Bayram Toysal: “Amacımız Hekimoğlu Trabzon’u bir üst lige çıkarmak”
Hekimoğlu Trabzon Teknik Direktörü Bayram Toysal Haber61’e konuştu.
TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta mücadele eden Hekimoğlu Trabzon yarın (01.04.2021 Perşembe) Manisa FK ile zorlu bir mücadeleye çıkacak.
Karşılaşma öncesinde Teknik Direktör Bayram Toysal ve Haber61’e açıklamalarda bulundu.
Play-offlar öncesinde Manisa FK maçının çok önemli bir maç olduğuna dikkat çeken Bayram Toysal açıklamalarını şöyle sürdürdü;
AKÇAABAT’TA OYNADIĞIMIZ 3 DÖNEM ÇOK ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATTIK
Bizim Akçaabat’ta oynadığımız dönem 3 sene zarfında çok önemli başarılara imza atmıştık. Süper lige çıkma şampiyonluğu kariyerimizde bulunuyor. Akçaabat’ın o dönemki süre zarfında çok önemli başarılar elde etmesine katkımız oldu üç senelik süre zarfında. Çok güzel dostluklar biriktirdik. Şu anda karşılığını alıyoruz. Uzun süre sonra buraya gelip tekrar yeni bir görevde bulunup öyle dostlukların karşımıza çıkması açıkçası çok mutlu ediyor. Karadeniz’in özellikle Trabzon bölgesinin futbol kültürünü ben geçen sene çalıştığım Hatayspor’da bunu deklare etmiştim, Hatay’ın da yine en azından futbol kültürünün olması gerektiği. Çünkü burada futbola dair o kadar net bilgiler alabiliyorsunuz ki bunu net bir şekilde burada çalıştığınız zaman hissedebiliyorsunuz. Dışarıda da aynı şekilde. Çünkü insanların belirli bir kültürü oluşturması o kadar kolay değil. Trabzon’da bu kültür inanılmaz bir derecede üst düzey yaşanıyor. Hem başarıda hem başarısızlıkta, insanlar duygularını çok çabuk belli edebiliyorlar. Bu çok önemli bir durum. Bizi de burada kamçılayan durum bu.
ASIL AMACIMIZ HEKİMOĞLU TRABZON KULÜBÜNÜ PLAY-OFFLARDAN BİR ÜST LİGE ÇIKARABİLMEK
Hekimoğlu Trabzon’un şu anki hedefi bizi iştahlandırıyor. Açıkçası önümüze daha sağlıklı bakma adına önemli bir proje önemli bir hedef doğrultusunda şu anda yolumuza emin adımlarda devam etmeye çalışıyoruz. Geldiğimiz süre zarfında işler biraz karışık duruyordu. Play-off’a kalır mıyız veya Manisa aldı başını gitti. Sezon başındaki hedefin şampiyonluk olması ve onun çok çok gerisinde kalınması, doğal olarak içerideki oyunculara travma etkisi yarattı. Doğal olarak yönetimin de burada iştahı azaldığı için bu konuda geri adım atma söz konusu oldu. Biraz olaylara tedirgin bakışlar derken haklı olarak iki tarafında, hem futbolcu grubunun hem de yöneticilerin. Ama Allah’a şükür geldiğimiz süre zarfında şu ana kadar oynadığımız yedi maç 5 galibiyet 2 beraberlik skor anlamında da gol bölgesinde de takıma ciddi anlamda katkı sunduk. Tek başımıza olmadı bu iş yönetimin ciddi anlamda bize inanması, bizim futbolcu kardeşlerimize saha içinde yapabilecekleriyle alakalı bir mücadelenin içine onları sokmamız, şu ana kadar net bir şekilde geri dönüşünü aldık. Geldiğimizden beri bunu söylüyoruz, futbolcularımızın belki onların da sezon başındaki hedefinin de şampiyonluk olduğunu varsayacak olursak onlar da bu yarışın biraz gerisinde kaldıkları için ister istemez performanslarında bir düşüklük söz konusu. Onları uyandırmak kolay olmadı, mesaimizi buna harcadık. Şu an inanmış bir takım görüntüsü veriyoruz. Oynadığımız müsabakalarda aldığımız sonuçlar oyun kalitesi bunu gösteriyor. Bizim en büyük hedefimiz play-offa kadar gidecek olduğumuz noktanın bizi orada daha hazır halde tutacak olması adına, saha içindeki organizasyonlarımızı çok iyi yapmaya gayret ediyoruz. İllaki bu son sekiz maçlık periyodda performansın altında kaldığımız olabilir veya performansın üstünde çıktığımız olabilir ama bizim asıl amacımız Hekimoğlu Trabzon Kulübünü play-offlardan bir üst lige çıkarabilmek. Bu anlamda çalışmalarımız iyi gidiyor, oyuncularımızın saha içinde ve dışında bize verdiği reaksiyon bu anlama bize mutluluk verici bir durum, inşallah bozulmaz.
