Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı'nın Cevahir Otel'deki kapanış oturumunda konuştu. Mısır'daki askeri darbeyle ilgili olarak açıklamada bulunan Erdoğan, darbeyi müdahale olarak nitelendiren Batılı devletileri sert bir dille eleştirdi. 

 

İşte Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları;

 

Amacımız yurtdışında çalışan bilim insanlarımızın tecrübelerini Türkiye yansıtabilmektir. Vatanınıza, milletinize, Türkçe'ye vefa borcunuz var. Bu borcu ödemenin yolu sizlerin ardından gelenleri sizin gibi yetişmelerini üstlenmektir. Yurdışındaki başarılı bilim insanlarımız olarak sizden Türkiye'nin tanımıtımı konusunda destek bekliyoruz. Türkiye'nin doğru tanıtılması konusunda çaba harcayacağınızdan şüphem yok. Türkiye'nin dünyada doğru tanıtılması için uğraştık.

 

MISIR'DAKİ ASKERİ DARBE

 

Türkiye ile birlikte Mısır da çok eski devlet geleneğine sahiptir. Türkiye ile Mısır'ın ortak tarihleri de çok eskilere dayanır. Türkiye ile Mısır 2 kardeş ülkedir. İstanbul neyse Kahire de odur. İstanbul ile Mısır birbirlerine bu kadar benzerken, birbirlerinin tarihine ilgisiz kalmaları kabul edilemez. Türkiye hem Mısır hem de diğer bölge ülkeleri için çok iyi bir referanstır. Bizler çok ağır bedeller ödedik. Bizim ödediğimiz bedelleri başka ülkelerin ödemesini istemeyiz. Her askeri darbe Türkiye'yi çok gerilere götürmüştür. Her askeri darbe genç nesillere ağır bedeller ödetmiştir. Askeri darbeler asla amaçlarına ulaşamamıştır. Yaptığımız anayasa değişikliğe ile müdahalede bulunanlara yargı yolunu açtık. Bunlar çıkıp mahkemede hesap verdiler. Mısır'daki darbeyi destekleyenlerin Türkiye'nin geçmişinden yaşananlardan ders almaları lazım. seçimle gelmiş birine yapılan darbe kötüdür. 

 

TÜRKİYE'Yİ REFERANS ALSINLAR 

 

Askeri darbeler, yapıldıkları anda başarıya ulaşsa da orta ve uzun vadede asla emellerine ulaşamamıştır.

Bakın hiçbirinin adı ne anılır, ne gündemde kalır. Adları yaptıklarıyla gündemde kalır. 2010'da demokrasiye müdahale edenlere yargı yolunu açtık. Ahir ömürlerinde de olsa mahkemeye çıkıp hesap vermiştir. Darbeye çanak tutanlar, onurlu duruş sergilemeyenler milletin vicdanında aynı şekilde mahkum edilmiştir. Mısır'da darbe yapanların Türkiye'deki deneyimleri iyi okumaları ve ders almaları gerekir. Dünyanın neresinde olrusa olsun seçimle gelmiş iktidara karşı darbeler kötüdür, hedefi halktır.

 

ŞU ANDA BATI'YA ŞAŞIYORUM

 

Ben şu anda Batı'ya şaşıyorum. Batı bu olaya halen darbe diyememiştir. AB derbeye darbe diyemeyerek, değerlerini ayaklar altına almıştır. Afrika Birliği Mısır'ın üyeliğini askıya almıştır. Duruş budur. Hani Batı demokrasiden yanaydı. Bu samimiyet testidir ve Batı bu testte sınıfta kaldı. Demokratik darbe olmaz. Yaşam ile ölüm ne kadar zıtsa, demokratik darbe, iyi darbe, olumlu darbe kavramı o kadar anlamsızdır. Bazıları çıkıyor 'darbeler kötüdür ama...' diye başlayan cümleler kuruyor. Aması yok, darbeler kötüdür.

