TBMM'de görüşüldü! Yükseköğretimde yeni düzenlemeler...
Yükseköğretimde yeni düzenlemeler getiren teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı
TBMM Genel Kurulunda, AK Parti milletvekillerince hazırlanan Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
İYİ Parti Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, teklifin, üniversitelerde geniş bir şekilde tartışılmadan, öğretim üyelerinin görüşleri alınmadan küçük bir grup tarafından hazırlandığını iddia ederek, "Üniversitelerde özgürlükten ve fikir hürriyetinden korkmamalıyız. Türkiye'nin yükselişi, güçlü ve zengin bir ülke olması üniversitelerimizin ne kadar başarılı olduğuyla yakından ilgilidir. Üniversitelerde fikir özgürlüğünü boğmak, Türkiye'yi fakirliğe ve geriliğe mahkum edecektir. Öğretim elemanlarının disiplin cezalarıyla ilgili yapılan düzenleme, antidemokratik, akademik teşkilatı baskılayıcı, bilimsel özerkliğe ve özgürlüğe ters unsurlar taşıyor." diye konuştu.
"Kavala'nın isminin geçtiği kadar, katledilen 5 kardeşimizin ismi yok"
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, teklifteki, ikinci lisansüstü öğretime kabul edilecek öğrencilerin ödeyecekleri öğrenim ücretini, YÖK tarafından belirlenecek üst limiti aşmamak şartıyla, ilgili üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünün tespit edeceği hükme işaret ederek, "Bu yetkiyi üniversitelere verelim çok güzel ama insan faktörünü de devre dışı bırakmamak lazım. Lisansüstü ücretlendirmede üst limit koyacağız çok güzel ama uygulayıcılara açık kapı bırakmama ya da istismara açık iyi niyet kullanma adına da çok fazla hareket alanı bırakmamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Cizre, Kulp, Diyarbakır'da çukur olaylarının yaşandığını anımsatan Aydın, "Bizim devletimiz de resmi olarak bir mücadele kararı aldı. Şimdi, bu mücadeleye kara çalıp, iftiraya matuf bir şekilde, bir soykırım, kıyım gibi, işkence, zulüm gibi mesnetsiz birtakım kavramlarla ifade etmenin akademisyenlikle hiçbir alakası yok. Bir hafta boyunca ceza muhakemeleriyle ilgili bir kanun görüştük. Osman Kavala isminin geçtiği kadar, 8 Nisan 2020'de Diyarbakır Kulp ilçemizde katledilen 5 kardeşimiz için verilen bir tane önerge hatırlıyor musunuz? Ya da o barış akademisyenleri denilen, güya bizden daha özgürlükçü, daha insan hakları savunucusu kişiler tarafından bir cümle kurulduğuna tanıklık ettiniz mi?" diye sordu.
"Sendika temsilcileri disiplin kurullarında yer almalı"
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, teklifin, Anayasa Mahkemesi kararına ve üniversitelerin özerkliği ilkesine aykırı olduğunu, teklifle YÖK Başkanının doğrudan disiplin soruşturması başlatamayacağını ve disiplin amiri olamayacağını savundu.
Tiryaki, sendika temsilcilerinin de üniversiteler ve YÖK'teki disiplin kurullarında yer alması gerektiğini söyledi.
"Geçen hafta sonu bir tiyatro izledik"
CHP Grubu adına konuşan Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, AK Parti'nin, "YÖK'ü kaldıracağız ve demokrasiyi Türkiye'ye hakim kılacağız." diye iktidara geldiğini ifade ederek, "Bu anlayıştan 18 yıl sonra geldiğimiz nokta, bırakın YÖK'ü kaldırmayı, YÖK'ü mevcut halinden de geriye dönük, telafisi mümkün olmayan düzenlemeler yapılmakta." dedi.
Koronavirüs nedeniyle tiyatroya gidemediklerini belirten Kaya, "Ama geçen hafta sonu bir tiyatro izledik. Bize tiyatro izletme fırsatı veren AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Soylu'nun istifa dilekçesinin kabul edilmesi gerektiğini, AK Parti içerisinde binlerce İçişleri Bakanlığı yapacak kişi bulunduğunu belirten Kaya, "Bir kişi hata yaptım diyorsa istifanın kabul edilmesi lazım. Eğer kabul edilmiyorsa iki gün toplumu bununla oyalayamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.
"AK Parti'nin kültüründe yok"
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Kaya'ya şöyle karşılık verdi:
"Tiyatro diye ifade ettiği; İçişleri Bakanımızın istifasının ve sonrasında Cumhurbaşkanımızın bu istifayı kabul etmemesi sürecini, konuşmacının Genel Başkanı televizyonda, 'Saygıyla karşılıyorum' diye değerlendirdi. Bir parti düşünün, Genel Başkanı bir süreci saygıyla karşıladığını ifade ediyor ama bir başka milletvekili bu süreçle ilgili 'tiyatro' diyor. Ben bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Çalışkan, kıymetli bir bakanımız var. Bir süreçle ilgili istifasını gündeme getirdi. Cumhurbaşkanımız sahip çıkarak, 'Hayır, beraber çalışmaya devam edelim' dedi. Ama bizim aklımıza tiyatro mu değil mi sorusu gelmedi. Biz, tiyatroyu keyfi izleriz o başka bir şey. Siyasal tiyatro bizim kültürümüzde, bizim partimizde olmayan bir iş. Eğer, sizin Genel Başkanınız kasetli bir tiyatroyla değişmişse, bu konuya tiyatro olarak bakabilirsiniz. Eğer sizin Genel Başkanınız, Cumhurbaşkanı adayınız, 'Saraya gizli gitti, gitmedi' tiyatrosunu kendi parti içindeki kavgalarına konu ediyorsa, siz buna tiyatro diyebilirsiniz. Ama AK Parti'nin kültüründe böyle bir konuya 'tiyatro' diye yaklaşmak olmamıştır, olmayacak."
Kaya ise "Bizim genel başkanlarımızın değişimi Türkiye'de her partiye örnek olsun" dedi.