Haber61/Haber Servisi
Levent USTABAŞI
İYİ Parti Kurucularından İYİ Parti GİK Üyesi Emine Küçükali, İYİ Parti’nin ‘İYİler Kervanı’ programı kapsamında Trabzon’a geldiler.
BASKI VE KARARTMA
Programla ilgili Haber61’e özel açıklamalarda bulunan Küçükali, şunları söyledi;
17 Eylül tarihi itibari ile ,iyiler kervanı yollarda programımızı başlattık. Genel merkezde oluşturulan komisyonlarımız,il ve ilçelerde hem teşkilat ile hem de STKlar ile istişareler yapmak üzere yola çıktı.
Kısa zamanda kurulmuş olan partimiz, 24 Haziran seçimlerinde, mevcut iktidarın tüm baskı ve karartmasına rağmen
Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde yerini almıştır.
YEREL YÖNETİMLER SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEDİ
Önümüzdeki yerel seçimlerde, İyiler Kervanı yolda programı ile ülkemizin içinde bulunduğu durumu , stk lara ,basın kuruluşlarına ve milletimize anlatarak, her bölgenin sorunları ve çözümleri hakkında bilgi paylaşacağız .
Genel başkan yardımcımız A.Sibel Yanıkömeroğlu başkanlığındaki heyetimiz, 18 Eylül Salı günü Gümüşhane ilinde, 19 Eylül Çarşamba günü Bayburt’ta, bugün ise Trabzon’da İyiler Kervanı yolculuğunu devam ettirmektedir.
Bu üç ilimizde yaptığımız incelemeler ve görüşmelerde gördük ki yerel yönetimler, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemişlerdir.
KARŞILIĞINDA YÜZDE 5 HİZMET ALAMADILAR
Bölge halkı, mevcut yöneticileri yüzde 75, yüzde 82, yüzde 65 oranlarıyla seçmiş, ancak karşılığında yüzde 5’te hizmet alamamıştır .
neden mi? Gümüşhane’den başlayalım..
Bir devlet hastanesini 2 yıldır hizmete açamamış 100milyon harcanmış ve bina bitmiş ama zeminde mühendislik hatası ile bina çökme tehlikesinde. Ankara istanbuldan Üniversitelerden gelenler projeler yapıp nasıl düzelirin yollarını aramakta. var olan fabrikalar kapanmış.Tarım ve hayvancılık bitirilmiştir.
Gümüşhanenin Kelkit İlçesi’nde ,halkın seçtiği yöneticiler, yüzde 70 oranında tarım ve hayvancılıkta ili destekleseydi ,bırakın ilin kendisini ,bölge ekonomisini dahi kalkındırırdı. Yani; 17 yılda %70’in üzerinde oy verdi ,fakat Sonuç yine göç yine işsizlik yine sosyal yardıma muhtaç ..yine ,yine ,yine… Keza Bayburt’ta da durum aynı.
KULAKLARINI TIKADILAR
İlgili meslek odaları dahil tüm yöre halkı, Gübre fiyatları 65 liradan 175 liraya yükselince tarım ve hayvancılık tükendi diye dert yanmaktadır.neden fiyat yükseldi çünkü ,Gübre İthal edilmektedir.Yüksek oranda oy veren bayburtta bir gübre fabrikası dahi yapılmamıştır bir gübre fabrikası 1100 kişiyi direk istihdam ederken, 5 bin kişi ise dolaylı istihdam eder.
Bayburt’daki yerel yöneticiler 17 yılda yüzde 82 oy almış ancak aldıkları oy oranında yatırım getirmemişlerdir. Bir örneklendirme yapalım; Bayburt’ta bir öğretim görevlisi, Bayburt’a 40 km mesafede kendi köyüne, bir çok öyküyü içeren, Baksı müzesini kurmayı başarmıştır. Tek bir kişi, bir müzeyi, Bayburt’un 40 km uzağına yapabilirken, yerel yöneticiler, istihdam sağlayabilecek hiçbir yatırım yapmamışlardır gözlerini kapadılar, kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir
ÇAYKUR DERİN ÇUKUR
Ve son olarak Trabzon’dayız.
Trabzon diğer şehirlerden, yani Gümüşhane’den ve Bayburt’tan farklı olarak bir kıyı kenti.
Uçsuz bucaksız bomboş kapkara denizi karadenizi var. Ancak deniz ile ilgili bir yatırım var mı yok.
Denizcilik ve deniz ürünleri yada deniz ulaşımı var mı yok.
17 yıl tek başına iktidardan yok yok yok.
Trabzonda yıllardır 2 ürün var diye övünen ithal yöneticilere şunu söylemek istiyorum;
Trabzonda iki ürün yok. Trabzonun doğusunda çay , batısında fındık var . Bu ürünler yıllar önce bir ailenin kızlarına çeyiz, erkeklerine düğün yapacak kadar ,dört gözle beklenen aynı zamanda ,bütün bir yıl, aileye yetecek kadar, ekonomik gelir demekti. Şimdi ise bu ürünler, özel sektöre düşük fiyattan satılmaya mahkum edilmiş , olmasa da olur dedirtir hale getirilmiş ve yöneticilerin yine gözleri kapalı ve yine kulakları tıkalı.. Trabzon özelinde, öylesine derin problemler var ki bir kaç cümle ile özetlenmesi imkansız.
ÇAYKUR başlı başına açıklanması gereken derin çukur.
HERKES YABANCI
Trabzon ve diğer illerimiz böylesine yöneticileri haketmiyor. Aldığı oy ve karşılığındaki hizmet son derece adaletsiz.
Yaylalarımızın doğal dengesi bozulmuş, yanan ateşe atsan ateşi söndürebilecekken, yanan ağaçlarımız ormanlarımız ise aç gözlü kurtların nazarında kalmış.
Eskiden uzun sokağın başından sonuna yürümeye kalksan 5 dakikalık uzunluğu olan sokak 1 saatte bitmezdi. Çünkü tüm tanıdık simalar görülür ayak üstü sohbet uzardı. Şimdi bir Ortadoğu kenti gibi herkes yabancı. Arazi satmak ayıpken koca koca binalar yabancılara satılmakta.
130 yıllık Trabzon Lisesinin adı değişmiş ve yerel yöneticiler yine kulakları gözleri kapatmayı tercih etmiştir.
Özetle Trabzon verdiği %65 oyun karşılığında hiç bir şey alamadığı gibi kimliğini ve hafızasını kaybetmek üzere bir yolculuğa çıkmıştır.
Yakında fındığı da çayı da umursamayan, mülk edinmiş ve 250.000 dolara türk vatandaşı olmuş yeni hemşehrilerimiz olursa şaşırmayalım.
CESUR OLMAKTIR
Trabzonlu olmak bana yaşam felsefesi olmuştur. Katkı ne demek?
Trabzonlu olmak , sanatçı olmaktır, edebiyatçı olmaktır, cesur olmaktır, dürüst olmaktır, vatansever olmaktır, onurlu olmaktır.
İYİ YÖNETİCİLER OLMALI
Yerel yönetimlerde öncelikle yerelde itibarı olan seçildiği ile yatırım ve hizmet getirebilecek , tüm halk tarafından onay gören Trabzon’un geçmişi ve geleceği için çalışmayı vazife bilen İYİ yöneticiler olmalı.
