"Trabzon'da üretim geriledi"
Sabır, yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan ekonomik krizin, son 50 yılın en büyük global krizi olduğunu, dünya ekonomisini tüm boyutlarıyla etkisi altına alan krizin, Trabzon'da da etkisini şiddetle göstermeye başladığını belirtti. Trabzon'da da üretim ve
Sabır, yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan ekonomik krizin, son 50 yılın en büyük global krizi olduğunu, dünya ekonomisini tüm boyutlarıyla etkisi altına alan krizin, Trabzon'da da etkisini şiddetle göstermeye başladığını belirtti.
Trabzon'da da üretim ve istihdamın son hızla gerilemekte olduğunu ifade eden Sabır, şunları kaydetti:
''Krizin etkilerini hafifletmek, olası hasarı azaltmak için TÜRKONFED ve ona bağlı olan derneğimiz öneriler hazırladı. Önerilerimize göre, IMF anlaşması hızla sonuçlandırılmalıdır. Bu hem politikalara güvenilirlik, hem de piyasalara fon imkanı sağlayacaktır. Uzun vadeli enflasyon hedefinden sapmamak kaydıyla, belli marjlar içinde, para politikasının esnetilme imkanları kullanılmalıdır. Reel sektörün borçlarını ödeyemez hale düşürülmesi, sonuç olarak finansal sektörün dengelerini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, kredi mekanizması mutlaka çalıştırılmaya devam ettirilmelidir. Bu amaçla, bankalarda likiditeyi rahatlatacak ve zimmet gibi yasal sorunları giderecek önlemler alınmalıdır. Eximbank ve diğer kamu bankalarının kaynakları artırılmalıdır. KOBİ'lerin finansman kaynaklarına uygun bir maliyetten erişim imkanlarının artırılması gerekir. Kredi garanti fonu sistemi daha yetkin ve yaygın olarak kullandırılmalıdır. Bunun yanı sıra, KOSGEB'in proje desteklerinin yeniden etkin bir şekilde kullanılabilir hale gelmesi, KOBİ'lerin geleceği açısından önemlidir.''
Sabır, yurtiçi talebi canlandırmak üzere maliye politikası araçlarından yararlanılması gerektiğini, başta altyapı, konut yatırımları, GAP yatırımları, istihdam yaratan yatırımlar, eğitim, özellikle mesleki eğitim yatırımları olmak üzere kamu yatırım harcamalarının artırılarak ekonominin hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Oranları düşürecek ve sistemi basitleştirecek bir vergi reformu bir an önce gerçekleştirilmelidir. Doğrudan vergilerin yanı sıra, KDV ve ÖTV oranlarında da süresi belli indirimlere gidilmeli ve bu indirimler mutlaka kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma çabaları ile birlikte yürütülmelidir. Krizden olumsuz etkilenen sektörler ve bölgeler için süresi, amaçları, araçları ve performans ölçütleri net olarak tanımlanmış bir program uygulamaya konulmalıdır. Yatırımların durmasını engelleyecek ve istihdamın en azından mevcut seviyesinin korunmasını sağlayacak, krize özel bir teşvik paketi devreye sokulmalıdır. Örneğin, istihdam üzerindeki yüklerin 6 ay süreyle ertelenmesi, reel sektöre rahatlama sağlayabilir ve istihdamın düşmesini engelleyebilir. AB tam üyelik süreci mutlaka tekrar hız kazanmalı, reformlar sürdürülmelidir. TSİAD ve TÜRKONFED, seferberliğin başarısı için tüm kişi ve kurumlarla işbirliğine hazırdır.''