Trabzonlu askerin şehit olduğu patlamada tanık şoku
Afyonkarahisar’da aralarında Trabzonlu Onur Fikret Dülger'in de bulunduğu 25 askerin şehit olmasına, 8’i asker 11 kişinin de yaralanmasına neden olan mühimmat deposu patlamasının duruşmasında, görgü tanığı olduğunu iddia ederek yerel bir TV kanalına demeç
Afyonkarahisar’da aralarında Trabzonlu Onur Fikret Dülger'in de bulunduğu 25 askerin şehit olmasına, 8’i asker 11 kişinin de yaralanmasına neden olan mühimmat deposu patlamasının duruşmasında, görgü tanığı olduğunu iddia ederek yerel bir TV kanalına demeç veren Fatih Yavuz (24) isimli tanık ile patlama öncesi namaz kılmak için olay yerinden ayrıldığı için yaralı olarak kurtulan Hasan Boncuk dinlendi.
Eskişehir 1. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde devam eden ve sanıkların katılmadığı duruşmada, Mahkeme Başkanı Ahmet Mithat Acar, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla, “Afyonkarahisar’da şehit olan 25 askerimizi ve diğer tüm şehitlerimizi minnet ve şükranla anmak istiyorum. Ailelerine de başsağlığı diliyorum” dedi.
"SANKİ MANAVDAKİ ELMA, ARMUT KASALARINI TAŞIR GİBİ ÇALIŞIYORDUK"
Tanık Onbaşı Hasan Boncuk, olayın ardından 1,5 yıl geçtiğini, patlamanın psikolojik olarak üzerinde büyük bir etki bıraktığını söyledi. Boncuk, "Cumartesi gecesi teslim oldum. Pazar günü askerlikle alakalı olmayan işler vardı, onları yaptık. Pazartesi ot topladık. Salı günü sabah eğitim aldık, öğleden sonra cephanelikte görevlendirildik. Salı gece 12.00’ye kadar çalıştık. Olayın meydana geldiği çarşamba günü ise kahvaltıdan sonra yine cephaneliğe çalışmaya gittik. Komutanlar dinlenmek için izin veriyordu. İçeride ve dışarıda kısa dönem erler vardı. Biz deponun kapısına kadar mühimmatı getiriyorduk, içeride istif yapılıyordu.
İstif cephanelik kapısına kadar gelmişti. Kapının hemen yanında çok zor bir istifleme yapılıyordu. Patlamadan önce yine kısa bir ara vermiştik. Ben bu süre zarfında namaz kılmak için yangın havuzunun oraya gittim. Yaklaşık 5 dakika sonra namaz kılarken patlama meydana geldi. Patlamanın etkisiyle 4-5 metre fırladım. Daha sonra yuvarlandım. Sandıklardan kırılanlar oldu. Hatta benim taşıdığım sandığı 4 kişi zor kaldırıyorduk, çok ağırdı. Tedbirsiz ve ihmallerle dolu bir işlem yapıyorduk. Sanki manavdaki elma, armut kasalarını taşır gibi çalışıyorduk.
Hatta sandıklardan biri, kamyona yüklenirken kırıldı ve içindeki el bombaları etrafa yayıldı. El bombası dışında mühimmat görmedim. Patlamanın ardından her yerde etrafa yayılan el bombalarını gördüm. Tel örgülere kadar gittim, sonra geri döndüm. Burada bir komutanım beni ambulansa aldı ve Devlet Hastanesi’ne gittim. Hastanede yaklaşık 2 gün kaldıktan sonra bizi evimize göndereceklerini söylediler ancak birlik revirine tekrar getirildik. Burada bize basına açıklama yapmamamız için bir kağıt imzalatıldı" dedi.
"KEŞKE BEN DE ŞEHİT OLSAYDIM"
Şehit yakınları, Boncuk’un ifadesinin çelişkili olduğunu öne sürerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Boncuk, "Keşke namaza gitmeseydim, ben de şehit olsaydım. Böyle suçlamaları duymasaydım. Ağlamak istiyorum ancak duygu sömürüsü yapacağımı sanarsınız diye ağlayamıyorum" dedi.
Savcı Erol Er, patlamanın meydana geldiği bölgedeki askerlere basına açıklama yapılmayacağına dair talimat verilmediğini, zaten hiçbir personelin de Genelkurmay’ın izni olmadan açıklama yapamayacağını dile getirdi. Bunun üzerine şehit yakını avukatlarından Altan Ulutaş, Savcı Er’in bu açıklamasına tepki göstererek, "Böyle bir yargılamayı kabul etmediğim için duruşmayı protesto ediyorum" diyerek salonu terk etti.
KILIÇDAROĞLU’NUN ’SABOTAJ’ AÇIKLAMASINA KIZDIM
Çayırbağ kasabasında oturan ikinci tanık Fatih Yavuz’a (24) bir televizyon kanalına verdiği röportaj izlettirildi. Röportajda, Yavuz’un, olaydan önce nizamiyede bir grup askerin kavga ettiğini, birbirlerini öldürecekleri yönünde tehditte bulunduklarını ve bundan kısa süre sonra patlamanın olduğu şeklindeki demeci hatırlatıldı. Bunu izleyen Yavuz, olay günü İzmir’n Çeşme ilçesinde olduğunu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "sabotaj" açıklamasına kızarak böyle bir röportaj yaptığını söyleyerek pişman olduğunu dile getirdi. Sürekli ağlayan Yavuz, "Keşke böyle bir röportaj yapmasaydım. Olayı zaten görmedim, hiçbir şey bilmiyorum. Zaten o an İzmir’deydim" diye konuştu.
Bunun üzerine şehit yakınları Yavuz’a tepki göstererek, davanın seyrini değiştirecek ölçüde yalan beyanda bulunduğu için tanıktan şikayetçi oldu.