KPSS sorularının sızdırılmasında birinci dava görüldü
İptal edilen 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 sanık hakkındaki davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada 6 sanığın tahliyesine, 3 sanığın da tutukluluklarının devamına karar verildi
İptal edilen 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 sanık hakkındaki davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı sanıklar ve avukatları ile şikayetçi kurumların avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, bazı sanıklar yönünden farklı illerde açılan "ByLock" davaları olduğunu ve mevcut dosyayla birleştirildiğini kaydederek, bu davanın sanıklarının, birleşen dosyalara yönelik savunmalarını aldı.
Duruşmada haklarındaki suçlamaları reddeden sanıklar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, 6 sanığın tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak tahliyesine, sanıklar Asım Kartal, Yunus Bingöl ve Öner Güven'in tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Davada, tutuklu sanık sayısı üçe düştü.
İddianame
Davada 230 sanık, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından yargılanıyor.
İddianamede, soruşturmanın, 10 Temmuz 2010 tarihli KPSS Eğitim Bilimleri, Genel Kültür ve Genel Yetenek alanlarında gerçekleştirilen 3 sınav öncesinde, soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinde görevli ofis elemanı Berat Koşucu tarafından Yalvaç'ta kuyumculuk yapan Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla, yine o dönem Yalvaç'ta ikamet eden sanık Baki Saçı'ya e-maille gönderildiğine dair deliller üzerine başlatıldığı belirtiliyor.
Buradan hareketle sınavlarda usulsüzlük yapıldığı, soruların sınav öncesinde aralarında irtibat bulunan bazı kişilerce elde edildiği ve paylaşıldığının anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
"Devam eden soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu şahıslar haricinde sınava giren birçok adaya da örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumundaki kişilerin birlikte hareket ettikleri, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu, dosya kapsamında bulunan şüpheli ve müşteki ifadeleri, dijital veri incelemeleri, bilirkişi raporları ve dosya kapsamındaki diğer delillerle tespit edilmiştir. Elde edilen tüm delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır."
Sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğu, soruların sınavdan günler önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, soruşturma konusu eylemleri gerçekleştirenlerin, FETÖ/PDY içinde yer aldıkları savunuldu.