Hükümetin faiz artışının etkili olmaması halinde devreye alacağı önlemler arasında bankalardaki döviz hesaplarına ek gelir vergisi getirilmesinin olduğu söyleniyor. Ancak bu yöntemin kayıtdışını özendirebileceği uyarısı yapılıyor.
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz artırımının sonuçlarını göreceğiz. Döviz ve borsaya olumlu bir etkisi olmazsa farklı yollara başvurabiliriz. Alışılmışın dışında bir paket hazırlıyoruz” açıklamaları bankacılık sektörünü hareketlendirdi.

 

 

Merkez Bankası verilerine göre, 24 Ocak itibarıyla mevduat bankalarındaki döviz hesaplarının toplam büyüklüğü 122 milyar dolara ulaştı. Hesaplar son 1 yılda 14 milyar dolar artış gösterirken, bu hesapların seçimler ve siyasi belirsizlik ortamı nedeniyle daha da büyümesi bekleniyor.

 

Verilere göre döviz hesaplarındaki paranın yüzde 58’i bireysel yatırımcılara ait. Geriye kalan 51 milyar dolar ise kurumsal yatırımcılar olarak tanımlanan şirketler ve ticari işletmelere ait hesaplarda tutuluyor. 

 

Halen bankada dövizi olan vatandaşlar sadece yüzde 15 stopaj vergisi ödüyor. Hükümet döviz kurundan elde edilecek gelirlerin vergilendirilmesi konusunda fikir jimnastiği yapıyor. Buna göre sistem şöyle işleyecek: Örneğin bankada 10 bin doları olan bir vatandaş kur artışından TL bazında yüzde 15 ek gelir elde etti. Elde ettiği bu gelir üzerinden ilave bir gelir vergisi ödeyecek. 

 

Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, “Böyle bir uygulamanın artı ve eksileri olacaktır. Artıları vatandaşların bir bölümü yasal düzenleme başlamadan döviz satacaktır. Dolayısıyla kısa vadede piyasaya ciddi bir döviz girişi olacağı için dolar ve euronun ateşi düşecektir. Ancak orta ve uzun vadede insanlar paralarını bankalara yatırmak yerine, evlerinde tutmayı tercih edecektir.

 

Dolayısıyla kişisel hesaplara getirilecek herhangi bir ilave vergi kayıtdışılığın da artmasına neden olacaktır” yorumunu yaptı.

 

Recep Atakan denenmemiş yöntem olarak konuşulan bir diğer senaryoyu da şöyle anlattı:

 

“Tasarrufçuya dövize endeksli mevduat, bankalara dövize endeksli tahvil verilebilir. Kur artışı bekleyen tasarrufçu döviz yerine TL vererek DETH açar. Teşvik için faiz için munzam kolaylığı sağlanır.

 

Banka bu mevduatı hedge etmek için Hazine’nin çıkardığı 3 aylık kuponlu dövize endeksli tahvil alır. Kur riski kamunun üstünde kalır ama halkın döviz almadan döviz getirisinden faydalanması imkanı getirilir.”

 

 

Bankacılık kulislerinde döviz mevduatı munzam karşılıklarının indirebileceği konuşuluyor. Bu sayede bankalarda ve piyasada daha fazla döviz olacak. Bu durum döviz talebini frenlerken, doların bollaşmasıyla döviz de değer kaybedecek.