KESİNLİKLE MAÇLARDA GOL YEMEME ÜZERİNE YOĞUNLAŞIYORUZ
Ekip halinde bir inanmışlık var. Sonuçta bu işe bilimselliği de kattığımız zaman ekip o kadar donanımlı o kadar düzgün çalışıyor ki, tabiri caizse bizim sabah mesaimiz öğleden sonra bitmiyor, idman saatinin sonuna kadar değil. Gece saat 11-12’lere kadar çalışma odasında ekiple beraber biz hem rakibin hem kendimizin, neleri daha iyi yapabilirizin hesabını yapıyoruz. Bizim oyun felsefemiz şuna dayalı; biz kesinlikle maçlarda gol yememe üzerine yoğunlaşıyoruz. Bizim için defansif futbolda hücumsal opsiyonlar ne kadar değerliyse defansif olarak da kesinlikle bir kurgunuz olmaz zorunda. Öncelikle defans bloğunun gol yememesiyle ilgili bir serzenişimiz oldu. İlk geldiğimizde takım çok kırılgan ve çok kolay gol yiyen bir takım hüviyetinde. Son oynadığımız Sarıyer maçında, maçın başında çok basit bir gol yemiş olmamıza rağmen oyunu domine edeceğimizi biliyorduk zaten. Sahadaki oyun 4-1 skora yansımış olsa daha farklı olabilirdi aslında. Bizim o anlamda bir tedirginliğimiz yok. Ekibin ciddi anlamda donanımlı olması ve olaya bu anlamda hem Tuzla hem Hatayspor ve buradaki başarımız tesadüfi değil çalışmamızın karşılığı. Aslında istatistiki verilere bakacak olursak tahmini 29 maç oldu bu üç takımda. 29 maçın 19’unda takım gol yememiş. Bu bizi inanılmaz mutlu ediyor. 29 maçta sadece 4 tane mağlubiyetimiz var, averaj olarak çok çok üstündeyiz, iki puan ortalamasının da çok üstündeyiz. Yanılmıyorsam 2.45 puan ortalamasıyla bu üç takımdaki serüvenimiz devam ediyor. Ekstra çalışıyoruz bunun başka bir izahı yoktur.
TECRÜBELİ OYUNCULARIN KALBİNE DOKUNUŞ YAPMANIZ GEREKİYOR
Modern futbolun içinden gelmek bizim için büyük avantaj. Oyuncuya eğer siz sahada neler yapabileceğiyle alakalı doğru bilgiler aktarabiliyorsanız, oyuncu size her türlü geri dönüşünü sağlıyor. Ve bunu analizler ile birlikte bütünleştiriyorsanız oyuncunun bundan kaçarı yoktur. Kariyeri ne olursa olsun. Sonuçta onların ciddi anlamda bu güne kadar ortaya koydukları kariyere herkes saygı duyuyor, biz de öyle. Aynı şekilde genç bir teknik adam olarak, hem süper ligde oynamış tecrübemize inanıyorum. Oyunculara verebileceğimiz hem fiziksel hem de mental olarak önemli katkılar sunduğumuza inanıyorum. Şu ana kadarki süreç evet zor bir süreçti. Oyuncuların bizi kabul etmesi kolay iş değil. Üstünde üç tane hocanın görev yaptığı bir takımda illaki bu tarz bir inanmışlıkta sendelemeler yaşayabiliyor oyuncular. O tarz tecrübeli oyuncuların kalbine dokunuş yapmanız gerekiyor. Biz burada onun da dışında, oyuncunun sahada ve saha dışında nasıl davranmasıyla alakalı serzenişte bulunduğumuzda ve oyuncudan bunu pozitif anlamda geri aldığımızda işler daha da kolaylaşıyor. O anlamda bize bir sıkıntı yaratmadılar Allah’a şükür. Bundan sonra da yaratacaklarını düşünmüyorum. Çünkü geçen sene Hatayspor da görece gittiğim dönemde de inanılmaz bir kaos ortamı vardı. Sezon başı, bir sene önce çok başarılı olmuş bir teknik adamın ardından ayrıldıktan sonraki süreçte, ikinci ligden bir teknik adamın şampiyonluğa oynayan bir takımla bir üst lige gitmesi futbol camiasında soru işaretleri ile karşılandı ama Allah’a şükürler olsun çok ciddi bir çalışmanın karşılığında. Bizim için ligin bir önemi yoktur, hangi ligde olursak olalım düzgün çalışma periyodumuz orada da devam edecek. Normal çalışma periyodumuzu biz süper lige gittiğimiz zamanda aynı şekilde çalışmayı düşünüyoruz ki bu çalışma metodu bize zaten başarıyı getiriyor. Bundan sonra da üzerine ufak dokunuşlarla beraber oyun kalitemizi geliştirerek oyuncu kalitemizi yukarı çıkartarak, bu tarz tecrübeli oyuncuları oyunun içinde tutarak olduğumuz her yerde başarılı olmanın hesabını yapıyoruz.
