Mimarlar Odası Trabzon Şubesi Ordu ile Artvin arasında yaşanan sel felaketleri ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan yangın felakaetleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Sel felaketlerinin nedeninin Doğaya ve doğal dere yataklarına bilinçsiz müdahale, acımasız ve ölçüsüz HES ve maden yatırımları, plansız iskanlar olduğunu belirten Mimarlar Odası Trabzon Şubesi’nden yapılan açıklamada, yangınlarda THK uçakları yerine özel sektör uçaklarının kullanılmasının doğru bir yöntem olmadığını belirtildi.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Ülkemiz özellikle yaz aylarında sel ve orman yangını felaketlerini yaşamaktadır. Bütün bu felaketlerin nedeni olarak küresel ısınma gösterilse de baş sorumlusunun insanoğlunun kendisi olduğu gerçeği asla yadsınamaz.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Ordu ve Artvin İlleri arasında yaşanan sel felaketinde can ve mal kayıpları oldu. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van İlimizde yaşanan sel felaketinde hayvanlar telef oldu, evler ağır hasar aldı.

Doğaya ve doğal dere yataklarına bilinçsiz müdahale, acımasız ve ölçüsüz HES ve maden yatırımları, plansız iskanlar sel felaketlerinin tahribatını artırmaktadır. Mevcut Samsun Sarp Yolu derelerin önünde bir kale duvarı gibi durmaktadır. Doğayı koruyan planlama ve enerji yatırımları gerçekleştirilmediği müddetçe bu sel felaketlerinin önü alınamayacaktır.

Antalya, Muğla, İzmir, Osmaniye, Mersin, Adana, Çanakkale, Kayseri, Edirne, Kütahya, Aydın, Kilis, Kocaeli, Kastamonu, Sakarya, İstanbul, Hatay, Bursa, Diyarbakır, Karaman, Balıkesir, Manisa, Bingöl, Kırklareli, Bilecik, Şanlıurfa, Bitlis, Kahramanmaraş, Çorum, Isparta İllerinde yangınlar meydana geldi. Hektarlarca orman alanı ve canlı yaşamı yok oldu. Ekolojik sistem bozuldu.

Ne yazık ki orman yangınlarına müdahalede insan gücü ile eldeki araç ve gereçler yetersiz kalmıştır. THK Uçakları varken özel sektör eli ile müdahalede bulunulmuştur. Bu yöntem kamu adına doğru değildir.

Sel ve yangın felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyoruz. Yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Maddi zararların bir an önce giderilmesini temenni ediyoruz. İnsan hatalarının kader olamayacağı inancı ile sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.