Adalet Bakanı Sadullah Ergin, muhalefetin, "Hükümet muhaliflerinin mal varlıkları dondurulabilecek. Yargı kararı olmadan yabancı ülkelerin istediği herkesin mal varlığı dondurulabilecek. Üstelik de yasa, PKK'ya silah sağlayanları kapsamıyor" şeklindeki eleştirilerini yanıtladı. 

 

Ergin, yasanın Türkiye'deki Türk vatandaşlarını kapsamadığını, Mali Eylem Grubu'nun, terörün finansmanını engellemek için önlem alırken yargı kararının yol açacağı gecikmeleri istemediğini, Değerlerdirme Komisyonu'nun talebi sonucunda alınacak mal varlığını dondurma kararının yargıya açık olduğunu anlattı. 

 

Ergin, "Onaylamazsak ne olacak?" sorusuna karşılık da, Türkiye'nin 22 Şubat itibarıyla koyu gri listeden kara listeye geçeceğini, burada sadece İran ve Kuzey Kore'nin bulunduğunu belirtti.

 

Ergin, kara listeye alındığında da Türkiye'den dışarı ve dışarıdan Türkiye'ye para transferlerinin zorlaşacağını, terörün finansmanı için kullanılıp kullanılmayacağı incelendikten sonra para transferleri yapılabileceğini, dolayısıyla Mali Eylem Grubu'un bu süreci uzatarak zahmet çektireceğini, bunun sıcak para girişini olumsuz etkileyeceğini, Türkiye'nin kredi alma gücünü azaltacağını, sonuçta faiz artışı ve enflasyon artışının geleceğini ve genelde de ekonomik parametrelerin bozulacağını anlattı. 

 

 

MHP'li Murat Başesgioğlu, tasarının atıf yaptığı terörizmin finansmanını önleme anlaşmasında, devletlerin savaştıkları silahlı örgütlere silah sağlanmasını önlemenin anlaşma kapsamında olmadığı yolunda hüküm bulunduğunu belirterek, "PKK'ya karşı Türkiye bunu kullanamayacaksa neden kabul ediyoruz?" diye sordu.

 

Bakan Ergin, başka anlaşmalarda ve terörle mücadele yasasına atıflarla bu sakıncanın giderileceğini belirtti. Bu arada Prof. Dr. Adem Sözüer de, Türkiye'nin, tasarıyı, 'insan haklarını' dikkate alarak uygulayacağı yolunda hüküm koyarak kabul etmesini önerdi. CHP'liler ise Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ'dan CHP'nin tutuklu vekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Baybal'a kadar bir çok kişinin 'terörist' tanımıyla mal varlıklarına el konulabileceğini savundu. 

 

 

BDP'li Murat Bozlak ise tasarının 'felaket' getireceğini belirterek, ülkeye müthiş korku salınacağını, bir yandan görüşmeler sürerken bir yandan Kürt işadamlarının boğazına sarılınacağını iddia etti.