3G İhalesine Yeni Düzenleme
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, 3. Nesil Mobil Haberleşme Sisteminin (3G) kurulmasını öngören ihalenin iptaline ilişkin karara, ''Bundan sonra tek bir operatör girse dahi lisansın verilmesiyle ilgili gerekli zeminin hazırlanması'' ifadesini
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, 3. Nesil Mobil Haberleşme Sisteminin (3G) kurulmasını öngören ihalenin iptaline ilişkin karara, ''Bundan sonra tek bir operatör girse dahi lisansın verilmesiyle ilgili gerekli zeminin hazırlanması'' ifadesinin konulduğunu bildirdi.
Acarer, cep telefonlarındaki kapsama alanı sorununa dikkati çekerek, ''İnternet haberleşmesi veya yüksek hızda veri iletişiminden vazgeçtim en azından adam 'alo' diyebilsin. İmtiyaz sözleşmesindeki kapsama alanı konusunu incelemeye aldık. Bunu ya mevcut imtiyaz sözleşmesiyle çözeceğiz ya da 3. nesilde çözeceğiz'' dedi.
Acarer, kurumda, yaklaşık 2,5 yıl önce 3G ile ilgili bir çalışma grubu oluşturulduğunu, çeşitli ülkelerdeki örneklerin incelendiğini ve GSM operatörlerinin beklentilerinin alındığını belirtti. İhale şartnamesine ilişkin ''İyi çalışıldığına inandığım bir şartnameydi bu'' diyen Acarer, sektörde genelde ortak paydayı bulmanın oldukça zor olduğunu, konsensüsü sağlayamadıkları durumda doğru olduğuna inandıklarını uyguladıkları söyledi. Acarer, sözlerine şöyle devam etti:
''Telekomünikasyon Kurumu, karar verirken, konsensüs sağlanamamış konularda mutlaka ve mutlaka Türkiye'nin lehinde karar verir. Şirketler gibi ekonomik açıdan olaya bakmaz. Bizim buradaki var oluş nedenimiz Türkiye Cumhuriyeti devletinin yüksek menfaatleridir. O nedenle bizim bütün kararlarımızın bu şekilde değerlendirilmesi zorunludur.''
Şirketlerin ekonomik açıdan konulara yaklaşımlarını da anlayışla karşıladığını dile getiren Acarer, ''Anlamadığım nokta şu: Bir şirketin yöneticisinin kalkıp da kendisini Türkiye için düşünüyor konumuna koymasının gerçekle, mantıkla hiçbir ilişkisi yoktur. Bir kamu yöneticisi bunu diyebilir ama özel kuruluşun birinci hedefi kardır, ekonomisidir. Bir özel kuruluşun 'Benim birinci hedefim Türkiye Cumhuriyeti Devleti' demesi pek gerçekçi değil. Ne kadar samimi ondan endişem var'' diye konuştu.
-''TEKELLEŞMEYE DOĞRU GİDEBİLİRDİ''-
3G lisansı için belirlenen bedellerin diğer ülkelerdeki uygulamaların ortak paydası olduğunu belirten Acarer, bu konuda kimsenin itirazı bulunmadığını, rakamların makul düzeyde olduğunu kaydetti. Acarer, ''Lisans bedellerinin yüksek olması Türkiye'nin yararına değildir'' dedi.
Lisans bedelleri belirlenirken herkesin eşit şartlarda hizmete başlamasının dikkate alındığını anlatan Acarer, ''Zaten ihalenin iptali de buradan kaynaklanıyor. Eşit şartlarda başlamayacaklardı. Bir tanesi lisans almış, diğerleri en iyi ihtimal, hemen vermeye kalksanız 3-4 ay sonra lisans alabilir. Birine verdik, diğerlerine verilmedi... Piyasanın, sektörün rekabet açısından çok büyük darbe alacağını düşünüyorum. Piyasa tam bir tekelleşmeye doğru gidebilirdi'' diye konuştu.
-TEK BİR OPERATÖR GİRSE BİLE VERİLEBİLECEK-
Acarer, Telekomünikasyon Kurulu'nun 5 saatlik toplantısının 3 saatinin bu konuya ayrıldığını, kurul üyelerinin, kendi düşüncelerini oluşturmaları için kararın alındığı toplantıdan önce hiç bir araya gelmediklerini anlattı. Herkesin görüşünü belirtmesinin ardından ihalenin oy birliği ile iptal edildiğini kaydeden Acarer, şunları söyledi:
''Kurul toplantısında bir karar daha alındı. Bu karar, ileriye dönük. Bundan sonra emsal teşkil edebilir. Bu kez diğer iki operatör girmezse veya bir tanesi bile girmese yine sıkıntılı bir konu olacak. '3. nesil gereksizdir' lafı teknolojik gelişmelere uygun bir laf değil. Biz bunu mutlaka vermek istiyoruz ama diğer ikisi, hatta bir tanesi girmezse ömrübillah verilemeyecektir demektir. O yüzden, kurul kararının ikinci maddesine, 'bundan sonra tek bir operatör girse dahi lisansın verilmesiyle ilgili gerekli zeminin hazırlanması' ifadesi konuldu.''