GELİŞİMİN VE EĞİTİMİN SONU YOKTUR
Birçok takımda böyle tesisler yoktur zaten, böyle fiziki şartlar yoktur. Oyuncuların o gün sadece günü kurtarması adına yapılan programlar bana çok ters geliyor. Artı orada görev alan teknik adamların orda yaptıkları işi ek iş olarak görmesi, dışarıdaki işlerini daha ön planda tutması standartları korumak adına, aslında yaptığı iş doğrudur. Belirli bir geliri olan teknik adamların önceliği kendi işidir. Bunu ikinci iş olarak gördükleri için alt yapıdan çok sağlıklı bireyler yukarı gelmiyor. Ama ben hep şunu söylüyorum, bizim buna çok ihtiyacımız var. Alt yapının da var üst yapının da var. Kesinlikle eğitim şart. Alt tarafta başlayan eğitimin yukarıda nasıl son bulacağına oyuncu karar veriyor. Süper lige kendini attıktan sonraki süreçte ben eğitimime ara vermek istiyorum gibi bir şey söylemesi kesinlikle doğru değil. Eğitim her zaman önemli. Biz süper ligde oynadığımız zaman yaş olarak, biraz geç yakaladım, 25 yaşında süper ligi yakaladım. Mesela ondan sonraki süreçte 3-4 yılda kendimi inanılmaz derecede geliştirmiştim. Oradaki ortam oradaki çalışma grubu, kaliteli insanların olduğu bir platformda kendinizi daha çok geliştirebiliyorsunuz. Gelişimin sonu yoktur, eğitimin de sonu yoktur bu anlamda. Oyuncuların ve alt taraftaki teknik adamların kendini bu anlamda eğitmesi, geliştirmesi, yönetim profilinin de onlara sahip çıkması ki burada o fazlasıyla var. Zaten futbol şehri olduğu için, Celil başkanla bunların sürekli istişaresini yapıyoruz, burada çevre ilçelerdeki takımlar önemli oyuncuları bünyelerinde bulunduruyorlar. Biz de onlarla istişare yapıp, başkanımızın sağ olsun bu konuda önemli katkıları bulunuyor, alt yapıya oyuncu kazandırmayla alakalı. İlerleyen dönemde alt taraftan yukarıya oyuncu çıkması gerekiyor. Bizde şu anda mevcutta bulunuyor 2-3 arkadaşımız bizimle beraber. Hatta birini kadroya da aldık bir iki hafta önce. İnşallah sayısı fazlalaşır. Bu tarz takımlarda alt yapıdan çıkan oyuncuları takıma katabilmek takımın maddi açıdan da en azından yükünü hafifletebilir. Bu çalışmalarımız sonuna kadar devam edecek diye düşünüyorum.
KOLTUĞUMUZUN SICAKLIĞI BİZİ ZAFER SARHOŞU ETMİYOR
Yöneticilerin öncelikle bunu kabullenmeleri gerekiyor. Biz teknik adam olarak önceden çok değerli teknik adamlarla çalıştık. Türkiye’de isim yapmış hocalarla tanıştık, o zamanki futbolla şimdiki arasında çok ciddi farklar var. Verilen eğitimler, yapılan çalışmalar hep bu doğrultuda. Oyuncuyla belirli bir iletişimi yakalamak zorundasınız. Oyuncuyla iletişimi yakalayamadığınız zaman oyuncu size farklı bir reaksiyon gösteriyor. Çünkü o kadar uyanık o kadar zeki bir oyuncu topluluğu ile çalışıyorsunuz ki, aynı derecede ona karşılık vermek zorundasınız, onu inandırmak zorundasınız olaya. Hep güncellemek zorundayız, oyuncuyla karşılıklı konuştuğunuzda eğer oyuncuya saha içinde yapacaklarıyla alakalı belli bir katkıyı sunamıyorsanız, oyuncu size kesinlikle inanamıyor. Biz de bu anlamda hem oyuncunun gelişimi hem de kendi gelişimimizle alakalı çalışmalar yapıyoruz. Kendimizi geliştiriyoruz, yeni yeni kitaplar okuyoruz, yeni yeni bilimsel çalışmaları yakından takip ediyoruz. Kulübün yapısı anlamında önümüzdeki senelerde bu bilimselliği biraz daha kulübün içine katmaya çalışıyoruz. Başkan bey de sağ olsun buna çok sıcak bakıyor. Buranın öyle bir kulüp hüviyetinde olması lazım ki buraya gelen her oyuncunun bilimsel olarak verilerinin saklandığı depo olması gerekiyor. Biz bugün buradayız, yarın belki burada olamayız. Yeni gelen teknik adamın o verilerle beraber oyunculara bir şeyler katacağı ortamın hazır olması gerekiyor. Eski ve yeni jenerasyon arasında böyle bir farkın olduğuna inanıyorum ben, kuşak farkı da diyebiliriz. Diğer tecrübeli hocalarımız belirli bir yaşa belirli bir tecrübeye ulaştılar, onlar için alttan gelecek olan teknik adamların onların boşalttığı koltuğu kesinlikle sağlıklı bir şekilde dolduracaklarına inanıyorum. Sahada oyuncuların yapması gerektiği, pozisyon alması gerektiği, oyunu defansif ve hücumsal anlamda ne yapması gerektiğiyle alakalı net bir veri sunduğunuzda, oyuncu da buna net bir şekilde karşılık verdiğinde işler kolaylaşacak. Şöyle düşünün, genç bir oyuncunun, alt yapıdan çıkan bir oyuncunun A takımda oynaması, alttan gelecek oyunculara rol model olacak. Biz de yanı şekilde, koltuğumuzun sıcaklığı bizi zafer sarhoşu etmiyor, bugün buradayız yarın burada olmayabiliriz ama orada oturduğumuz sürece oraya çok ciddi değer katmaya çalışıyoruz. Çünkü Bayram Toysal ismini Türk futbolunda yakından takip edenler illaki bir değerlendirmeye alıyorlardır. Genç, başarılı, başarısız, kimine göre başarılıyız kimine göre başarısızız, ona da saygı duyuyorum. O anlamda çok iyi işler yapmak zorundayız.
BURADA YAPTIĞIMIZ ABARTILACAK BİR BAŞARI DEĞİL
Ben yönetici olsam olaya şöyle yaklaşırdım; bir defa öncelikle benim kulüp yapıma futbolcu yapıma nasıl bir teknik adam aradığımın araştırmasını yapardım. Ne istiyorum ben, nasıl çalışmak istiyorum, nasıl bir vizyonda hocayla çalışmak istiyorum? Eğer buna yönetim kurulu sezon başı veya yapılanmada doğru tercihle bir teknik adam bulursa uzun vadede istikrar çok çok önemli, futbolda istikrar yoksa başarıyı kimse beklemesin. Şu anda biz burada kısa dönemde yapılan, bana göre de başarı ama abartılacak bir başarı da değil, öncelikle bunu söyleyelim. Ben kendi adıma konuşuyorum, teknik ekibim adına, yönetimin çok ciddi beklentileri var, biz bu beklentileri karşılamak için buradayız. Bu başarı bizim için tarif edilemez boyutta. Kupa bile kaldırsak bizim için yeterli olmayacak. Çünkü yaşımız genç, belirli bir aşamayı kat etmek için çalışıyoruz, özveride bulunuyoruz. Ama bunun karşılığında da kesimlikle bir istikrar olması gerekiyor. İstikrarlı gidişat iki tarafa da güven veriyor. Açıkçası orada çalışan futbolcunun da önünü kesmiş oluyorsunuz. Oyuncu sadece ve sadece sahaya konsantre oluyor. Ama maalesef son dönemlerde, özellikle Türkiye’de sosyal medyada çok ciddi algılar oluşturuluyor. En ufak yapılan hatalar bile çok ciddi bir hataymış gibi gösteriliyor. Bu arada benim sosyal medyam yok, kullanmıyorum.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK HANDİKABI BU
Sosyal medyanın önemli bir sorun olduğu, Türk futbolu için konuşuyorum ki siyasi olarak da aynı kültür olarak da aynı, insanlar maalesef çok negatif olarak kullanıyor ve karşıdaki insanı çok ciddi bir şekilde etkileyebiliyorlar. O tuzağa düşmemek lazım. Siz çalıştığınız insandan memnunsanız, mutluysanız istikrar kaçınılmaz olur. İnsanlar bir süre sonra susacaktır, kabullenecektir. Çünkü herkesin ciddi anlamda bir beklentisi oluyor, bu beklentiler karşılanmadığında belden aşağı vuruyorlar. Maalesef Türkiye’nin en büyük handikabı bu.
SİYASETİN KURBANI OLDUK
Hatayspor’dan ayrıldığımızdan sonraki süreç, sezon başı süper lig kulübü ile net bir şekilde görüştük, olma olasılığı yüzde elli yüzde elliydi, iki hoca arasında tercih edilecektik, kulüp ismi vermeme gerek yok, olmadı. Açıkçası biraz siyasetin kurbanı olduk orada. Eğer liyakata bakılsaydı bizim orada olmamız gerekiyordu kesinlikle. İşte bizim de o tür işlerde tarağımız olmadığı için sadece sahadaki başarımızla gündeme gelmek istiyoruz. Olmadı. Olmayınca TFF birinci lig birkaç takımla çok ciddi görüşmelerimiz oldu. Fiziki şartlar olmadı maddi konular vesaire derken bir anlaşma sağlayamadık. Daha sonraki süreçte teklifler aldık ama hedef doğrultusunda birleşemedik. Sayısını hatırlamıyorum ama 20 küsür takımla görüştük buraya kadar olan süreçte. Kendimin yanı sıra ekibin de geleceğini düşünmek zorundayım. Çalıştığımız ortamda mali açıdan bir hedeflerinin olduğunu biliyorum, onların da ihtiyaçlarının olduğunu biliyorum. Onları da en iyi şekilde bu olaya hazırlayabilmek adına, böyle daha düzgün bir kulübün çıkmasını bekledik açıkçası.
HEKİMOĞLU TRABZON’UN BİZE SUNDUĞU İMKANLAR SÜPER LİG AYARINA YAKIN
Hekimoğlu Trabzonspor bize önemli bir proje sundu, başkanımız sağ olsun uzun vadede 1 buçuk yıllık bir anlaşmayla alakalı teklif sunduklarında ben de aynen şunu söyledim “Başkanım bu konuda dört aylık bir sürece imza atmak istiyorum.” Tabi başka hocalara uzun vadede bir anlaşma teklifi cazip geliyor. Tazminattır, kafam rahattır en azından çalışırken falan, en azından ben öyle düşünen teknik adamlardan değilim. Burada her geçirdiğim anın kıymetini biliyorum. Dört ay sonunda biz tekrardan oturup konuşmamız gerektiğini, iki tarafında memnun olabilecek bir pozisyonda olduğu bir dönemde biz tabi ki burada seve seve çalışırız, uzun vadede çalışırız hedefleriniz var bizim de hedeflerimiz var. En başında da söyledim, bizim kaldıracağımız kupa bize sadece o anda mutluluk verecek. Çünkü hedefimiz ikinci ligde bir takımda şampiyon olmak değil. Geçen sene kıl payı kaçırdım. Tuzlaspor’da devam etsem şampiyon olma olasılığım çok yüksekti, çünkü o takımı biz kurduk. Çok sorunlu bir Hatayspor takımına gittik, orada da inanılmaz bir başarı yakalayıp çok ciddi bir puan farkıyla 15-16 hafta lider götürdük. Hatta oradan ayrıldığımda da liderdik puan farkıyla. Allah bize o kupayı geçen sene nasip etmedi puan farkıyla, kıl payı kalmıştı, tam kaldıracağımız bir ortamda başka hocalarımıza nasip oldu. Biz bundan sonraki süreçte kariyerimizle alakalı süper ligde iyi takımlarla çalışabileceğimi düşünüyorum, bu potansiyelin fazlası olduğuna inanıyorum. Ama kısmet nasip, biz Hekimoğlu Trabzonspor’da çalışıyoruz, buranın bize sunduğu imkanlar süper lig ayarına yakın. Başkanın vizyonu o kadar geniş ki en azından karşımızda muhatap olacağımız, bizim isteklerimizi bir noktaya getirebilecek insanlar var burada. Çok düzgün yönetiliyor, inşallah bu takımda bizim de kariyer planlamamıza da uygun bir şekilde üst liglerde uzun bir süre çalışmış oluruz.
