Sahtecilik Türkiye'ye ne kadara mal oldu?
Türkiye, "Sahtecilik ve Korsanla Mücadele İçin İş Dünyası Hareketi" raporuna göre ilaçtan gıdaya, kozmetikten elektronik eşyaya kadar 10,8 milyar dolara ulaşan sahte ve korsan ürün pazarıyla Çin'in ardından bu alanda ikinci sırada yer alıyor. Üstelik bu r
Yayınlanma:
Türkiye, "Sahtecilik ve Korsanla Mücadele İçin İş Dünyası Hareketi" raporuna göre ilaçtan gıdaya, kozmetikten elektronik eşyaya kadar 10,8 milyar dolara ulaşan sahte ve korsan ürün pazarıyla Çin'in ardından bu alanda ikinci sırada yer alıyor. Üstelik bu rakama, kaçak akaryakıt ve sigara dahil değil. Devletin, kaçak sigara ve akaryakıta kaçak ve korsan ürünler eklendiğinde vergi kaybının ise 10 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Cumalıoğlu, Türkiye'de mevcut yasaların yeterli ve caydırıcı olduğunu belirterek, "Çin'de idam cezası var örneğin ama dünya birincisi. Kanunla bağlantılı olarak görmemek lazım, ceza getirerek engelleyemezsiniz. Ekonomik ve kültürel nedenlerde sorunu aramak lazım. 'Kırmızı ışıkta geçmeyin' diyorsunuz ama geçiyor. Sorunun temeli, sosyal ve ekonomik durumla, vergi ödeme bilinciyle, eğitimle alakalı." dedi.
Dekan Erdem, yalnızca Gümrük Muhafaza ekiplerinin 2014 yılında ele geçirdiği kaçak ürünlerin piyasa değerinin 1 milyar 584 milyon 787 TL olduğunu hatırlatarak, "Dünyanın birçok ülkesinde olmadığı kadar kanun maddesi var. Kaçakçılık Kanunu diye bir kanunumuz var. Olayları, kanunla bağlantılı olarak görmemek lazım. Polisiye tedbirlerle, ceza maddeleriyle çözmek zor. Mevcut sosyoekonomik sorunlar, vergi oranları, vergi ödeme bilinci, eğitimle alakalı. Kaçak malzemelerin ülkeye girişini engellemek önemli, yoksa failleri yakalayıp cezalandırmak bir çözüm değil. Bu tür suçlarda hapis cezasını tek başına yeterli görmüyoruz. Ekonomik suçlara ekonomik ceza ve hapis cezası, ikisi birlikte düşünülmeli. Akaryakıt, sigara, elektronik eşya, ilaç ve sağlık ürünleri, hormon, yılan zehri gibi birçok kaçakçılık çeşidi var. Hepsini tek bir kavram altında birleştirmek mümkün değil. Gümrük ve kaçakçılık kanunlarında çok sıkı yaptırımlar var ancak insanlar bunu tüm bunlara karşın göze alabiliyorsa sorun var demektir. Yalnızca hukukun çözebileceği bir durum değil." dedi.
'EN BÜYÜK SONUCU VERGİ KAYBI'
Kanuni olmamasına rağmen tütün dükkanlarının neredeyse bütün sokaklarda olduğunu kaydeden Erdem, "Yasal değil ama önlenemiyor. Asıl sorun vatandaşın tutumu. Fiyatını, sağlığa zararlı olup olmadığını ayırt edecek noktada değil. Kimse yasal olmayan ürünü almaktan çekinmiyor, asıl sorun burada. Vergi ödeme bilinciyle de alakalı. Milyarlarca dolar vergi kaybı var, en büyük sonucu vergi kaybı. Kaçakçılığın yoğun olduğu yerlere baktığımızda iç karışıklıklar olan sınırlarımızda olduğunu görüyoruz. Özellikle bu suçların, başka suçlarla bağlantılı olarak işlendiği gerçeği gözardı edilmemeli. Mesela uyuşturucu madde kaçakçılığı, diğer suçlarla mutlaka bağlantılıdır. Terör, hırsızlık, insan kaçakçılığı, fuhuş gibi suçlarla iç içe geçmiştir. Sınır denetimleri sağlıklı yapılmalı." diye konuştu.
Kaçak ürünlerle ilgili yalnızca kaçakçılık suçlarından değil, insan sağlığını tehlikeye atmak suçundan da işlem yapılabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Erdem, "Yasalarımızda, insan sağlığına zararlı madde ticaretiyle ilgili hükümler de var. Bundan da ayrıca cezalandırılabilirler. Ayrıca alkol, sigara ve akaryakıt kaçakçılığı suçlarına verilen ceza alt sınırı 3 yıla çıkarıldı. Bu değişiklik, suçu işleyenlere hapis cezasının yolunu açtı. Yine yeni bir düzenlemeyle sigara kaçakçılarını yakalatanlara ikramiye verilmesi sağlandı." dedi.
