Trabzon'da yarın hastaneye gidecekler dikkat! Doktorlar iş bırakıyor!
Trabzon'da doktorlar yarın iş bırakacak.
Trabzon'da yarın doktorların iş bırakacağı açıklandı. Hekimsen'den yapılan açıklamada yarın Trabzon ile beraber Türkiye genelinde 100 bin hekimin iş bırakacağı belirtildi.
Konu ile alakalı yarın saat 12:30'da Numune hastanesi önünde basın açıklaması da yapılacak.
Hekimsen'den konu ile alakalı yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Hekimsen kurulduğu ilk günden beri hekimlerin gasp edilen haklarını ve hak ettikleri değeri gerikazanmak için mücadele ederken, apolitik ve kararlı dik duruşuyla dün olduğu gibi bugün de sahanınumudu olmaya devam etmektedir.
Sağlık politikalarında birçok yanlış uygulama olmakla beraber, Hekimsen’in acil hayata geçirilmesiniistediği talepleri:
Etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması,Malpraktis yasasının çıkarılması,Özlük haklarında iyileştirilme yapılması, Aile Hekimliği Sözleşme Ödeme Yönetmeliğinden Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğine,Hasta Hakları Yönetmeliğinden Sicil Amirleri Yönetmeliğine tıp standartlarının dışına çıkmış tüm yönetmeliklerin düzenlenmesi, Biz hekimlerin hak ettikleri gelire ulaştırılmalarıydı.
Bilindiği üzere 14 Mart Tıp Bayramı’nda en yetkili ağızlardan hekimlere birtakım müjdeler verilmiş,Hekimsen’in olmazsa olmaz dediği bu taleplerinin karşılanacağı vadedilmişti.
Ne var ki, malpraktis ve şiddet yasaları sahanın ve hekim örgütlerinin görüşlerine dahi başvurulmadan “Ben yaptım, oldu” yaklaşımı ile meclisten geçirilmiş, gelir düzeyini arttırma yönündeki düzenleme de aynı yaklaşımla meclise sunulmuştur. Bu düzenleme gerçekte gelir düzeyini arttırma değil, makyaj yapma çabasıdır. Aile Hekimlerini, Üniversite Öğretim Görevlileri ve Öğretim Üyelerini kapsamadığı gibi hastanelerde çalışan hekimlere de hemen hiçbir şey sunmamaktadır. 14 Mart günü verilen sözlerden ve tarih yazma iddialarından çok uzaktadır.
Her zamanki gibi performans üzerinden oynamalar yaparak halkın kaliteli sağlık hizmeti alması yerine sayısal çoklukla hizmet alması tercih edilmiş, halkın sağlığı hiçe sayılmıştır. Bu sistemle hekimlere hemen hiçbir gelir ödenmezken tıbba dayalı tüm sanayi ve sektörlerin kazanması sağlanmaktadır.
Toplum sağlığına kavuşamaz zira hekimler hekimliklerini icra edecek vakit bulamazlar, geçim darlığı içinde ve sağlıkta şiddet riski altında sadece ondan bekleneni yapmaya çalışır hale gelirler.
Biz hekimler, 12 Eylül darbesi ile yitirilen haklarımızın iadesini beklerken bir darbe daha aldık.
Bazı düzenlemeler bir gecede hazırlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle hayata geçirilirken hekimleri sakinleştirmek maksatlı vaatlerin gerçekleşmesinde ayak diremeler, oyalamalar, ben yaptım oldularla, hekimlik ve Tıp zanaatı her gün daha da kötüye gitmektedir. Bir süre önce "1 Gün 100 Bin Hekim" sloganı ile tüm sendika ve meslek örgütlerine ortak bir eylem daveti önerisinde bulunduk. Birnsüredir de “Büyük Hekim Çalıştayı” fikri ile sahanın birlikte hareket edebilmesi için sendikalar ve meslek kuruluşlarımızla uzun uğraşlar sonucunda bir araya geldik. Geçtiğimiz cumartesi günü üç saatten fazla süren geniş tabanlı bir toplantı yapma imkânı bulduk ve neticesinde pazar günü ortak bir karar ilanetmeyi öngördük.
