14 milyon kilometrekarelik coğrafyası, 22 milyondan fazla nüfusu ve 2.8 trilyon dolarlık ekonomileri ile dikkat çeken Arap Dünyası’ndan son 3 yılda 7 milyon 527 bin 583 turist Türkiye’yi ziyaret etti. 

2010 yılında başlayan ve günümüze kadar süren ve Arap Dünyası’nda yaşanan halk hareketlerine verilen ortak ad olan Arap Baharıyla birlikte bölgesel olan turizm faaliyeti durağanlığa geçerken, Arap baharı olarak ifade edilen siyasi çalkantılar 2011’de turizm sektöründe büyük bir sarsıntıya neden olmuştu. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ve özellikle Mısır, Tunus ve Fas gibi destinasyonlar krizden ağır bir şekilde etkilenirken, bölgedeki çatışmalar sırasında özellikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) güvenli ortamı ve turizm altyapısının güçlülüğü dolayısıyla bu durumdan istifade etti ve bölgeden gelen turist sayısını arttırdı. Körfez ülkeleri vatandaşlarının yakın tarihlere kadar genellikle bölge içi seyahat etmelerine rağmen hızlı ekonomik gelişmeler, dünyanın değişik ülkelerine hızlı ulaşım sağlayan havayolu ağları ve artan kişisel gelir gibi hususlar nedeniyle Arapların bölge dışındaki ülkelere yönelik ilgisi de son yıllarda arttı.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) 2014 yılı raporuna göre, 2012 yılında Körfez ülkeleri vatandaşlarından oluşan uluslararası turist sayısı 46 milyona ulaşırken, bunun yüzde 75’i bölge içi ülkelere turist hareketi oldu. Arap ülkelerinde 21,6 milyon turist ile Suudi Arabistan birinci sırada yer alırken, Kuveyt 10,1 milyon turist ile üçüncü sırada yer aldı. Yüzde 31’lik bölüm ile 14,2 milyon turist ise diğer Körfez ülkelerinden oluştu. Körfezden seyahat eden turistler, Ortadoğu’dan toplam turist çıkışının yüzde 60’ını oluştururken, uluslararası turizm harcamasında Körfez ülkelerinin payı tüm Ortadoğu’nun yüzde 75’inin oluşturuyor. Yurt dışına seyahat eden turistlerin büyük bölümü yerli nüfustan oluşurken, Ortadoğu’nun aksine Körfez ülkelerinden uluslararası turist çıkışının yüzde 60’ının yerli nüfus, yüzde 40’ını göçmenler oluşturuyor.

Yüksek harcama yapan turist grubu olarak dikkat çeken Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, BAE, Kuveyt ve Umman gibi Körfez ülkeleri petrol gelirleri sayesinde yeni turizm trendleri ve yeni rotalar oluşturdu. Kültür yakınlığı ve iklim koşullarının elverişliliği nedeniyle Arap turistlerin rotalarındaki en önemli ve en çok rağbet gören ülke olan Türkiye, rakip ülkeler karşısında her bakımdan avantajlı konumda yer aldı.

Bu kapsamda Arap ülkelerinden Türkiye’ye 2013 yılında 2 milyon 77 bin 708 turist gelirken, 2014 yılında 2 milyon 495 bin 783 turist ile bir önceki yıla oranla yüzde 20,12 oranında artış sağlandı. 2015 yılında bu sayı 2 milyon 954 bin 92’ye yükseldi. 2015 yılında bir önceki yıla oranla yaşanan yüzde 18,36’lık artışın önümüzdeki yıllarda artması hedefleniyor.

Arap ülkelerinden Türkiye’ye en fazla Irak’tan turist gelirken bunu sırasıyla Libya, Suudi Arabistan, Lübnan, Cezayir, Mısır ve Ürdün takip ederken, en az turist ise Sudan, Bahreyn ve Yemen ülkelerinden geldi. Libya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen ülkelerinde 2015 yılında bir önceki yıla oranla gelen turist sayısında azalma gerçekleşti.

Son zamanlarda Arap turistler yeşil ve serin destinasyon tercihlerinin yanı sıra Muğla, Antalya ve Marmaris gibi sıcak ve denize kıyısı olan destinasyonlara da ilgi göstermeye başlarken, Arap turistler genelde kalabalık gruplar ve geniş aileler halinde seyahat etmeyi tercih ediyor. Lüks konaklama tesislerinin fazlalığı ve zengin Arap turistlerine hitap eden lüks alışveriş imkanı nedeniyle İstanbul her zaman Arap turistlerin ilk tercihi oluyor. 

İstanbul’un yanı sıra Bursa, Bolu, Abant, Yalova ve Trabzon gibi yerler de hem gezmek hem de yerleşmek için Arap turistlerin diğer favorileri arasında arasında. 

2014 yılında Türkiye’de ortalama kişi başı harcamalarda yerli turist bin 150 dolar, yabancı turist 749 dolar ve Arap turistler ise 3 bin dolar harcama yaparken, 2015 yılının yaz aylarında Suudi Arabistanlı turistlerin bir önceki yıla oranla yüzde 72’lik artışla 93,7 milyon Euro’luk harcama yaptıkları belirlendi. 

İkinci bölgede yer alan Afrika Arap ülkeleri ise Türkiye’de tercih ettikleri ilk şehir İstanbul olurken, üçüncü bölge olarak tanımlanan Ortadoğu Arap ülkeleri de başta İstanbul olmak üzere Karadeniz ve Antalya ile sağlık turizmi için kaplıca bölgelerini tercih ediyorlar. Sınır komşusu olması ve ulaşım altyapısının yeterliliği nedeniyle özellikle Irak vatandaşları cerrahi ve estetik ameliyat amaçlı sağlık turizmi için sık sık Türkiye’ye geliyorlar.