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR
Sahte ve korsan ürünlerin sadece ülke ekonomisi için vergi kaybı değil, aynı zamanda markalar için de büyük bir sıkıntı olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Cumalıoğlu ise, "Fikri hukukun mantığı, eser sahibinin ürettiğini devam ettirmesi için haklar tanımak ama diğer taraftan da toplumun yeni fikirlerden uzak kalmamasını sağlamaktır. Toplumun menfaati ve eser sahibinin menfaati var, bunun için ortaya çıkmış. 50 yılda televizyon kuruluşları, yayıncılar, film ve müzik yapımcılarına da fikri haklarda yer verildi. Tabii ki bir başkasının emeğini çalanı savunmak mümkün değil ancak tüm yasalara karşın hala korsan problemi var. Hukuki yöntemler yeterli, uygulaması da yapılıyor, fikri ve sınai haklar mahkemeleri uzman ve davaları hızlı bir şekilde sonuçlandırıyorlar. İnsanlar korsana yöneliyorsa bu da gelişen teknolojiyle alakalı. İnternetten film, müzik, kitap indirmek, yapımcıların kârlarını azaltıyor. Teknolojinin daha da gelişimiyle birlikte, okuyucu-dinleyiciyle gerçek fikir sahibi arasındaki aracılar ortadan kalkacak, fiyatlar da makul seviyeye inecek ve korsan ihtiyacı olmayacak." dedi.
'TEKNOLOJİ HUKUKTAN ÖNDE GİDİYOR'
Emre Cumalıoğlu, "Örneğin, internetten film ya da müzik indirene ceza verilecek denildi ama nasıl takip edeceksiniz? Birçok teknolojik yöntem var. Teknoloji hukuktan önde gidiyor, hukuk sonradan yakalamaya çalışıyor. Markayla ilgili olarak baktığımızda ise bizim hukukumuz daha da koruyucu. Marka ve patent hukuku, birçok ülkeden daha iyi. Aslında hızlı uygulanabilse marka ve ürün tecavüzünde uygulanacak kanunda öngörülen cezalar yeterince caydırıcı. Hapis ve para cezaları öngörülüyor ancak işlem yapılabilmesi, şikayete bağlı. Taklit suçunun şikayete bağlı olmaktan çıkarılıp taklit markalı ürünlerin tıpkı fikir ve sanat eserleri kanununda olduğu gibi emniyet güçlerince takip edilebilir hale getirilmesi suçu azaltabilir." şeklinde konuştu.
RAKAMLARDA TÜRKİYE'DE SAHTE-TAKLİT VE KAÇAK ÜRÜNLER
- Gümrük Muhafaza ekiplerinin 2014 yılında ele geçirdiği kaçak ürünlerin piyasa değeri 1 milyar 584 milyon 787 TL.
- Türkiye'de 2013 yılında, taklit ürünlerle ilgili görülen dava sayısı 7–8 bin civarında.
- Çay ve akaryakıtta kaçak oranının yüzde 10'lar civarında olduğu tahmin ediliyor.
- Vergi kaybı 10 milyar doları buluyor.
- Emniyet Günül Müdürlüğü'nün Haziran 2014'te yayımladığı 2013 raporuna göre;
*3 bin 691 olayda yakalanan kişi sayısı 6 bin 82
*Kaçak akaryakıt miktarı 17,4 milyon litre
*Kaçak sigara miktarı 108,2 milyon paket
*Kaçak cep telefonu adedi 397 bin 490
*Kaçak ilaç-hap adedi 9.2 milyon
*İçki adedi 135 bin 191 şişe
İZMİR'DE DURUM
İzmir Emniyeti de sahte, taklit, korsan ve kaçak ürünlerle mücadelesini sürdürüyor. 2014 yılında Güvenlik ve Kaçakçılıkla Mücadele şubelerince yapılan operasyonlarda çok miktarda ürün ele geçirildi. O rakamlar ise şöyle oluştu: Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi bin 739 olayda, 2 bin 226 kişi hakında işlem yaptı. 3 milyon 827 bin paket sigara, 512 bin sahte bandrol, 970 bin 848 adet makaron, 710 bin 894 litre akaryakıt, 3.5 ton çay, 4 bin 73 adet telefon, 249 bin adet de elektronik eşya ele geçirdi.
Güvenlik Şube Müdürlüğü ise Marka Kanunu'na muhalefet suçuna yönelik 169 olayda 235 kişiye işlem yapıp 104 bin 651 adet sahte-taklit ürün ele geçirdi. Fikri ve Sınai Haklar Kanunu'na muhalefet suçundan ise 183 olayda 253 kişiye işlem yapıp toplam 37 bin 303 adet korsan CD, kitap gibi ürünler ele geçirdi. Ayrıca 2014 ve 2015'in ilk ayında yaklaşık 180 bin adet sahte ilaç ve cinsel içerikli ürün ele geçirildi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.