İleri yaşlarda gebelik risklerine dikkat!

Prof. Dr. Çetinkaya: "İleri yaşlarda anne olmak down sendromlu çocuk ihtimalini artırıyor"
İleri yaşlarda gebelik risklerine dikkat!

İleri yaşta gebelik riskleri hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Prof. Dr. Mehmet Bilge Çetinkaya, kadınlar, eğitim ve ekonomik faktörler nedeniyle çocuk sahibi olmayı ertelediği için gebelik ileri yaşlara kalabildiğini belirterek, “Bilimsel araştırmalarda ilerlemiş anne yaşının hipertansiyon, gebelik diyabeti (GDM), doğum sonrası kanama, prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı, rahim içi gelişme geriliği (IUGG), Down sendromu, yeni doğan ve doğum sonrası bebek ölüm riskini artırdığı gözlenmiştir” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Bilge Çetinkaya, bir kadının gebelik şansının en fazla olduğu yaşların 18-30 yaş arası olduğunu söyledi. Kadınların 30 yaşından sonra kendiliğinden gebe kalma şansının düştüğünü ifade eden Dr. Mehmet Bilge Çetinkaya, "35 yaş üzeri döneme 'ileri anne yaşı', 40 yaş üzerine ise 'çok ileri anne yaşı' denilmektedir. İleri anne yaşı ile birlikte kromozom anomalileri daha çok görülüyor. İleri anne yaşının özellikle down sendromu riskinin arttırıyor. İleri yaş gebelik döneminde sezaryen doğum oranları da arttı. Geç gebelik kanamaları, plasenta yerleşim anomalileri ve erken yırtılmalar, hipertansiyon, tek başına gelişme gerilikleri gibi yaşanan sorunlar, yeni doğanda sekel ve ölüm riskini artırmaktadır. Bu gibi gebelik komplikasyonları da sezaryen doğuma yönlendirmektedir. Ancak bütün bunlardan bağımsız olarak da ileri anne yaşı, anne karnında bebeğin gelişim kısıtlılığı ve ölü doğum oranlarını artırmaktadır” diye konuştu.

"Detaylı ultrasonografiyle bebeğin genetik kusurları belirlenebiliyor"

Tarama ve tanı testlerinin birbirinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini işaret Dr. Çetinkaya, "İlerlemiş gebelik haftalarında ikinci trimester sonlarına doğru yapılan detaylı ultrasonografi taramasıyla bebeğin yapısal gelişiminde genetik kusurları gösterebilecek anomalilerin aranması ile taramaların tamamlandı. Tanı testleri girişimsel işlemler olan birinci trimesterde bebeğin eşinden iğne ile aspirasyonla hücre elde edilmesi işlemi olan koriyon villus örneklemesi, ikinci trimesterden itibaren anne karnından ince ve uzun bir iğne yardımıyla amniyon sıvısının alınması (amniyosentez) veya daha ileri haftalarda bebeğin kordon kanının alınması (kordosentez) işlemidir. Bu işlemlerde de nadiren düşük, erken doğum, enfeksiyon gibi riskleri bulunmaktadır. Bu nedenle son zamanlarda, bebeğe ait majör bir anomali yok veya kromozomal anomali riski çok yüksek değilse, ileri gebelik haftalarında bulunmayan gebelerin kanından bebeğe ait hücrelerin elde edilerek genetik anomalilerin saptanması şeklinde girişimsel olmayan prenatal tanı testleri (NIPT) kullanılmaktadır. Bu testler performansına bağlı olarak küçük hata oranlarıyla neredeyse tanı testi kadar etkili kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir