Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, küresel mali krizin görüldüğü bütün ülkelerde finans kesimine kaynak aktarılarak, bu kaynağın reel kesime kredi olarak verilmesi ve mevcut kredi vadelerinde uzatılması istenmesine rağmen Türkiye'de bu yapılmayarak ihracatçı ve üretici kesimin tamamen bankaların insafına bırakıldığını belirtti.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Gürdoğan, Kasım ayında Türkiye ihracatında gözlemlenen düşüşün Doğu Karadeniz Bölgesi'ni de etkilediğini kaydetti. Dış piyasalarda yaşanan daralma sonucu, siparişlerin büyük bir kısmının iptal edildiğini ve bir kısım sektörlerde ise talebin yarı yarıya azaldığına dikkat çeken Ahmet Hamdi Gürdoğan, 2008 yılının son ayında da ihracattaki düşüşün süreceğini ve hatta 2009 yılında da gerekli önlem ve tedbirler alınmadığı takdirde hedeflenen ihracat rakamlarına ulaşılmasının mümkün olamayacağının sektör temsilcileri tarafından açıkça dile getirildiğini hatırlattı.

Krizin görüldüğü bütün ülkelerde finans kesimine kaynak aktarılarak, bu kaynağın reel kesime kredi olarak verilmesi ve mevcut kredi vadelerinde uzatma yapılarak bütün sektörler desteklenmesine rağmen Türkiye'de durumun farklı olduğunu kaydeden Gürdoğan “Ülkemizde maalesef bu yapılmayarak ihracatçı ve üretici kesimi tamamen bankaların insafına bırakılmıştır. Bu durum karşısında da bankalar üretici ve ihracatçıyı sahipsiz görerek vadesi dahi gelmemiş kredileri geri çağırması, Eximbank kredileri için teminat mektubu vermemesi bu olumsuz tablonun karşımıza çıkmasına sebebiyet vermektedir.

Bölgemiz halkından topladığı mevduatı, tekrar bölge insanına istihdam sağlayan üretici ve ihracatçı kesimine kredi olarak aktarması gereken bankalarımız, maalesef bunu yapmamakta. Bölgeden toplanan mevduat diğer bölgelere veya daha yüksek getiri sağlayan yurt dışı piyasalara ve çok uluslu şirketlere aktarılmaktadır. Daha önce yüzde 100 teminatla kullandırılan kredilerin teminat oranları yüzde 400'lere yükseltilmiş bulunmaktadır. Bu durum da görüldüğü üzere Bölgemiz ihracatını menfi yönde etkileyerek ihracat rakamlarına olumsuz olarak yansımalara neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Bölgemizde krizin yansımaları özellikle otomotiv, madencilik ve makine sanayi sektörlerinde çok büyük oranda olumsuz etkilere neden olmakta ve bu sektörlerde krizin etkisi ile büyük ihracat düşüşleri görülmektedir” diyen Ahmet Hamdi Gürdoğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu sektörlerimize bankacılık kesiminin finansman desteği vermemesi, kredi maliyetlerinin rakip ülkelerin çok çok üzerinde olması devlet bankası hüviyetindeki bankaların dahi Eximbank kredisi için teminat vermemesi sonucu bu sektörlerimiz adeta bitme noktasına gelmiştir.

Bunun için yetkililerin bu duruma bir an önce el atarak, piyasalara nakit girişi sağlayacak, güven ortamı tesis edecek ve sanayici ve ihracatçıyı destekleyen teşvik enstrümanlarının bir an önce uygulamaya konulması gerekmektedir.

Sadece dış ticarette değil, iç piyasada da yaşanan ve tehlike çanları olarak değerlendirilen ekonomik durgunluk ve daralmanın bir sonucu olarak ürünleri ellerinde kalan zor durumdaki ihracatçılara destek olunması, teminat sorunu hazine tarafından karşılanmış veya yüzde yüz Kredi Garanti Fonu tarafından üstlenilmiş uzun vadeli düşük faizli kredi imkanlarının tanınması, Eximbank kaynaklarının bütçeden ve diğer kaynaklardan sağlanacak finansmanlar çerçevesinde optimum seviyede arttırılması, faiz indirimi ve taksitlendirme gibi makul ödeme kolaylıklarının sağlanması, devlet bankalarınca ihracatçı ve sanayiciye koşulsuz teminat sağlanması yönünde politikalar tesis edilmelidir.

Bununla birlikte ihracatçılarımıza yerli hammadde ve ara malı kullanımlarında dünya fiyatlarından ürün teminini sağlayacak ve yerli malı kullanımını teşvik edecek sistemin ivedilikle tesis edilmesi, hammadde ve girdi fiyatlarına zam yapılmayarak üretimin teşvik edilmesi gerekmektedir.”