Protokol mü yoksa şeref mi?
Eğer “fair play”i, protokol tribününde hakim kılamıyorsanız, asla toparlama şansınız olmaz... Ayrıcalıklı spor alanlarında oturanlar aslında rahat maç izlesinler, hoşça vakit geçirsinler diye oturmazlar... Görev bilinci ile hareket etmek zorundalar... Ora
Yayınlanma:
Eğer “fair play”i, protokol tribününde hakim kılamıyorsanız, asla toparlama şansınız olmaz... Ayrıcalıklı spor alanlarında oturanlar aslında rahat maç izlesinler, hoşça vakit geçirsinler diye oturmazlar... Görev bilinci ile hareket etmek zorundalar... Orada oturan herkesi, görevinin gereğini yapmaya davet ediyoruz...
Bir takımımızın çok kötü sonuçlar aldığı bir sezondu... Yine bir gündüz maçıydı... Sonuç yine hüsran... Tribünler gergin... Taraftarın öfkesi yine yüksek...
Seyircinin gözü yine şeref tribününde... Başkan ve yöneticilerin oturduğu yer orası çünkü... Biz de hemen yanlarındaki basına ayrılan bölümdeyiz...
Eline ne geçirdilerse oraya yolladılar... Devlet ricali dahil, başkan ve yöneticiler birer tarafa dağıldı... Taraftar da ‘ti’ye alarak bağırdı:
“Kaçıyor kaçıyor, şerefsizler kaçıyor”...
* * *
Seyirci veya taraftar fark etmez, adı ne olursa olsun; kitle psikolojisini iyi algılamak gerekir...
Sonra da yönetmek...
Sonuçlar iyi olursa mesele yok... Hiç kimseye tepki yok... Asıl tehlike taraftarı tatmin etmeyecek sonuçlar... İşte o zaman yandınız...
Hiçbir takım sürekli başarılı olamaz... Önemli olan galibiyet kadar mağlubiyeti de hazmedebilecek bir taraftar profili oluşturabilmek... “Zafer”le “hezimet”i kardeş kabul edebilecek bir anlayışı yerleştirebilmek...
Yoksa “kin”in kimi yutacağı, “öfke”nin kimi boğacağı hiç belli olmuyor...
Başkalarını gagalasın diye beslediğiniz kargalar bir gün sizin gözünüzü oyabiliyor...
* * *
Eğer “fair play”i, protokol tribününde hakim kılamıyorsanız, asla toparlama şansınız olmaz... Taraftarınızı kontrol edemezsiniz, ilk kurban siz, yöneticiniz, hocanız, sporcunuz veya taraftarınız olur...
Ama önce oturacağın koltuğu, duracağın yeri bilmen lazım... Yasak alanlara girmemen lazım... Soyunma odalarına inmemen lazım... Hakem odasının kapısını tekmelememen, bağırıp çağırmaman lazım...
Üç kuruş para veriyorsun veya öyle gözüküyorsun diye hocalara hocalık taslamaman lazım... Hadsizlere haddini bildirebilmen için haddini bilmen lazım...
Öfke salıp kin kusmaman, “öfke”yle kalkıp “zarar”la oturmaman lazım... “Şeref” tribününün ağırlığını kaldırıp orada kalıcı olabilmen lazım...
Hakem hataları her zaman oluyor. Bazen ise bir takımın canını yakacak, taraftarını çılgına döndürecek kadar çok oluyor ve hakikaten emeklere yazık oluyor... Ancak bunu önlemenin yolu, hiçbir zaman hukukun dışına çıkmak olamaz...
Sporun protokolünde oturan insanların gereğini yapması, adaleti sağlamasıdır, beceremiyorlarsa da orayı terk etmesidir...
En yüce kavram olan “adalet”in olmadığı yerde de “huzur” yoktur, “kaos” vardır...
* * *
Şeref tribünü veya protokol tribünü, bazen “riyaset locası” sadece bize mahsus değil, dünyanın bütün ülkelerinde var...
Ayrıcalıklı spor alanlarında oturanlar aslında rahat rahat maç izlesinler, hoşça vakit geçirsinler diye oturmazlar... Spor ailesinin bir ferdi olarak görev bilinci ile haraket etmek zorundalar...
Bir kavga ortamı oluştuğunda anında müdahale ederler, olayları yatıştırırlar... Şike, şiddet ırkçılık ve küfürlü tezahüratla mücadele...
Seyircinin artması, sponsorluk ve vergilerin düzenlenmesi de dahil bir yığın konunun takibi, aslında oradaki devlet ve siyaset adamlarının işidir... Özellikle de spor bakanı ve ekibinin...
* * *
Hiçbir kulüp başkanı ve yöneticisi, bakanın gözleri önünde birbirine “Sizi dağa kalırırım” diyememeli, devletin valisini azarlamamalı...
Hiçbir vali de kendini fırçalama fırsatını kimseye vermemeli...
Kulüp başkanları şiddete bulaşırsa karakolda sabahlayacağını bilmeli...
Vali ve emniyet müdürlerinin yetkilendirilmesi, derhal müdahale etmelerinin sağlanması... Galatasaray’ın şampiyonluk kupasını alabilmesi işinde olduğu gibi bu işin de Cumhurbaşkanı’na yıkılmaması...
Seyirciyi kızdırmamak için şeref değil artık protokol tribünü diyoruz...
Orada oturan herkesi, görevinin gereğini yapmaya davet ediyoruz...
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.