011 seçim söylemlerinde temel değer önceliklerinin değişmediği, en fazla atıf yapılan ilk beş temel değerin sabit kaldığı, sadece partilere ve yıllara göre öncelikler sıralamasının farklılaştığı görüldü. Farklı dönemlerde, farklı koşullarda yapılan her üç seçim döneminde de farklı siyasal aktörlerin söylemlerinde aynı değerlerin öne çıkması nedeniyle benzer değerlerle kendilerini anlatmaya çalıştıkları, Türkiye’de ortak popüler değerler üzerinden siyaset yapıldığı ve söylem üretildiği sonucuna varıldı. 

Türkiye çapında gerçekleştirilen alan çalışması sonucunda, seçim kampanyalarında vurgulanan vaat, değer ve beklentilere karşı bireylerin tutum ve beklenti düzeyleri tespit edildi. Türkiye’yi temsil eden 12 farklı bölgede, farklı cinsiyet, yaş, eğitim ve gelir seviyesindeki 4 bin 268 kişi ile görüşüldü. 

Araştırma sonucunda cinsiyet, yaş, eğitim, gelir ve yaşanılan yer fark etmeksizin, Türkiye toplumunun oy verme davranışında en fazla göz önünde bulundurduğu değerlerin, bireysel yaşamlarından hareketle gündelik hayatı kolaylaştırmaya, yaşadıkları sorunlara çözüm bulmaya, refah beklentisini karşılamaya kısaca rasyonel beklentilere cevap vermeye yönelik değerler olduğu görüldü. Katılımcıların yüzde 73,6’sının “katılıyorum” diyerek destek verdiği bu ifadeler “Kalkındırmacı, Dürüst, Çözüm Odaklı Siyaset Beklentisi” boyutu olarak adlandırıldı. 

Araştırma ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aynur Köse, Türkiye’de siyasetçilerin son yıllarda söylemlerinde en çok başvurdukları temel değerin dürüstlük ve sorumluluk alt değerleriyle tanımlanan yardımseverlik boyutu olduğunu söyledi.

Köse "Yani siyaset kurumunun kalkınma, ilerleme, sorunların çözümü adına başarı olarak gördüğü ve seçmeni ikna sürecinde argüman olarak kullandığı kriterlerin oy verme davranışında da en fazla göz önünde bulundurulan kriterler olduğu görülüyor. Araştırma sonucunda siyasal aktörlerin medyaya yansıyan değer öncelikleri sıralamasıyla toplumun bu değerlere karşı tutum ve beklenti düzeyleri arasında pozitif bir ilişki olduğu, yani siyaset söz konusu olduğunda benzer değer önceliklerine sahip oldukları gözlendi" ifadelerini kullandı. 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler