CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin Grup Toplantısında milletvekillerine konuşuyor. Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Baykal şunları söyledi:

Deniz Baykal konuşmasında şunları söyle:

Başbakan gittiği her yerde Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve onun genel başkanına, yaerli yersiz, tutarlı tutarsız göndermelerde bulunması sağlık bir durum değildir.

Bakın ben kimseyle polemiğe girmek istemiyorum. Bunların ülkeye yarar getirmeyeceğini biliyorum. Ama Başbakan bunu yapıyor. Başbakan neden CHP'yi neden suçluyor. İnsani nedenlerden olabilir. Başbakan bir takım sıkıntılar çekiyor. Ama onun tedavisini başka yerlerde arıyor. Bakın Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu durum Başbakan işle Deniz Baykal arasında değil. Krizin sebebi ne CHP ne de onun Genel Başkanı Deniz Baykal. Sorun Başbakan Erdoğan ve onun partisi olan AKP'nin devlet düzeni. Türkiye'deki krizin nedeni AKP ile devlet düzeni arasındaki çatışmadır.

RÜŞVET NİYETİNDE VAR

Başbakan herşeyi söyleyebilir. Ama gaf yapmasın. Bakın 30 yıl önce rüşvet verdiğini söylüyor ve Deniz Baykal'ı suçluyor. Arkadaşım senin rüşvet vermek senin nieyinde varsa, Deniz Baykal ne yapsın. O zamanlar Türkiye'nin 70 cent'e muhtaç olduğu günler. Rüşvet vermiş.Başbakan rüşvetle bu kadar yakından ilgiliyse 30 yıl öncesine gitmesine gerek yok. Kendi enerji bakanlığına bir bakıversin. Nasıl ihaleler paylaşıldı, nasıl tertipler yapıldı, bunlar devletin arşivlerinde dosyalarında... Başbakanın bu rüşvet sözünü çok fazla ağzına almamasını tavsiye ederim.

CHP'Yİ NEDEN KÖTÜLÜYOR

Başbakan her gittiği yerde CHP'yi kötülüyor. CHP Atatürk'ün İnönü'nün partisi. Üniversiteleri kuran parti. Lozan'ı imzalayan parti. Demokrasiye geçip, halk kimi isterse o Türkiye'yi yönetsin diyen parti. Anayasayı kuran parti. Ve bugün milyonlarca insanın oyunu alan parti. Başbakan'ın bu kızgınlığı düşmanlığı dereden geliyor. Niye kızıyırsun sayın Recep Tayyip Erdoğan. CHP'nin olduğu yerde bereket yokmuş CHP'nin olduğu yerde yalan dolan, onursuzluk, teslimiyet, onun bunun elini öpmek yoktur. CHP'nin olduğu yerde, bağımsızlık vardır, onur vardır.

KAMYON NEDEN DEVRİLDİ

Sağlık sorunumu bile dedikodu yaptılar. Biz Demokrasi için AKP'ye saygısızlık yapmadık, sadece uyardık. Biz böyle bir noktaya gelmesini istemedik. Gelmesin diye uyardık. Bu noktada bir telaş; Ne yapacağız.. Ne yapacağız değil, ne yapacaktık. Niçin arabaları devrildi. Buraya niçin geldi onu göreceksiniz. Bu tablo Türk siyasi hayatında zaman zaman ortaya çıkan bir tablo. Demokrasi tarihimizde hep sıkıntı ve darbeler oldu. AK Parti daha önce kapatılan Refah ve Fazilet partilerinin devamıdır ve laikliğin yendien yorumlanmasını istedi.

BATI'DA BÖYLE DEĞİL

 Bizim Anayasa'mızın belli bir düzeni var. Dünyadaki bütün ülkelerin kendi sorunlarına göre getirdikleri düzenlemeler var. Bugün Batı'da bir ülkede sokakta yürürken karşısından gelen insana dinini, mezhebini soramıyor. Üzerlerinde dini ibareler göstermiyorlar. Dinin altında çeşitli siyasi örgütlenmeler yoktur orada. 51 Müslüman ülkede din ve devletin etki alanlarının bilinçli bir biçimde ayrıldığını ortaya koyan bir hukuk sistemi yok." Batı'da kilise bunu ayırdı. Müslüman ülkelerde demokrasi kökleşmemiştir. Din siyasete girmişse demokrasi tehlikededir.

CHP SUÇSUZ YERE KAPATILDI

Biz parti kapatılmak nedir iyi biliriz. Suçsuz yere partisi kapatılmış parti varsa o da CHP'dir. Ortada bir siyasi tartışma, bir iddia yok. Birileri arasında karar veriyor ve 4 kişi 'kapattık' diyor, geçiyor. Ne adına kapatıyorsun? Anayasa adına mı, hukuk adına mı kapatıyorsun?" Anayasal ilkelere göre demokrasi işletilsin istiyoruz.