Turgay Beşyıldız
Sn. Başkan’a, açık mektup...
Öncelikle size ve yönetiminize başarılar diliyorum. Sizden önceki tüm yönetim kurullarına dilediğimiz gibi..
İlk icraatınız kesinlikle doğru, Trabzonspor’un yeni teknik direktörünü açıkladınız : Mustafa Reşit Akçay. Kim ne derse desin,tam isabet.
Açıklanma biçimi ve zamanı ise yanlış, sanırım katılırsınız.
Basın’ın tümüne haber verilmeden, o anda otel lobisinde bulunanlarla yapılan ani bir basın toplantısı, bence buda yanlış.
Yönetimin Kurulunun haberi olsa, onlarda Mustafa hocaya mutlaka “ Evet “ diyecekler, biliyorum ama çoğuna sorulmadan karar açıklanması ciddi bir yanlış.
Mustafa Reşit Akçay’ın teknik adamlığı Trabzonspor’u kaldırır mı “Evet“ kesinlikle kaldırır.
Önemli bir gündemde, Yönetim karar vermeden tek başınıza siz verirseniz, ilk fireyi yönetimden istifa ederek biri verir. Bunu da şu aşamada asla istemeyiz.
Tolunay Kafkas ile görüşülür, gönlü alınır, helallik alınır ve karşılıklı el sıkışılır buda doğrusu. Zıt giderseniz adamın 1.800.000 dolar tazminatı var, alacaklarıyla 2 milyon dolar. Düşünülmeden yapılan bir hareket,bir açıklama, gider 2 milyon dolar.
Kim ister böyle olsun değil mi ?
*
Şenol Güneş’in görevine son verildi, verildiği günün akşamı yangından mal kaçırır gibi Tolunay Kafkas’ın uçağa atlayıp, Trabzon’a yarın değil de, aynı günün akşamında gelmesi ne kadar yanlışsa, bugün Tolunay Kafkas’a yapılan o kadarda yanlış.
Ama işte, bu kulübe kimler nasıl geliyorsa , öyle gidiyor. Ders almıyorlar ki ..
Bu kulüp ne çektiyse futbolcularını tebrik edip, eline şiltini verip, yanaklarından öperek onurlandırmayı ve uğurlamayı yapmadığından çekti.
Bakın Avrupa kulüplerine futbolcuları ve teknik adamları ayrılırken, onları törenle nasıl uğurluyorlar. İşte o zaman kulüp olursunuz. Bu kulüpten her dönemde personeller çıkarıldı, atıldı. Kimin de kulüp haklı, kiminde personel.
Hangisinin gönlü alındı, çoğunun alınmadı. Hepsi mahkeme kapılarında ve “ ah “ ediyorlar. Bir kulüp “ ah” almayacak Sn.Başkan, alırsa o kulüpte huzur olmaz, o kulübe huzur gelmez. Bir kulüpte gıybet varsa ,dualar da kabul olmaz, kupalarda gelmez.
Çalışanlar tedirgin, saygı ve sevgiye muhtaç , tümünü aynı anda toplayıp kısada olsa konuşmalısınız.
Geleceğinden endişe duyan bir çalışandan asla verim alamazsınız.
*
Başkanlığın ilk günü Trabzonspor düşmanı “ Telegol ” programına gece bağlandınız. Gökdeniz ve Fatih Tekke olaylarının da günlerce ekranını aksiyon filmine çeviren ve Trabzonspor’u duvardan duvara vuran Serhat’a konuştunuz. Mazbatayı almadan yönetiminizle ilk toplantıyı yapmadan, yaptığınız yeni teknik direktör ismi açıklamasının bir yanlış olduğunu ve ilk hatanızı yaptığınızı belirterek, doğruyu buldunuz. Tebrikler.
Bu kulüp ne çektiyse , çok acil konular hariç, daha önceleri görev yapan bir çok yönetimin,yönetim içerisindeki diğer üyelerinin haberi bile olmadan aldığı kararlar yüzünden sıkıntı çekmiş ve birbirine girmiştir. Lütfen yapmayın !..
Bıktık artık kaoslardan. Yine aynı şeyler olsun istemiyoruz.
*
Brezilyalı Paulo Henrique’nin, bildiğim 250 bin avro ödemesi vardı, dün yatırılmasaydı geldiğiniz ilk günde az kalsın serbest kalacaktı.
Dün salı günü kulüpte saat 11.00’de mazbata verilecek . Devir teslim töreni var. Saat 11.00 Kulübün yeni başkanı ve yeni yönetimi ortalarda yok.
Eski yönetim kurulu en az 10 kişi hazır ve kulübün saygın ilere gelenleri ve kurul temsilcileri, devir teslim için bekliyor, baktılar ki ne gelen var ne giden 11.25’de gelenlere, oradakilere toplantı odasında teşekkür konuşmasını yaptılar.‘ Allahaısmarladık ‘ dediler ve binayı terk ettiler.
Saat ; 11.30 Siz ve yeni yönetim kurulunun büyük bir kısmı geldi ve devir teslim yapıldı. Başkanlar geç kalmaz, Sn.Başkan.
Siz artık Trabzonspor camiasının başkanısınız.
Biraz daha tebessüm, biraz daha hümanist, biraz daha yumuşak, biraz daha relaks olun. Etrafınıza negatif değil, pozitif elektrik verin. Biraz da kulübe yakın büyüklerinizden fikir-alışverişi asla zarar getirmez. Tecrübe önemlidir, dinlemekte.
*
Bu kulübe borcu olup da, çek, senet verip de , ödemeyenler varmış, isimlerini istedik, bize haliyle vermediler. Siz, yetkiliden isterseniz hemen verirler.
Bu kulüpte yetimlerin bile hakkı var.
Bu kulüpte ter akıtmış ve ardından bu dünyadan göçmüş, idarecilerin, teknik adamların ve futbolcuların bile emeği ve hakkı var.
Hatta bu takımın kupa ve lig uğrunda intihar eden, ekran karşısında kalp krizi geçirerek vefat eden ve trafik kazalarından bu takımın peşinde yollarda hayatını kaybedenlerinde manevi hakkı var.
Size olan bakış açımı da bilirsiniz, O temiz kalbinizi bilirim, kalbimi bilirsiniz Sn.Başkan, açıklamama gerek yok.
Bilirim ki, siz bunların hakkını yedirmezsiniz.
Eleştirimizi yaparız, sabaha kadar alkışta tutarız ama ben bu kulübün en başından, en dibindekine her neferinin dostuyum, etrafınıza sızmaya çalışan her kesimden asalaklara dikkat edin ve bilin ki dost acı söyler.
*
Şampiyonluk kupası gelirse, o kupa Ankara’da ki bir öğretim görevlisinin size verdiği fikir gibi kirli değil ki, sahil kıyısın da sergilensin. Sergilensin de çalınsın mı ? O kupada emek var, alın teri var ve asla da kirli değil, o kupanın yeri de sahil değil, Trabzonspor müzesidir.
Dış duvara camekan içerisinde monte edilir, yükseğe asılır. Bir ay dışarıda sergilenir. Maraş caddesinden gelen geçen kalabalıklar, o kupanın altında hatıra fotoğrafını çektirir. Bir ay sonrada müzenin içerisinde duran 6 şampiyonluk kupasının yanındaki yerine konulur. Ankara’da ki öğretim görevlisinin de aklı varsa, kendine saklasın.
Bizi, bize bıraksın.
Hadi bahtınız aydın, yolunuz açık olsun.