Trabzon'da görev yapan FETÖ sanığı komutan görüntülü konuşma ile yargılandı
Eski Trabzon 4. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Kurmay Albay Bahadır Dalgıç’ın yargılanmasına devam edildi.
Yayınlanma:
Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Dalgıç ile Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan tanık eski 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışla Komutanı Yarbay Ahmet Ergüden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Duruşmaya, Başbakanlık adına avukat Şaziye Beşli ve sanık avukatı ile Dalgıç’ın yakınları katıldı.
Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan tanık eski 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışla Komutanı Yarbay Ahmet Ergüden, beyanında, 15 Temmuz’da mesai sonrasında ailesi ve misafirleriyle parka gittiğini belirtti.
Ergüden, saat 21.15 sularında cep telefonundan kendisini arayan sanık Dalgıç’ın, birliğine gitmesini ve kendisini aramasını istediğini belirterek, “Bu telefonla Bahadır Dalgıç beni 1 yıldır mesai saati dışında aramamıştı. O gece aradığında önemli bir şey olduğunu düşündüm. Misafirlerimi eve bırakıp kışlaya geçtim.” dedi.
Darbe bildirisini EYS üzerinden göndermiş
Kışlaya geçtikten sonra önce nöbetçi amiri aradığını ve daha sonra bütün birlik komutanlarının kışlaya gelmesi emrini verdiğini ileri süren Ergüden, saat 22.00 sularında kışlaya gittiğini ve Dalgıç’ı resmi hattan aradığını belirterek, şöyle devam etti:
"Kendisi yolda olduğunu ve birliğine gittiğini söyledi. Televizyon açtım ve olanları anlamaya çalıştım. Askerlerin Boğaziçi Köprüsü’nü kapattığını öğrendim. Saat 22.15’te Bahadır Dalgıç beni aradı. 'Silahlı Kuvvetler ihtilal yapıyor. Gelen emri Eletronik Yazılım Sistemi (EYS) üzerinden göndereceğim.' dedi. Ancak şunu yap şeklinde herhangi bir talimat vermedi. Bu görüşme üzerine darbe olduğunu o an anladım.”
Dalgıç’ın EYS üzerinden gönderdiği yazının sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan ve 15 Temmuz gecesi TRT spikerine okutulan yazı olduğunu belirten Ergüden, “Bu emir yazısı saat 22.15 civarında Bahadır Dalgıç tarafından gönderilmişti. Ben bu emri yayınlamadım, alt rütbelilere dağıtmadım ve herhangi bir emir vermedim. Eğer bu emri dağıtsaydım emirle ilgili ne yaparsanız yapın olurdu. Dağıtmam ve yayınlamam doğru olmazdı.” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı tarafından, televizyondan okunmadan ne kadar süre önce bildiriden haberdar olduğunun sorulması üzerine Ergüden, "Bu emir Yurtta Sulh Konseyi tarafından televizyonda okutuldu. Benim okuduğum saati hatırlamıyorum. Dalgıç bana gönderdikten çok fazla süre geçmeden aynı emrin TRT’de okunduğunu gördüm.” ifadelerini kullandı.
Gelen yazının içeriğinde hükümetin ve yöneticilerin ülkeyi iyi yönetemediğinden dolayı Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu yönünde ifadeler yer aldığını aktaran Ergüden, "Bu emir, 12 Eylül ihtilalinde yayınlanan yönetime el koyma iradesini içeren metinden daha kötüydü." diye konuştu.
Ergüden, yazının Genelkurmay Başkanlığı kaynaklı olduğunu ancak kendisine doğrudan Genelkurmay Başkanlığı ya da Kara Kuvvetleri Komutanlığından değil, Dalgıç tarafından gönderildiğini söyledi.
Tutuklu sanık Dalgıç ise savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek tahliyesini talep etti.
Cumhuriyet savcısı ve sanık avukatının beyanının ardından mahkeme heyeti, Dalgıç’ın tahliye talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşmaya, Başbakanlık adına avukat Şaziye Beşli ve sanık avukatı ile Dalgıç’ın yakınları katıldı.
Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan tanık eski 4. Motorlu Piyade Komutan Yardımcılığı Bayburt Kışla Komutanı Yarbay Ahmet Ergüden, beyanında, 15 Temmuz’da mesai sonrasında ailesi ve misafirleriyle parka gittiğini belirtti.
Ergüden, saat 21.15 sularında cep telefonundan kendisini arayan sanık Dalgıç’ın, birliğine gitmesini ve kendisini aramasını istediğini belirterek, “Bu telefonla Bahadır Dalgıç beni 1 yıldır mesai saati dışında aramamıştı. O gece aradığında önemli bir şey olduğunu düşündüm. Misafirlerimi eve bırakıp kışlaya geçtim.” dedi.
Darbe bildirisini EYS üzerinden göndermiş
Kışlaya geçtikten sonra önce nöbetçi amiri aradığını ve daha sonra bütün birlik komutanlarının kışlaya gelmesi emrini verdiğini ileri süren Ergüden, saat 22.00 sularında kışlaya gittiğini ve Dalgıç’ı resmi hattan aradığını belirterek, şöyle devam etti:
"Kendisi yolda olduğunu ve birliğine gittiğini söyledi. Televizyon açtım ve olanları anlamaya çalıştım. Askerlerin Boğaziçi Köprüsü’nü kapattığını öğrendim. Saat 22.15’te Bahadır Dalgıç beni aradı. 'Silahlı Kuvvetler ihtilal yapıyor. Gelen emri Eletronik Yazılım Sistemi (EYS) üzerinden göndereceğim.' dedi. Ancak şunu yap şeklinde herhangi bir talimat vermedi. Bu görüşme üzerine darbe olduğunu o an anladım.”
Dalgıç’ın EYS üzerinden gönderdiği yazının sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan ve 15 Temmuz gecesi TRT spikerine okutulan yazı olduğunu belirten Ergüden, “Bu emir yazısı saat 22.15 civarında Bahadır Dalgıç tarafından gönderilmişti. Ben bu emri yayınlamadım, alt rütbelilere dağıtmadım ve herhangi bir emir vermedim. Eğer bu emri dağıtsaydım emirle ilgili ne yaparsanız yapın olurdu. Dağıtmam ve yayınlamam doğru olmazdı.” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı tarafından, televizyondan okunmadan ne kadar süre önce bildiriden haberdar olduğunun sorulması üzerine Ergüden, "Bu emir Yurtta Sulh Konseyi tarafından televizyonda okutuldu. Benim okuduğum saati hatırlamıyorum. Dalgıç bana gönderdikten çok fazla süre geçmeden aynı emrin TRT’de okunduğunu gördüm.” ifadelerini kullandı.
Gelen yazının içeriğinde hükümetin ve yöneticilerin ülkeyi iyi yönetemediğinden dolayı Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu yönünde ifadeler yer aldığını aktaran Ergüden, "Bu emir, 12 Eylül ihtilalinde yayınlanan yönetime el koyma iradesini içeren metinden daha kötüydü." diye konuştu.
Ergüden, yazının Genelkurmay Başkanlığı kaynaklı olduğunu ancak kendisine doğrudan Genelkurmay Başkanlığı ya da Kara Kuvvetleri Komutanlığından değil, Dalgıç tarafından gönderildiğini söyledi.
Tutuklu sanık Dalgıç ise savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek tahliyesini talep etti.
Cumhuriyet savcısı ve sanık avukatının beyanının ardından mahkeme heyeti, Dalgıç’ın tahliye talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.