Altay, yaptığı yazılı açıklamada, 24 Nisan 2011 Pazar günü yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'nda (ALES) ''soru kitapçıklarının eksik ve hatalı çıktığını'' ifade ederek, ''bunun ÖSYM ile ilgili bardağı taşıran son damla olduğu'' görüşünü savundu.

''ÖSYM'ye güven kalmadığını'' iddia eden Altay, açıklamasında şunları kaydetti:

''Aslolan bir kurumu ele geçirmek değil, o kurumu adam gibi yönetmektir. AKP kendi meşrebinden birini ÖSYM'nin başına geçirdi. Sonra skandalların ardı arkası kesilmedi. Artık ÖSYM'nin yaptığı her sınavda mutlaka bir hile, kayırma, yanlışlık iddiası ortaya atılıyor ve bu iddialar kamuoyunu tatmin edici bir biçimde yanıtlanamıyor. Yapılan açıklamalar sadece AKP'lileri ve yandaş medyayı tatmin ediyor. Fakat yüz binlerce öğrenci ve aileleri bu açıklamalardan tatmin olmak bir yana daha fazla kaygılanıyorlar. Bütün bu olumsuzlukların giderilmesi için öncelikle AKP'nin ÖSYM'den elini çekmesi gerekmektedir. ÖSYM Başkanını artık istifada kurtarmaz. ÖSYM Başkanı bütün akademik unvanlarını bırakarak Tayyip Erdoğan'ın belirleyeceği herhangi bir mahallede AKP temsilci olmalıdır.''

Öte yandan, DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi de ALES soru kitapçıklarındaki basım hatasını ''yeni bir skandal'' olarak niteleyerek, yaşananların ''ÖSYM'nin yaptığı tüm sınavların güvenilirliğini ve geçerliliğini yitirmesine neden olduğunu'' ifade etti. ''ALES sırasında yaşanan rezalet ÖSYM'nin, AKP iktidarında nasıl dejenere edildiğini, nasıl güvenilmez, şaşkın, beceriksiz, bilimden uzak hale getirildiğini ispatlamıştır'' görüşünü savunan Erçelebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gereken tedbirleri almasını istedi.