CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak: “Trabzon’a özel bir bakışla bakmak lazım”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak Trabzon’un sorunlarını tek tek anlattı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak Trabzon’la ilgili son derece yapıcı bir takım görüşmeler yapıyoruz” tespit ettiği sorunları tek tek Haber61’e anlattı.

Turizm, Fındık, Demiryolu konularına değinen Öztrak şunları söyledi;

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak: “Trabzon’a özel bir bakışla bakmak lazım”

“TRABZON’LA İLGİLİ SON DERECE YAPICI GÖRÜŞMELER YAPIYORUZ”

Trabzon bizim bu yıl içinde ziyaret ettiğimiz 22. il. Yaklaşık 45’i aşan il ve ilçeyi ziyaret ettik. 24 bin kilometreyi aşan bir yol yaptık. Ve bu bölümde de Karadeniz çıkartması yapmaya çalışıyoruz. Trabzon’la ilgili son derece yapıcı bir takım görüşmeler yapıyoruz içeride. Özellikle Trabzon’un sorunları hakkında son derece detaylı ve bilgi içeren sunumlar yapılıyor ve biz de bunları dinliyoruz, notlarımızı alıyoruz. Bizlerden mecliste dile getirmemizi istedikleri talepler var, takip etmemizi istedikleri hususlar var. Bunları da değerlendiriyoruz.

“TRABZON TURİZMİNİN DIŞ POLİTİKAYA BAĞLI SORUNLARI VAR”

Trabzon’da görebildiğim kadarıyla turizm son derece önemli, ciddi sorunları var ama aşılabilir. Trabzon turizm açısından önemli bir potansiyel. Ama sadece Trabzon’un kendi içinde çözebileceğinden çok dış politikaya bağlı sorunları var. Bunların bir an önce çözülmesi lazım. Eskiden olduğu gibi Arap yarımadasından turistlerin buraya yeniden gelmeye başlaması lazım. Bu ne pandemiyle ilgili ne de başka bir şeyle ilgili. Bu dış politikada yapılan bir takım hatalarla ilgili.

“NAKLİYEYLE İLGİLİ YENİ BİR VİZYONA İHTİYAÇ VAR”

Benim görebildiğim kadarıyla, ikinci önemli sorun, nakliyeyle ilgili bir takım sıkıntılar var. Daha doğrusu sıkıntı demeyelim, nakliyeyle ilgili yeni bir vizyona ihtiyacı var. Trabzon’un yerinin yabancıların da dediği gibi yükseltilmesi, farklı bir boyuta çekilmesi ve Trabzon limanının gerçekten Karadeniz’in en önemli limanlarından biri haline getirilmesi lazım. Bunun için de karşı ülkelerle bir takım işbirlikleri içine girilmesi gerekiyor. Bunların üzerine kafa yorulması gerekiyor. Trabzon’un Türkiye’nin en önemli lojistik alanlarından biri haline gelme potansiyeli var. Trabzonlular özellikle bu imkanları kullanma konusunda son derece başarılı. Kendi kendine çözümler de bulabiliyor. Dolayısıyla Trabzon’un sesine biraz kulak vermek lazım. Burada gerçekten, Trabzon limanını bugün 10 milyon ton yük kapasitesine sahip bir liman kurmuşsunuz ama 3 milyonunu ancak kullanabiliyorsunuz. Demek ki bir yerde bir sorun var. Bu 10 milyonu kullanmanız lazım. 10 milyonu kullanmaya başladığınızdan itibaren burada hayat değişir. Onun için bir de böyle bakmak lazım.

“TRABZON’A MUTLAKA BİR DEMİRYOLU AĞININ GELMESİ LAZIM”

Trabzon’un önemli sorunlarından bir tanesi içeriden malı buraya getirirken maliyetlerin yüksekliği. Bu iş sadece tırla olmuyor, sadece havayoluyla da olmuyor. Bu işin demiryoluyla olması lazım. Burada şöyle bir sorun var Trabzon’a mutlaka bir demiryolu ağının gelmesi lazım. Bizim milletvekilimiz Ahmet Bey, mecliste komisyonda yaptığı konuşmada, bu kadar Trabzonlu, bu kadar Karadenizli işbaşında, Cumhurbaşkanından tutun Devlet Demir Yolları Genel Müdür Yardımcısına kadar ama burada bir tane düzgün demiryolu ağı, Trabzon’u içine alan bir demiryolu ağı. Antalya’nın malını buraya indirecek, Mersin’deki ya da Adana’daki tarım ürününü buraya indirecek, buradan çok daha ucuza Rusya’daki diğer limanlara sevkini sağlayabilecek bir takım şeyler alt yapının kurulmadığını gösteriyor. O bakımdan vekilimiz bunu dile getiriyor, burada herhalde iktidar partisinin vekillerinin de bunu görüyor olması lazım ama ortada hiçbir şey yok. Dolayısıyla Trabzon’un bir liman kenti olarak yukarıya taşınabilmesi için bir takım altyapı yatırımlarına ihtiyacı var ama bu altyapı yatırımları nedense sürekli bir çekişme içinde. Yok hat değişiyor yok güzergah değişiyor, