Trabzon'un turizm master planı
Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası (TTSO) tarafından düzenlenen ve Trabzon Avrupa İşletme Geliştirme Merkezi’nce desteklenen “Trabzon Turizm Çalıştayı’nın birinci etabı tamamlandı. Toplantıda Doğu Karadeniz Master Planı tartışıldı.Kamu, sivil toplum ve özel
Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası (TTSO) tarafından düzenlenen ve Trabzon Avrupa İşletme Geliştirme Merkezi’nce desteklenen “Trabzon Turizm Çalıştayı’nın birinci etabı tamamlandı. Toplantıda Doğu Karadeniz Master Planı tartışıldı.
Kamu, sivil toplum ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı ilk toplantıda üç grupta katılımcılar görüş ve önerilerini dile getirildi. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, çalıştayın ilk toplantısının ardından yaptığı açıklamada, sektörün taraflarının birçok öneri ve çözümü gündeme taşıdığını belirterek yapılacak olan raporlama ve hazırlanacak olan eylem planının uygulanmasına özen gösterileceğini söyledi.
TTSO Yönetim Kurulu üyesi İsmail Öztürk, ise konuşmasında ‘Doğu Karadeniz Master Planı’nın geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Çalıştay’ın amacının bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan “Doğu Karadeniz Turizm Mastır Planı” kapsamında yürütülecek çalışmalara il bazında katkıda bulunmak olduğunu kaydeden Öztürk “Doğu Karadeniz Mastır Planı’nın eksikliklerinin olduğunu herkes kabul ediyor. Bu eksiklikleri plan üzerinde tamamlamak ve geliştirmek hepimizin görevidir. Master Planı’nın Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Gümüşhane’yi kapsaması yanında, Artvin ve Bayburt’un eklemlenmesi, bir bölgesel bütünlükten öte, ayrıca sınır ötesi gelişmeleri de dikkate alan, daha geniş bir coğrafya üzerinde hedefleri bulunmasını önemsemekte ve doğru bulmaktayız. ‘Doğu Karadeniz Master Planı’nın ana taşıyıcısı ve yönlendirici merkezi olarak Trabzon’un bir koordinasyon üssü olarak planlanması, planın verimliliği ve işlerliği açısından faydalı olacağı kanaatindeyiz. Doğu Karadeniz Mastır Planı’na Trabzon’un koordinasyon görevini üstlenmesi için daha detaylandıracak yapılanmaların eklemlenmesi zaruridir” dedi.
“Doğu Karadeniz Mastır Planı ile bu bölgede hükümet turizm sektörünü geliştirmeyi amaçlıyorsa, öncelikli olarak özel sektörün bu alanda yapacağı yatırımların önünü özel ve cazip teşviklerle açması gerekmektedir” diyen Öztürk “Zira 1985 yılından 2010 yılına geldiğimizde, aradan geçen 25 yılda turizmde Doğu Karadeniz Bölgesi’nin hiçbir yol kat edemediğini gördük. Hazırlanmış bulunan Master Plan’da da ifade edildiği üzere, yabancı turist sayısının kesin olarak sayıldığı bir nokta olan Sümela’da bir yıldaki toplam rakam 250 bindir. Yani tüm bu bölgenin, içerdiği tüm potansiyellere rağmen çekebildiği turist sayısı oldukça düşüktür. Sadece Antalya havaalanına bir yılda 9 milyon turist indiğini gözden kaçırmayalım. Master Planı, bu bir yıldaki 250 bin turist sayısını, 15 yılda bir milyona çıkartmayı hedeflerken, seksenli yıllarda Eğe ve Akdeniz’e sağlanan özel turizm yatırımları teşviki, Doğu Karadeniz’e bu dönemde de verilmez ise çok fazla yol kat edemeyeceğimizi düşünüyorum. Doğu Karadeniz Turizm Mastır Planı’nın bir hayalden ibaret olmaması için özel sektörü yatırıma sürükleyecek, heveslendirecek, teşvikler biran önce hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.
“DOĞU KARADENİZ MASTER PLANI BOŞ BİR HAYAL OLARAK KALMASIN”
Öztürk, tek başına turizm ve kültür değerlerine sahip olmanın turizm gelirlerinden pay almayı sağlamadığını işaret ederek “Bu değerlerin yanında otel, konaklama, eğlence sektörü gibi çok seçenekli güçlü altyapı tesislerinin oluşturulması gerekmektedir. Üzerinde yaşadığımız Trabzon merkezli Doğu Karadeniz Bölgesi de küreselleşmeden oldukça yüksek düzeyde etkilenmekte, sınır ötesi komşu ülkelere açık, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel olgulara maruz kalmaktadır.
Bu ihtiyaç karşılanmadığı müddetçe ‘Doğu Karadeniz Mastır Planı’ boş bir hayal olarak kalmaya mahkumdur. Dış etken ve gelişmeleri dikkate aldığımızda, özellikle bu bölgeye sınır komşusu ve oldukça yakın bir mesafede bulunan Gürcistan’da devam eden ve süratle yükselen turizm altyapıları ile rekabet etme şansı yitirilecektir. Ancak, bu bölgede altyapı konaklama tesislerinin önü açıldığında, Gürcistan ile işbirliği sinerjisinin getirisi sağlanabilir. Aksi takdirde bu bölgede turizm zayıflama tehdidi ile karşı karşıyadır” diye konuştu.
Doğu Karadeniz Master Planı hazırlayıcılarının ana tema olarak ‘Yeşil Yolculuk’ vurgusu ile yola çıktığını ancak bölgede kıyı bandından dağlara uzanan bir kirlenme tehdidinin varlığının göz ardı edildiğini hatırlatan Öztürk, şunları söyledi:
“Yeşil yolculuğun, gelecek kuşaklara var edilmesinin sırrı, toplumsal koruma bilincinin oluşturulmasına olanak veren yapılanmalara gidilmekle mümkün olacağına inanıyoruz. Denizlerimizde kirliliği önlemek için uygulanmakta olan ve evrensel kriterleri bulunan ‘Mavi Bayrak’ uygulamasının, bir benzerinin de, bölgemizin özelliklerine uyumlaştırılarak, ‘Yeşil Bayrak’ uygulamasının başlatılması ivedi olarak istemekteyiz. Yeşil Bayrak kriterlerinin kamu, sivil toplum ve halk katılımı ile, ‘Doğu Karadeniz Mastır Planı’na önerilmesi, yeşil örtünün korunmasına özen gösterilmesini önemsemekteyiz. Bölgemizin tabiat güzelliğinin turizm açısından oluşturduğu çekim gücü daha çok orta yaş ve üzeri turist guruplarının bölgeye ilgi göstermesine yol açmaktadır. Son yıllarda iklim değişikliğinin de etkisi ile özellikle yaz aylarında bu etkinin daha tavan yapması muhtemeldir. Avrupa ülkeleri nüfusunun yaşlanması, bölgemiz için hedef turizm potansiyeli olarak görülebilir. Keza doğanın alabildiğince cömert olduğu bölgemiz, Ortadoğu ülkeleri ve Japonya gibi ülkeler içinde potansiyel taşımaktadır. Turizmin yaz döngüsünde kıyı bandında deniz ve güneş, ilkbahar ve sonbahar döngüsünde, doğa, kış döngüsünde ise kayak turizminin cazip hale gelmesi için öncelikle talepleri karşılayacak yatırımların oluşturulması ardından da bölgesel tanıtımların devreye sokulması gerekmektedir.”