PLAY-OFFLAR ÖNCESİNDE BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR MAÇ
Biz ilk geldiğimizde de oyunculara şunu söyledik, bundan sonra oynayacağımız her maç bizim için prestij maçı. Çünkü şampiyonluğa ciddi anlamda havlu atmış, direkt çıkma şansı olmayan bir takım Hekimoğlu. Matematiksel olarak devam ediyor ama bunu yakalama şansınız çok zor. Biraz olaya realiteyle bakmak gerekiyorsa. Bu anlamda bizim ilk geldiğimiz Hacettepe ile Gümüşhane ile Urfa ile, atıyorum Uşak’la Erzincan’la, kimle oynarsak oynayalım bu maçların bizim açımızdan prestij olduğunu kulübe ve beklentilere yakın bir mücadeleyle bu işi götürmemiz gerektiği konusunda futbolcu kardeşlerimizle konuştuk. Manisa FK’yı şu anda analiz ediyoruz. Onlar önemli bir takım, burada olmaları tesadüf hiç değil. Çok çabuk oyun, hızlı oyun, baskı yapabilen bir takım. Şu ana kadar ki analizlerimizde bunlara önlem almaya çalışacağız. Artı biz kendi oyunumuzu yukarı çıkarmaya çalışacağız, play-offlar öncesinde bizim için önemli bir maç. En azından orada oynayacağımız final maçlarına yakın bir tempoda olacağına inanıyorum. Manisa’nın zafiyetleri var mı? Evet var. Ama çok komplike bir takım, iyi bir takım, iyi bir kadroya sahip. Manisa iki üç yıldan beri önemli yatırımlarla buraya kadar geldi. Hekimoğlu Trabzonspor olarak biz de aynı şekilde onları yakalamaya çalışıyoruz. Biz de kaliteli olduğumuzu inşallah Perşembe günkü maçla iyi giden performansımızı aynı şekilde devam ettirmek istiyoruz. Bizim için çok önemli prestije sahip bir maç. Kazanıp kaybetmek belki çok bir önem arz etmeyebilir çünkü zaten rakibin buraya kadar gelen pozisyonunda iyi bir başarı yakalamış olan bir takıma karşı mağlup olduğunuzda kimse sizi sorgulayamaz, kimsenin size ekstra bir şey deme şansı yoktur. Ama ben bunun dışında bu maçların bizi gidilecek hedefe daha kolay ulaştıracağını düşünüyorum. O yüzden çok sıkı çalışıyoruz, bizim için belki üç puan aldığınızda hayati önem taşımıyor olabilir ama giden yolumuzda bizim bu maçtan alacağımız üç puan bizim hayati bir üç puan olacak. Çünkü orada oynayacağımız maçların net bir aynası olacak Manisa, iyi işler yapacağız inşallah kazanacağız. Alacağımız üç puanla pozitif havamızı devam ettirmek istiyoruz. Çok güzel bir maç olacak herkesin yakından takip etmesini istiyoruz.
HEM KAZANACAKSINIZ HEM TOP OYNAYACAKSINIZ
Bizim isteğimiz şu, önemli bir futbol şehrindeyiz, bunun farkındayız. İnsanları burada mutlu etmek hakikaten çok zor, hem oyunsal hem de puan anlamında buradaki güzide insanları memnun etmek zor. Hem kazanacaksınız hem top oynayacaksınız. Futbol kültürünün olduğu yerlerde bunu yapmak zorundasınız. Sahada önemli bir mücadele örneği görmek zorunda buradaki insanlar. Yani ufak da olsa bu süreçte mutlu edebiliyorsak ne mutlu bize. Bunun devamını getirmek istiyoruz, bir tarih yazmak istiyoruz. Hedefimiz var, hayallerimiz var. Onların desteğiyle bu şampiyonluk play-offlardan sonra gelirse inanın çok mutlu olacağız. Bizim için ayrı bir heyecan ayrı bir keyif olacak. Herkesin bize destek olmasını istiyoruz inşallah biz de onlara bu anlamda sahada daha kreatif sonuçlar alan bir takım hüviyetinde onları mutlu ederiz.