Trabzon’un Tonya ilçesinde bulunan Kadıralak Yaylası, üçüncü derece doğal sit alanından Sürdürülebilir Koruma ve Kullanım Alanı olarak değiştirildi.

"YENİ DÜZENLEME RANT GETİRECEK"

Yaylanın ranta açılmasının yolunun açıldığını ifade eden Avukat Ozan Karagöz yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sürdürülebilir Koruma ve Kullanım Alanı” olan yerler, doğa tahribatının en yüksek olduğu yerlerdir. Bu statü, para kazanılması en kolay olan statü. Kadıralak Yaylası rahatlıkla ranta açılabilir. Beton bina yapılabilir, taşocağı açılabilir, maden ve benzeri malzeme alınabilir, sanayi tesisleri kurulabilir. Vatandaşın tapusu yok, bu durumda işgalci sayılabilir ve kullandığı arazi elinden alınabilir. Önemli olan Tonya halkının çıkarları doğrultusunda turizm yatırımlarına yer verilmesidir. "Kar yıldızı" diğer adıyla "mavi yıldız" çiçeğinin zaferi için Tonya'nın cesur insanlarıyla beraber doğal güzelliklerin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi amacıyla Trabzon Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu Kararının iptali için hukuki mücadelemize başlıyoruz. Meralarımız ve yaylalarımız Arap sermayesinin değil, halkımızın kullanımında kalacaktır. Yörede ikamet eden bir grup vatandaş, avukata vekalet vererek dava açılması işlemlerini başlattı.  
    
"HİÇBİR SİT ALANININ STATÜSÜ DEĞİŞMEMİŞTİR"

Tonya'nın Geleceği Platformu adına; Avukat Cengiz Han Cora, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Kadıralak yaylasının 3. Derece doğal sit statüsünden çıkartılarak “Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak belirlenmesinin rantın önünü açtığı yönünde ki yerel medya sitelerinin taraflı açıklamaları ve bu minvalde yapılan hukuki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamaktadır. Öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 05.01.2017-99 tarih ve sayılı Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı doğrultusunda yapılan ve ardışık dört mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma esasına dayanan doğal sit statüsü güncelleme çalışmaları hem doğal hayatın devamlılığı için hem de mülkiyet hakkının korunması için yapılmaktadır. Yine dört mevsim ardışık Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma özel şirketler tarafından değil bakanlık nezdinde oluşturulan içerisinde hukukçu, ziraat mühendisi, orman mühendisi, peyzaj mimarı, inşaat mühendisi vb. birçok bilim insanın bulunduğu heyetler tarafından yapılmaktadır. Kaldı ki yapılan değişikliğe bakıldığı takdirde Kadıralak yaylasının 3. Derece doğal sit statüsüyle eş değer hatta daha da korunaklı ve doğal hayata uyumlu bir alana dönüştürüldüğünden şüphe yoktur. Ayrıca belirtmek isterim ki Trabzon'da sadece Kadıralak yaylasının değil hiçbir sit alanının statüsü değişmemiştir. Hatta edindiğimiz bilgiye göre Trabzon'da doğanın korunması için sit alanı sayısı artırılmıştır. Yapılaşmanın önünün açılacağına ilişkin değerlendirmeler de kötüniyetlidir ve bir algı operasyonudur. Zaten 3. Derece doğal sit statüsüne sahip alanlarda yönetmelikler ve kanunlara uymak şartı ile yapılaşmaya izin verilmektedir. Yıllarca çevre ve insan hakkı mücadelesi vermiş ve halen daha devam eden bir hukukçu olarak belirtmek isterim ki eğer önemli olan kadıralak yaylasının geleceği ise biran önce doğal hayatı katleden 3-4 katlı beton binaların yıkılması, kaçak ağaç kesiminin önlenmesi ve betonlaşmanın durdurulması gerekmektedir. Hal böyle iken bu konuya ilişkin yapılan hukuki değerlendirmeleri talihsiz, yapılan haberleri ise art niyetli, gerçeklikten uzak buluyorum." Günebakış