Bakan Yanık, Müslüme'nin ölümünü cinayet olarak tanımladı

Türkiye'nin yüreğini yaralayan 3 yaşındaki Müslüme'nin şüpheli ölümü ve sonrasında ortaya çıkan "Müslüme'nin dedesi, biyolojik babası" iddiası gündemdeki yerini korurken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, konuyla ilgili suskunluğunu bozdu.

Bakan Yanık, Müslüme'nin ölümünü cinayet olarak tanımladı

AK Parti Teşkilat Akademisi Programı'na katılmak üzere Samsun'a gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Türkiye'nin günlerdir konuştuğu Müslüme Yağal'ın ölümünü cinayet olarak tanımladı ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.

"AİLENİN DUYUMUYLA İLGİLİ PEK ÇOK DETAY ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI"
Mersin'in Gülnar ilçesinde, ailesinin kışı geçirmek için çadır kurduğu sırada ortadan kaybolan ve 10 gün sonra cesedi bulunan ve tutuklanan dedesi Hasan Yağal'ın biyolojik babası çıktığı Müslüme Yağal ile ilgili açıklama yapan Bakan Yanık, "Konuyla ilgili detay vermeyeceğim ama Müslüme cinayetinde soruşturma ilerledikçe, ailenin durumuyla ilgili pek çok detay ortaya çıkmaya başladı. Biz de konuyla ilgili her türlü adımları atıyoruz. Ailede anneyi ve 4 kardeşi, kurum bakımına aldık. 18 yaş altı 2 kız kardeş ve 2 erkek kardeş ile anne, şu an kurum korumasındadır. Süreci takip ediyoruz, kamu davası açıldığında sorumlu ya da sorumlular kim çıkacaksa biz de müdahil olacağız. Olayın bazı yan örüntüleri var, orada da sorumlu ya da sorumlular her kimse bununla ilgili de gerekli adımları atacağız. Şu an anne ve 4 kardeş, korumamız altındadır" şeklinde konuştu.

Bakan Yanık, Müslüme'nin ölümünü cinayet olarak tanımladı

NE OLMUŞTU?
Karaman'dan kış mevsimini geçirmek için 10 Kasım'da Mersin'in Gülnar ilçesinin 175 metre rakımlı Yanışlı Mahallesi'ne gelen 7 çocuklu Yağal ailesinin 6'ncı çocuğu Müslüme, saat 17.00 sıralarında kayboldu. En son çadır kurdukları alanın yanında oynarken görülen Müslüme'yi bulamayan ailesinin yardım çağrısı üzerine bölgeye jandarma, itfaiye, AFAD, AKUT ve sağlık ekipleri sevk edildi.

KÜÇÜK KIZIN CANSIZ BEDENİ 7 KİLOMETRE UZAKTA BULUNDU
Arama çalışmalarının 10'uncu gününde Müslüme'den acı haber geldi. Ailesinin çadır kurduğu noktaya 7 kilometre uzaklıktaki Karaağaç mevkisinde, çalılıkların arasında Müslüme'nin cansız bedeni bulundu. Müslüme'nin cenazesi, Gülnar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, buradan da otopsi için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'ne götürüldü. Otopsinin ardından Müslüme'nin cenazesi, memleketi Karaman'da toprağa verildi.

DEDE TUTUKLANDI
Müslüme'nin cesedinin bulunduğu gün, jandarma ekipleri, annesi Selvi, babası Mehmet, dedesi Hasan Yağal, anneannesi, babaannesi, kardeşleri ve halasının da aralarında olduğu 9 yakınını gözaltına aldı. Anneanne Yağal, gece ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Gözaltında ve karakolda 3 gece geçiren şüpheliler, işlemlerinin ardından 22 Kasım'da adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden Hasan Yağal 'altsoya karşı kasten öldürme' suçundan tutuklandı, 7 aile üyesi ise savcılıkça serbest bırakıldı.

DEDESİ, MÜSLÜME'NİN BİYOLOJİK BABASI ÇIKTI
Türkiye'nin günlerdir Müslüme Yağal'ın ölümüne ağlarken 3 yaşındaki kız çocuğunun ölümü ile ilgili ortaya çıkan gerçekler ise kan dondurdu. Soruşturma kapsamında tutuklanan dedesi Hasan Yağal'ın biyolojik baba olduğu ileri sürüldü. Adli Tıp görevlilerince alınan DNA örneğinin bilinen babası ile değil, dede Hasan Yağal ile uyumlu çıktığı, kesin sonuç için raporun beklendiği belirtildi.

DEDE İDDİALARI REDDETTİ
Hasan Yağal'ın ise suçlamaları reddettiği bildirildi. Müslüme'nin boynundaki tükürük izinin sahibi olduğu tespit edilen Hasan Yağal'ın kendisini, "O benim torunum, öpmüşümdür" diyerek savunduğu iddia edildi.

ANNE "TECAVÜZE UĞRADIM" DEDİ
Anne Selvi Yağal ise ifadesinde, kocası askerdeyken kayınpederi, Müslüme'nin dedesi Hasan Yağal'ın tecavüzüne uğradığını, Müslüme'nin ablasının da onun çocuğu olduğunu iddia etti. Savcılığın talimatıyla Müslüme'nin ablasının DNA'sı ile dede Hasan Yağal'dan alınan DNA'nın bire bir örtüştüğü anlaşıldı. Savcılıkta ifade veren anne Selvi Yağal'ın "Kocamın haberi yoktu, bizi korkuttu, bir şey diyemedik" diyerek, yaşanılan bu olayı anlattığı kaydedildi.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler