Damat adaylarını yıkacak haber!
Ortadoğu ve Afrika'daki gelişmeler, dolar ve avroda yaşanan dalgalanmalar, Hindistan, Çin ve Japonya gibi bazı ülkelerin altın stoku yapmasıyla altın fiyatları yükselince kuyumculuk sektörü de adeta iş yapamaz hale geldi.Fiyatlarının yükselmesiyle düğünle
Ortadoğu ve Afrika'daki gelişmeler, dolar ve avroda yaşanan dalgalanmalar, Hindistan, Çin ve Japonya gibi bazı ülkelerin altın stoku yapmasıyla altın fiyatları yükselince kuyumculuk sektörü de adeta iş yapamaz hale geldi.
Fiyatlarının yükselmesiyle düğünlerin vazgeçilmezi olan Trabzon'a özgü altın hasır takıları alamayan gelin ve damatlar üzgün.
Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Musa Başak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, külçe altının fiyatının 72 bin ile 72 bin 500 lira, çeyrek altının 125 lira, Cumhuriyet altınının da 500 lira civarında seyrettiğini belirterek, fiyatların hem Türkiye hem de dünyada yüksek olduğunu söyledi.
Piyasanın durumu dolayısıyla altın fiyatların yükselişi ya da düşüşü konusunda bir öngörüde bulunmanın zorlaştığını, ancak fiyatların yükselişinin sadece Ortadoğu ile Afrika'daki gelişmelere bağlamanın da gerçeği yansıtmayacağını ifade eden Başak, şu görüşleri savundu:
''Altın fiyatının yükselişinin tek nedenini Afrika ve Ortadoğu'daki olaylara bağlayamazsınız. Çünkü özellikle Ortadoğu'daki olayların çıkışı yaklaşık 3-5 aylık bir dönem. Daha öncesindeki yaklaşık 1 yıldır süren dünyadaki ekonomik dengesizlik, Avrupa Birliği'nin, avronun ve doların güvenirliğini yitiriyor olması, dünya ekonomisinin ve dünyadaki güçlü ekonomilerin stoklarını altına doğru yönlendirmesi, altına olan talebin artması fiyatların yükselmesinde etkili oldu. Hindistan ve Çin Merkez bankaları ile Japonya gibi ülkelerin altın stokuna gitmesi altın değerinin dünya borsalarındaki ons değerini artırdı. Fiyatların yükselmesini sadece Ortadoğu ve Afrika'daki olaylara bağlamak bana göre hayalciliktir ama bu ülkelerdeki olayların da fiyatların yükselmesinde etkisi vardır. Ortadoğu ve Afrika'daki olaylar zaten yükselişte olan altın fiyatlarını daha çok tetikledi.''
Fiyatların yükselmesinin kuyumculuk sektörünü olumlu yönde etkilemediğini anlatan Başak, ''Kuyumculuk sektöründe ana sermaye altın. Sektör dönüşümünü altın alım satımı ile yapıyor ve başka da bir argümanı yok, ek ve yanlardan ticaret imkanı yok. Dolayısıyla sektörde halkın altın alımına bağlı bir sirkülasyon yaşanıyor. Halkın alım gücünün altın fiyatlarının yükselmesi dolayısıyla azalması sektörü olumsuz etkidi'' dedi.
-''SATIŞ YAPILMADIĞI İÇİN HASIR ALTIN SEKTÖRÜ DE DİBE VURDU''-
Musa Başak, altının değer kazanmasına rağmen alım satım olmadığı için piyasanın adeta dibe vurduğunu belirterek, ''Satış yapılamadığı için böyle bir durum ortaya çıkıyor. Altın fiyatlarındaki iniş ve çıkışların dengesiz olması, tamamen yukarı doğru seyretmemesi ya da tamamen fiyatların aynı yerde durmaması halkın alıma geçmemesine sebep oluyor ve piyasayı kilitliyor'' diye konuştu.
Piyasadaki durgunluğun Trabzon'a özgü hasır altın alanında da olduğunu vurgulayan Başak, ''Trabzon hasırının 70-80 gram olduğunu düşünürseniz, bunun işçiliğini göz önünde bulundurursanız 80 gramlık bir hasırın 700-800 liraya yükselmesi halkın alım gücünü olumsuz yönde etkiledi, halkın düğünlerde gelinine, eşine veya yakınına hasır altın takı alması zorlaştı, dolayısıyla talep azaldı. Bu nedenle kuyumcu atölyelerindeki hasır üretim de geriledi'' şeklinde konuştu.
Başak, bu durumun kuyumcu esnafının yanı sıra hasır alamayan gelin ve damatları da üzdüğünü söyledi.
-SEKTÖRÜN DÜZELMESİ DÜNYADAKİ GELİŞMELERE BAĞLI-
Musa Başak, kuyumculuk sektöründeki bu genel durgunluğun Türkiye'deki oyuncularca düzeltilmesinin zor olduğunu, çünkü sektörün dünya ile entegre olduğunu belirterek, dolayısıyla sektörün düzelmesi için öncelikle dünyada yaşanan olumsuzlukların durması gerektiğini ifade etti.
Tüm bunlara rağmen yine de Türkiye'deki iç piyasanın düzelmesi için bazı çabalar gösterilebileceğini anlatan Başak, şunları kaydetti:
''İç piyasada stokta altını olanların bunu piyasaya sürmesi, alıcıların da satışa sunulan altını alması gerekir bu dengeyi kurar. Her zaman altın yatırımcısına 'altında kalın o size kaybettirmez' diyorum ama yatırımlarını eşit yapmaları lazım. Örneğin bin lira paranız varsa bunun bir kısmını avro, bir kısmını dolar bir kısmını da altın olarak elde tutmak daha faydalı olur diye düşünüyorum.''