Çocuklarda altına ıslatma, akran zorbalığı ile sonuçlanıyor
Doç. Dr. Selçuk Sılay, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu
Çocuklarda idrar problemleri ve alt ıslatma, fizyolojik etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileriyle de çocuklar ile ailelerinin zor süreçler yaşamasına neden oluyor. Özellikle gündüz alt ıslatma problemi yaşayan çocuklar, okulda arkadaşları tarafından alay edilme, dışlanma korkusuyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum da zaman içerisinde hem çocuğun psikolojisine olumsuz etki ediyor hem de okuldan soğumaya varan sonuçlara ulaşabiliyor. Doç. Dr. Selçuk Sılay, özellikle sömestr tatilinin çocukların bu problemlerinin çözüme kavuşması yönünde adım atılması için önemli bir fırsat olduğunu belirterek, çocuklarda alt ıslatma problemleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Okul çağındaki her 5 çocuktan biri altını ıslatıyor
İlkokul ve ortaokul çağındaki her 5 çocuktan birinde alt ıslatma problemi görülmektedir. İşeme problemi; gündüz altını ıslatma, aniden idrara sıkışma, sık idrara gitme, yetişemeden damla damla kaçırma veya idrar tutma manevraları olarak tanımlanmaktadır. İdrar tutma manevrası annelerin çok iyi bildiği, çocuğun tuvalete gitmemek için bacaklarını çapraz yapması, çömelmesi ya da eliyle cinsel organını sıkıştırarak tuvalete gitmekten kaçınması durumlarına verilen isimdir. Bu hareketler 5-6 yaşlarından sonra görülmemesi gereken durumlardır ve işeme bozukluğu olarak değerlendirilmektedir.
Altta yatan ciddi hastalıklar olabilir
Alt ıslatma probleminin en sık karşılaşılan nedeni çocuklarda mesane gelişimindeki gecikmedir. Bunun yanında gündüz işeme problemlerinin altında yatan çok ciddi hastalıklar da olabilmektedir. Böbrek yetmezliğine yol açabilecek bazı sendromlar görülebilmektedir. Ya da altta yatan aşırı aktif mesane gibi basit durumlar da olabilir. Sadece gülerken idrar kaçırma olabilir. Ayrıca bunların dışında nörojen mesane denilen omurilik hastalıkları gibi sinirsel hastalıklar görülebilir. Bunlara ek olarak, 5-6 yaşlarına kadar hiç idrar kaçırma problemi yaşamamış ancak sonrasında birden bire idrar kaçırmaya başlayan çocuklar için de psikolojik etkenler göz önünde bulundurulmalı, çocuğun herhangi bir travma yaşamış olabileceği ihtimali değerlendirilmelidir. Tedavi edilmeyen işeme problemleri kökende psikolojik olmasa da sonuçları psikolojiye olumsuz etki edebilmektedir. 8-9 yaşlarına kadar işeme problemi tedavi edilmeyen çocuk, arkadaşları tarafından acımasız eleştirilere maruz kaldığı için psikolojisinin olumsuz etkilendiği bilinmektedir.
Gece alt ıslatma genetik kökenli
Gece idrar kaçırma ise gündüz uyanıkken idrar kaçırmadan farklı olarak değerlendirilmektedir. Bir çocukta sadece gece idrar kaçırma olabilir, sadece gündüz idrar kaçırma olabilir ya da hem gece uyurken hem gün içerisinde uyanıkken idrar kaçırma görülebilir. Gece idrar kaçırma genellikle genetik kökenlidir. Yani ailede alt ıslatma geçmişi genelde vardır. 5 yaşındaki her 5 çocuktan birinde gece alt ıslatma görülmektedir. Yaş ilerledikçe bu oran azalır ancak sıfırlanmaz. 18 yaşından sonra bile yüzde 1 oranında gece alt ıslatma problemi yaşayan gençler görülmektedir. 5 yaşın üzerinde gündüz veya gece alt ıslatma problemi görülen çocuklar mutlaka tedavi edilmelidir.
Gündüz alt ıslatma sorununa ilaçsız tedavi
Gündüz alt ıslatma problemi yaşayan çocukların yüzde 92'si ilaçsız tedavi edilebilmektedir. Çocuklara üroterapi adı verilen 6 haftalık bir işeme eğitimi verilir. Nasıl işemeleri gerektiği, tuvalete nasıl oturmaları gerektiği, ne kadar sıklıkla tuvalete gitmeleri gerektiğinin eğitimleri verilmektedir. Çocuğa sadece çocuk nefroloğu ya da çocuk üroloğu değil, aynı zamanda bir fizik tedavi uzmanı tarafından kas egzersizleri eğitimi, çocuk psikoloğu tarafından psikolojik destek verilmektedir. Öte yandan oyun programı ile çocuk bir ekranın karşısına oturur ve poponun iki tarafına yapıştırılan elektrotlar ile kendisini kasıp gevşeterek ekrandaki figürleri aşağı yukarı hareket ettirir, yarıştırır. Beraberindeki bazı işeme testleriyle beraber çocukların yüzde 92'sinde tam olarak başarı elde edilmektedir. Özellikle standart tedavilerden fayda görmeyen, işeme bozukluğu olan çocuklar için uygundur. Tedaviye yanıt vermeyen çocuklarda ise ilaç tedavisi, pelvik taban egzersizleri gibi farklı tedavi metotları uygulanmaktadır.
Çocuğunuzu alt ıslatma probleminden korumak için bu önerilere kulak verin:
Çocuklar 2 saatte bir her hangi bir ihtiyaç hissetmeseler de tuvalete gitmelidir.
Yeme içme alışkanlıkları düzenlenmelidir. Sıcak-soğuk çay, kahve, kola, gazoz gibi kafeinli ve asitli içecekler tüketilmemelidir. Bu içecekler mesanede istemsiz kasılmalara yol açmaktadır. Bunların yerine; su, meyve suyu, süt, ayran ve limonata tercih edilmelidir.
Gece yatmadan önce mutlaka tuvaletini yapıp öyle yatmalı.
Yatmadan önce son 1 saat hiçbir şey yiyip içilmemelidir.
Çocuk tuvalete oturduğunda mutlaka ayaklarının yere değmesi gerekmektedir. Genellikle 8 yaşına kadar çocuklar klozete oturdukları zaman ayakları yere değmez. Bu şekilde çocuklar mesanesini tam boşaltamayabilirler. Bu nedenle ebeveynler tuvalette çocukların ayaklarının altına basamak koyarak yere değmesini sağlamalıdır.
Eğer bir çocuk kakasını 2-3 günde bir yapıyorsa veya kakasının şekli farklı şekillerde katı oluyorsa bu bir kabızlık göstergesidir. Kabızlık mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü kabızlık işeme problemini artıran bir sorundur. İşeme problemi görülen çocukların 3'te birinde kabızlık da görülmektedir.