Trabzon'da İngiLAZca!
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Uşak Fen- Edebiyat Fakültesi kurucu dekanı Gürer Gülsevin, Türkolog Mustafa Öner engin Bugün Trabzon Anadolu Lisesi Salonunda Doğu Karadeniz ve Kafkaslarda Türk Dili ve kültürünün etkileri hakkında
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Uşak Fen- Edebiyat Fakültesi kurucu dekanı Gürer Gülsevin, Türkolog Mustafa Öner engin Bugün Trabzon Anadolu Lisesi Salonunda Doğu Karadeniz ve Kafkaslarda Türk Dili ve kültürünün etkileri hakkında bilgi verdi.
Trabzon Anadolu Lisesinin konferans Salonunda düzenlenen Konferansa Trabzon Valisi Nuri Okutan, Milli Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı, Trabzon Anadolu Lisesi Müdürü Ömer Eyüboğlu, okulun öğretmenleri ve öğrencilerinin yanı sıra birçok davetli katıldı.
İlk olarak konuşma yapan Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Haluk Akalın, Türk Dilinde kullanılan sözcüklerin değişiminden bahsetti. Akalın; Türkçeye Farsçadan gelen birçok sözcük var ama bunun yanı sıra Türkçeden de Farsçaya geçen birçok sözcük vardır. Dünya'nın kullandığı bazı sözcükler var ki Türkçeye çok benzeyen insanları meraka düşürebilir. Evet, Türkçeden etkilenilmiş bir sözcük. Hele dilimizin söz varlığında bulunan bir sözün başka bir dilde de yaşadığını öğrendiğimizde ilk şaşkınlığımızı anlattıktan sonra aklımıza hemen şu soru geliverir: Acaba bu sözcüğü biz mi o dilden aldık, yoksa bizden mi o dile geçti. Yoğurt Türkçe bir kelime olmasına rağmen Yunanlılar, Türklerin Yunanlılardan aldığını duyurmuştur. Dünyada kullanılan birçok sözcük Türkçeden alınmıştır. Fakat Türkçeye gelen sözcüklerin birçoğunun da farklı dillerden gelmiştir dedi.
Daha sonra konuşma yapan Uşak Fen- Edebiyat Fakültesi Kurucu Dekanı Gürer Gülsevin ise yaptığı açıklamada; Öncelikle millet kavramını açıklamak istiyorum. Millet bir etnik, genetik birliğin adlandırılması değildir. Millet sosyolojik bir kavramdır ve tarihi süreç içinde göçler, yerleşmeler, bir arada yaşamalar ve çeşitli sebeplerle çeşitli milletler doğar dedi. Gülsevin Karadenizlilerin kullandığı şivelerin aslında ne kadar yabancı dillere benzediğini anlatıldı.
Daha sonra dinleyicilerden biri söz hakkı isteyerek; kendisinin İngilizce öğretmeni olduğunu öğrencilik yıllarında bir gün girdiği derste ona örümcekin İngilizcesini sorduğunu ve onunda babaannesinin örümceğe arakna diye hitap ettiğini hatırlayarak arakna demiş ve İngilizcesinin arakna olduğunu öğrenmiş. Prof. Dr. Akalın bunun üzerine dinleyici arkadaşa Demek ki babaannen de İngilizce biliyormuş, bu da İngiLAZca dili diyerek espri yaptı.
Daha sonra Profesörlere plaketlerini vermek üzere Trabzon Valisi Nuri Okutan kürsüye çıkarak okumanın ne kadar faydalı olduğunun altını çizdi. Yaptığı konuşmada her ne kadar benim kitap okumaya olan düşkünlüğüm eleştirilse de hayatta karşımıza çıkabilecek her şeyi okuyarak öğrenebiliriz dedi.