Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, dünya genelinde yaşanan finans krizinin artık reel sektör krizine dönüştüğünü söyledi. Derviş, “Gelişmekte olan ülkelerde yavaşlama kaçınılmaz. Türkiye için bir kriz söz konusu değil. Ancak reel sektör ve cari açıktan kaynaklanan kırılganlıklar var” diye konuştu.

Derviş, zengin ülkeler için ciddi bir durgunluğun kaçınılmaz olduğunu belirtti ve ekledi: “Durgunluk 1-1.5 yıl sürecek. Maalesef tedbirlerin geç kalması bu krizin yayılmasında rol oynadı.”

Kemal Derviş, şöyle devam etti “Kriz Zenginler Kulübü'nden başladı. Finans merkezlerinde başlayan bir kriz, ABD'deki emlak piyasasından kaynaklanan bir kriz. Bizim finans kurumlarımız bu araçlara yatırım yapmadılar. Krizin tetikleyici unsurlarından uzağız. 2001 ve sonrasında güçlü sermaye yapısına kavuşan bankacılık sistemi bu krizin içinde değil. Ancak bizde ihracat etkilenecek, kur etkilendi bile, maalesef cari açığımız da büyük. Türkiye'nin reel sektörden kaynaklanan, cari açık finansman yapımızdan kaynaklanan kırılganlıkları var. Krizin şimdi etkileri reel sektörde hissediliyor, özellikle hisse senedi piyasalarında. Oradaki rahatsızlık devam ediyor. Ama şu an için bir kriz, panik söz konusu değil. Her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olmak ve reel sektörün sorunlarına çözüm bulmak çok önemli.”

Mali yapımız iyi

Bankacılık sektöründeki zaafın 2001 kriziyle benzerlikler taşıdığını kaydeden Derviş, “Türkiye'de bankalara kamu sermayesi enjeksiyonu gerçekleşti ve başarılı oldu. Mali yapımız nispeten iyi durumda. Son 1-2 yıl biraz bozulsa da iyi durumda” diye konuştu.

Krizin kitabını yazacağım

Kemal Derviş, kriz döneminde notlar aldığını belirterek, ”Dünya ekonomisi hakkındaki bu notları 2009 yılında kitap haline getirip yayınlamayı düşünüyorum“ dedi.

İyi ki Çin pazarını keşfettik krizden az etkileneceğiz

Türkİye'nin, dış ticaret yönüyle, ekonomisi daralan Avrupa'dan özellikle etkilenebileceğinin altını çizen Kemal Derviş, ancak Türkiye'nin, Çin pazarına girmekle iyi yaptığını, çünkü dış ticaret pazarlarını çeşitlendirdiği için risklerini azalttığını ve Avrupa'daki durgunluktan nispeten az etkilenebileceğini vurguladı.

ABD olaya ideolojik baktı AB daha iyi organize oldu

Krİze ABD'nin ideolojik yaklaştığına dikkat çeken Kemal Derviş, Avrupa'nın ise daha organize ve uyum içinde çalıştığını belirtti. Derviş, şunları kaydetti: “Avrupa Birliği ortak bir parlamento, merkez bankasına sahip olsa da daha dağınık bir yapısı var. ABD'ye göre. Ancak tam tersi oldu. Avrupa, çok hızlı davrandı ve önlem paketinde karar kıldı. Bu kriz ayrıca uluslararası sorunlarda birlikte davranmayı gösterdi. ABD bunu yapamadı, krize ideolojik baktı ve para enjekte etmekte daha geç davrandı.”

IMF'ye olan ihtiyacı gördük

Kemal Derviş, krizin IMF'ye olan ihtiyacını gözler önüne serdiğini belirtti. Birçok ülkenin çözüm ve politika için IMF'ye başvurmaya başladığını hatırlatan Derviş, kurumun önemini şöyle aktardı: ”IMF ve Dünya Bankası'na olan ihtiyacı gördük. Bu kurumlarda IMF yönetiminde zengin ülkelerin daha fazla ağırlık göstermesi gerekiyor. Ayrıca IMF'nin sadece yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ve zengin ülkelerin de politikalarında olması gerektiğini gördük. Avrupa, ABD ve Japonya politikalarında olmalı ve uyarıları dikkate alınmalı.“

İstihdam yaratacak yapılar kurulmalı

Kemal Derviş, krizde bundan sonra ne yapılması gerektiğiyle ilgili olarak önerilerde bulundu. Derviş, “Birçok ülkede kamu alanında istihdam yaratacak yapılar oluşturmalı. Kamu harcamaları ve yatırımları artırılmalı. Benim ABD'ye tavsiyem budur. Maliye politikalarını aşırı bir yavaşlamaya karşı kullanmak gerekiyor“ diye konuştu.