Hekimsen kurulduğu ilk günden beri hekimlerin gasp edilen haklarını ve hak ettikleri değeri geri kazanmak için mücadele ederken, apolitik ve kararlı dik duruşuyla dün olduğu gibi bugün de sahanın umudu olmaya devam etmektedir.
Sağlık politikalarında birçok yanlış uygulama olmakla beraber, Hekimsen’in acil hayata geçirilmesini istediği talepleri:
Etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması,Malpraktis yasasının çıkarılması, Özlük haklarında iyileştirilme yapılması,Aile Hekimliği Sözleşme Ödeme Yönetmeliğinden Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğine, Hasta Hakları Yönetmeliğinden Sicil Amirleri Yönetmeliğine tıp standartlarının dışına çıkmış tüm yönetmeliklerin düzenlenmesi, Biz hekimlerin hak ettikleri gelire ulaştırılmalarıydı.
Bilindiği üzere 14 Mart Tıp Bayramı’nda en yetkili ağızlardan hekimlere birtakım müjdeler verilmiş, Hekimsen’in olmazsa olmaz dediği bu taleplerinin karşılanacağı vadedilmişti.
Ne var ki, malpraktis ve şiddet yasaları sahanın ve hekim örgütlerinin görüşlerine dahi başvurulmadan “Ben yaptım, oldu” yaklaşımı ile meclisten geçirilmiş, gelir düzeyini arttırma yönündeki düzenleme de aynı yaklaşımla meclise sunulmuştur. Bu düzenleme gerçekte gelir düzeyini arttırma değil, makyaj yapma çabasıdır. Aile Hekimlerini, Üniversite Öğretim Görevlileri ve Öğretim Üyelerini kapsamadığı gibi hastanelerde çalışan hekimlere de hemen hiçbir şey sunmamaktadır. 14 Mart günü verilen sözlerden ve tarih yazma iddialarından çok uzaktadır.
Her zamanki gibi performans üzerinden oynamalar yaparak halkın kaliteli sağlık hizmeti alması yerine sayısal çoklukla hizmet alması tercih edilmiş, halkın sağlığı hiçe sayılmıştır. Bu sistemle hekimlere hemen hiçbir gelir ödenmezken tıbba dayalı tüm sanayi ve sektörlerin kazanması sağlanmaktadır.
Toplum sağlığına kavuşamaz zira hekimler hekimliklerini icra edecek vakit bulamazlar, geçim darlığı içinde ve sağlıkta şiddet riski altında sadece ondan bekleneni yapmaya çalışır hale gelirler.
Biz hekimler, 12 Eylül darbesi ile yitirilen haklarımızın iadesini beklerken bir darbe daha aldık.
Bazı düzenlemeler bir gecede hazırlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle hayata geçirilirken hekimleri sakinleştirmek maksatlı vaatlerin gerçekleşmesinde ayak diremeler, oyalamalar, ben yaptım oldularla,hekimlik ve Tıp zanaatı her gün daha da kötüye gitmektedir. Bir süre önce "1 Gün 100 Bin Hekim" sloganı ile tüm sendika ve meslek örgütlerine ortak bir eylem daveti önerisinde bulunduk. Birsüredir de “Büyük Hekim Çalıştayı” fikri ile sahanın birlikte hareket edebilmesi için sendikalar ve meslek kuruluşlarımızla uzun uğraşlar sonucunda bir araya geldik. Geçtiğimiz cumartesi günü üç saatten fazla süren geniş tabanlı bir toplantı yapma imkânı bulduk ve neticesinde pazar günü ortak bir karar ilan etmeyi öngördük.