Acarer, yeni şartnamede bu konuda bir çalışma yapılacağını belirterek, ''Bu şartnameye göre verilemez miydi? Verilebilirdi ama verildiği zaman ortaya çıkacak sonuçlar rekabet açısından telafisi imkansız bir takım sıkıntılara yol açabilirdi'' dedi.
-''ÜÇÜN KATILIM BEKLİYORDUM''-
Acarer, ihale şartnamesinde yüzde 60 oranında yerli yazılım ve donanım kullanılması şartının da bulunduğunu, bunun da çok önemli bir hüküm olduğunu belirtti. ''O yüzden bu şartnameyle gurur duyuyorum'' diyen Acarer, bu alanda sektörde bir hareketlenme getirmek istediklerini dile getirdi.
Yabancı operatörlerin ihaleye girmesini kolaylaştırmak amacıyla roaming (operatörler arasında dolaşım) koşulunun da şartnameye konulduğunu kaydeden Acarer, ''Ben üçün üzerinde katılım bekliyordum. Roaming ile bunun zeminini hazırlamıştık'' dedi.
-KAPSAMA ALANI-
Türkiye'nin yüzölçüm, nüfus ve pazar olarak büyük olduğunu anımsatan Acarer, cep telefonlarının kapsama alanı sorununa da değindi.
''İmtiyaz sözleşmesine göre yerleşim yerlerinin yüzde 99'u kapsanmıyor'' şeklinde eleştiriler getirildiğini anlatan Acarer, şöyle konuştu:
''Bu doğru. Sayısal olarak baktığınız zaman yüzde 60-70'i zor kapsanıyor. Neden? Mevcut GSM imtiyaz sözleşmelerinde kural şu: 10 bin nüfusun üzerindeki yerleşim yerlerinde ilk 3 yılda 50, 5'inci senede yüzde 90 kapsama alanı olacak diyor ama 10 binin altındaki yerler ne olacak? 10 binin altındaki nüfusu olan pek çok yerde operatörler aslında kapsamayı yaptı zorunlu olmadıkları halde. O yüzden diyorlar ki 'Yüzde 90 kapsamak zorundayız ama biz yüzde 99.8 kapsıyoruz'. Neyin yüzde 99.8'i? On binin altındaki bazı yerlerde kapsama yok. Büyükşehirdeki bir insanın haberleşme hakkı varsa oralardaki insanların da bu en doğal hakkıdır. İnternet haberleşmesi veya yüksek hızda veri iletişiminden vazgeçtim en azından adam 'alo' diyebilsin. Bu, sosyal açıdan, sağlık ve güvenlik açısından da zorunludur.
İmtiyaz sözleşmesindeki kapsama alanı konusunu incelemeye aldık. Bunu ya mevcut imtiyaz sözleşmesiyle çözeceğiz ya da 3. nesilde çözeceğiz. Bunun mutlaka çözülmesi lazım. Avrupa ülkelerinin neredeyse tümünde böyle bir sorun yok. Ülkenin her tarafı kapsanıyor ama Türkiye'de ciddi bir sorun. Arazi yapısı çok dağınık. Biz diğer ülkelerle sayısal uçurumu kapatmaya çalışırken, kendi ülkemizde o homojenliği sağlayamıyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Karadeniz'in dağlık kesimlerinde 'alo' diyemiyorsunuz. Homojen yayılmadığı sürece Türkiye'nin haberleşme ihtiyacı bitmez.''
-NUMARA TAŞINABİLİRLİĞİ-
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Acarer, yeni ihale şartnamesinde numara taşınabilirliğinin olup olmayacağı konusunda da şöyle konuştu:
''Numara taşınabilirliği 3G'de bizim ihtiyaç olarak gördüğümüz ve ortaya koyduğumuz bir madde. 3G şartnamesinde bu var. Fakat başlayan hukuk süreci ortada ciddi bir belirsizlik meydana getirdi. Eğer o çözülmezse çok daha büyük sıkıntılar da çıkabilir. Numaranızı 3G'de kullanamayabileceksiniz. Bir numara daha almanız gerekecek.''
-YENİ İHALE SÜRECİ-
Tayfun Acarer, yeni 3G ihale sürecinin ne zaman başlayabileceği konusunda ise şunları kaydetti:
''Bakanlar Kurulu bize 6 aylığına yetki vermişti. O konuda yeniden hazırlık yapacağız ve bunu tekrar Bakanlar Kurulu'na sunulmak üzere Ulaştırma bakanlığına göndereceğiz. Orada bir süreç var. Süreci belirlemek mümkün değil ama bana göre 4-5 aydan aşağı olmaz. Lisansın verilmesi süreci önümüzdeki yılın ilk çeyreğine sarkar ama ne kadar sarkar onu bilemiyorum. Çünkü kurumun dışına çıktığı zaman olay, o konuda bir fikir yürütmek oldukça zor.''