Cenap Serdar
Yaptırımların dize getiremediği Putin'e Wagner'den meydan okuma
31 Aralık 1999 tarihinde Boris Yeltsin’in yerine vekaleten oturan Vladimir Putin, Anayasal zorunluluklar nedeniyle yürüttüğü dört yıllık Başbakanlığı dışında, neredeyse 20 yıldır Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı’nı sürdürüyor.
Vladimir Putin, bu süre zarfında ülke içinde ve dışında çeşitli sınamalarla karşı karşıya kaldı. Kuzey Kafkasya’daki ayrılıkçı hareketi demir yumrukla bastırdı. Federal birimler arasında yeşeren bağımsızlık veya özerklik taleplerini geri çevirdi. Merkezi yönetimin otoritesini arttırdı. Bölgelerin yetkilerini sınırlandırdı. Gücünü konsolide etti. Medya ve STK’ları denetim altına aldı. 1990’lı yıllarda özelleştirilen KİT’leri yeniden devletleştirdi. Muhalefeti kontrol etti. Ülkesini Gorbaçov ve Yeltsin’in Batı vizyonundan uzaklaştırdı. Surkov’un ifadesiyle “Egemen Demokrasi”yi evrensel demokrasiye alternatif olarak sundu. Siyasi rakiplerini etkisiz hale getirdi. Putin’in Rusyasına meydan okuyan yurtdışında ya da yurtiçinde kim varsa bedel ödemek zorunda kaldı. Silovikiler, oligarklar, iş insanları, eski askerler ve gazeteciler bu bedeli fazlasıyla ödeyen kişiler oldular.
Küresel stratejik rekabette ABD’yle yarıştı; NATO’nun doğuya doğru genişlemesine itiraz etti, Batı’nın Sovyet sonrası coğrafyaya nüfuz etmesini çoğunlukla önledi. Enerjiyi dış politik hedefleri için araç olarak kullandı; Güney Akım iptal edilince Çin ile uzun vadeli doğalgaz anlaşması imzalamaktan çekinmedi. Türk Akımı’nı hayata geçirdi. Jeopolitik ve jeostratejik çıkarları için kuvvet kullanmaktan kaçınmadı. 2008’de Gürcistan’a askeri harekat düzenledi. 2014’de Kırım ve Sivastopol’ü hibrid savaş stratejisiyle ilhak etti. Donetsk bölgesindeki silahlı muhalefeti açıktan destekledi. Libya’daki hatasını tekrarlamamak için Suriye’de Esat rejimine güçlü destek verdi. Türkiye’de seçimlerde Erdoğan’ın yeniden seçilmesini isteyen ülkelerin en önünde yer aldı.
Putin, yaklaşık 24 yıllık iktidarında ilk kez içeriden bir meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Ukrayna’ya yönelik 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı “Özel askeri harekat” ın 16. ayının dolduğu gün Wagner lideri Yevgeni Prigozhin Kremlin’e doğrudan meydan okudu. Prigozghin, Rusya Savunma Bakanı’na karşı silahlı isyan çağrısında bulundu ve 24 Haziran 2023 sabahı birlikleriyle Ukrayna’dan Rusya’ya geçti. Adıgeçen Rostov'a ulaştığını iddia ederek, kontrol noktalarında askere alınan gençlerden herhangi bir direnişle karşılaşmadıklarını ve kuvvetlerinin "çocuklara karşı savaşmadığını" söyledi.
Putin ise Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un yanında durarak Prigozghin’i ihanetle suçladı. Rusya’nın kendisini savunacağını söyledi. Kremlin, Moskova’da ve Rostov-on-Don’da güvenlik önlemlerini arttırırken, Prigozhin hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Rusya’nın Ukrayna’da 17.ayına giren savaşta önemli rol oynayan Wagner’in sahibinin Kremlin’e karşı baş kaldırmasının Rusya’nın Ukrayna’daki askeri kazanımlarını ve yeteneklerini etkilemesi mümkün görünüyor. Ayrıca, 25 bin kişilik bir silahlı gücü olan ve savaşma kabiliyetine sahip olan Wagner’in Rusya’da Putin karşıtı muhalefetin desteğini alıp alamayacağı, 24 yıldır giderek otoriterleşen ülkede refah düzeyi pek artmayan vatandaşların homurtularının duyulup duyulmayacağı da henüz belli değildi ancak son anda ikili arasında yapılan görüşmelerde anlaşma sağlandı ve bir çok soru işaretini geride bıraktı.
Kuşkusuz bu anlaşmadan memnun olmayan ABD liderliğindeki Batılı ülkeler ve Ukrayna olacaktır. Zira, yaptırımlarla bir türlü dizginlenemeyen Putin’in ilk kez otoritesine meydan okuyan eli silahlı bir gücün varlığı, Batılı ülkeleri Putin sonrası Rusya için cesaretlendirecekti ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Rusya ve Ukrayna arasında izlediği denge politikasıyla özel bir yere sahip olan, Batılı yaptırımlara karşı Rusya’nın dünyaya çıkış kapısı haline gelen ve bundan kazanç elde eden Erdoğan yönetiminin nasıl bir tutum izleyeceği de merak konusu iken Erdoğan Putin’i arayarak destek mesajını iletti.
Ankara, Putin sonrası bir döneme henüz hazır değil. Kremlin’de olası bir liderlik değişimi önemli jeopolitik yansımalara yol açacaktır. Bundan en fazla etkilenen ülkelerden biri Türkiye olacaktır.
Tabi bu arada Rus lider Putin, her ne kadar Wagner lideri Prigozhin ile anlaşmış olsa dahi zaman içerisinde Prigozhin’i ortadan kaldırarak, kendisine büyük tehdit olarak gördüğü Wagner’in faaliyetlerini sonlandıracağı kuvvetle muhtemeldir.