Usta Komedyenden bir ilk
Uzun yıllardır yaptığı mizah filmleri, televizyon programları ve tiyatro oyunlarıyla tanınan Levent Kırca, beyaz perdede ilk drama performansını "Son İstasyon" adlı sinema filminde sergiledi.Kırca Yapım'ın yapımcısı olduğu, hikayesini yine Levent Kırca'nı
Uzun yıllardır yaptığı mizah filmleri, televizyon programları ve tiyatro oyunlarıyla tanınan Levent Kırca, beyaz perdede ilk drama performansını "Son İstasyon" adlı sinema filminde sergiledi.
Kırca Yapım'ın yapımcısı olduğu, hikayesini yine Levent Kırca'nın kaleme aldığı filmin yönetmen koltuğunda 32 yaşındaki oğlu Oğulcan Kırca oturdu. Baba-oğlun güçlerini birleştirdiği ve hikayesi küçük bir Anadolu kasabasında geçen "Son İstasyon" 26 Şubat 2010'da izleyicisiyle buluşacak. Filmi Oğulcan Kırca'yla birlikte Tekin Duman senaryolaştırdı.
Çekimleri İstanbul ve Uşak'ta gerçekleştirilen filmde Levent Kırca'nın yanı sıra Başak Daşman, Korel Cezayirli, Suna Selen, Hikmet Karagöz, Meral Küçükerol, Ziver Açıl da rol alıyorlar.
Filmin hikayesini dört yıldır tasarlayan Levent Kırca uzun süredir yastık altında sakladığı bu hikayeyi sonunda gün yüzüne çıkardı.
YAPIMCI : OĞULCAN KIRCA
YAPIM ŞİRKETİ : KIRCA YAPIM
HİKAYE : LEVENT KIRCA
SENARYO : TEKİN DUMAN, OĞULCAN KIRCA
YÖNETMEN : OĞULCAN KIRCA
DAĞITIM ŞİR. : PİNEMA
GÖRÜNTÜ YÖN. : TOLGA Cetin
GENEL KOOR. : ONUR HAZAR
SÜRE : 110 DK.
TÜRÜ : DRAM
VİZYON TARİHİ : 26 ŞUBAT 2010
OYUNCULAR : LEVENT KIRCA (Ruhi), BAŞAK DAŞMAN (Esra), KOREL CEZAYİRLİ (Önder), SUNA SELEN (Hacer), HİKMET KARAGÖZ (Şevki), MERAL KÜÇÜKEROL (Nilgün), ZİVER AÇIL (Fikri), GÖKÇER GENÇ (Turgay), ARDA ÖZİRİ (Burak), Özgün AYDIN (Özgür)
KONU: Ünlü komedyen Levent Kırca'nın bir demiryolu memurunu canlandırdığı film trenler arasında geçiyor. Sıcacık ve etkileyici hikayesiyle dikkat çeken prodüksiyon Son İstasyon çarpıcı sahneleri ve seyircilerin belleklerinden uzun süre silinmeyecek sürprizleriyle yılın filmi olabilecek kalitede görülüyor. Levent Kırca'nın canlandırdığı üç çocuk sahibi demiryolu memuru Ruhi ve ailesinin hüzün ve mizahla yüklü hikayesini anlatırken gerçekçi bir Türkiye panoraması çiziyor.
Ruhi taşrada küçük bir istasyonda emekliliğine gün sayan bir memurdur. Emekli ikramiyesiyle çatısı akmayan bir ev alıp hayatının son demlerini huzurlu bir şekilde geçirmek ise en büyük hayalidir. Fakat kızı Esra ve küçük oğlu Önder'in daha iyi yaşamak gibi anlaşılır ve masum bir dilekleri vardır. Onların bu masum hayalleri bütün aileyi bir anda İstanbul'a sürükler. Ruhi'nin eşi ve annesiyle birlikte İstanbul'a gelmesiyle artık gelişen olaylar artık kimsenin kontrolünde değildir.