 

HATASIZ İNSAN YOKTUR 

 

Hatasız insan yok dünyada. Bu hataların bedelini ödetecek kesim Mısır halkıdır. Sandıkta bunun cezasını keser. 1 yıl dahi tahammül edemediniz. Bu demokrasiyle örtüşmez. Ordunun yaptığı asla demokrasiyle örtüşmez. Darbeye sessiz kalanlar da en az darbeciler kadar suçludur. Darbe başka bir ülkede de yaşansa biz bunu kötü görürüz. Özellikle Batıya sesleniyorum, vicdanlarına da halklarına da hesap veremezler. Bugün sessiz kalanlar yarın başka bir yerde yapılana da sesini çıkarmaz. Demokrasi çifte standardı kabul etmez. Sandık demokrasinin namlusudur. Şu anda Mısır'da olan azınlığın çoğunluğa zulmüdür. İnsanlar ne olursa olsun kenileri için iyiyi doğruyu ancak kendileri bilir. Demokrasi eşit oy ilkesine dayanır. Sandıkla gelen bir iktidar demokrasiyi rafa kaldıramaz. Ama bunu böyleymiş gibi gösterip kimse çoğunluğa zulmedemez. 

 

MISIR'IN İPİNİ ÇEKTİLER 

 

1 yıl içinde dünya Mısır'a bir kuruş destek vermedi. Sadece Katar ve Türkiye destek verdi. Destek vermeyenler ipini çektiler Mısır'ın. Yunanistan'a AB ve IMF 100 milyar Avro gönderdi. Birisinin nüfusu 10 milyon diğer 85 milyon. Biri hala ayakta duramıyor. Bu çifte standart değil de ne. Şimdi belki parayı boca edecekler. Önceki yönetimler nasıl bir çok yolsuzluklara vesile olmuşlarsa yine böyle bir süreç başlayabilir Mısır'da. Parlamentoda bir başka siyasi parti 4 yıl olsun dedi. Cumhurbaşkanı'nı da halk seçsin dedi. Biz de buna olumlu yaklaştık. Cumhurbaşkanı'nı milletin seçmesi kararını aldık. Şimdi kendi verdiği sözü yerine getirmediler. Şimdi o siyasi parti ortada yok. Meclis'te bir tane temsilcisi yok. Ama sen programını, söylemini değiştirmezsen, milleti kucaklamazsan sanıktan da çıkamazsan gidip silahın ardına sığınırsan ahlaksızlık olur. Türkiye bu ahlaksızlığa defalarca kez şahit oldu.

 

DARBELER İNSANLIK DIŞIDIR

 

İktidarın bir süresi vardır. Sandık milletin önüne gelir ve millet gerekeni yapar. Sandıta yenilen kendisini, söylemini gözden geçirir. Ama sen söylemini değiştirmezsen, başka şeylerin arkasına saklanamazsız. Bütün partilerin Türkiye'deki oyu bellidir. Sandıkta kaybedenler çoğunluğu aşağılama yolunu seçmiştir. Bugün Mısır'daki darbeyi alkışlayanlar halktan yüz bulamayan zavallılardır. Milletime inanıyor ve güveniyorum. Sandıkta imkan tanımadılar, tanımayacaklar bunlara. Benim arkamda çeşitli güçler var diyenlerin diktatörden farkı yoktur.

 

Bütün Mısır halkına karşı aynı mesafedeyiz. Mısır'daki 25 Ocak devrimi yürekten destekledik. 25 Ocak kazanımlarının heba edilmesine üzülürüz. Keyfi tutuklamaların endişe verici olduğunu özellikle vurguluyorum. Siyasileri tutuklayıp içeri atmanın bir geri dönüşüm olduğunu hatırlatmak isterim. Mısırlılar da çok iyi bilirki halka dayanmaya her yönetim diktatörlüktür. Darbeler kötüdür, insanlık dışıdır. Tüm dünyayı darbeler karşı ahlaki bir duruşa davet ediyorum.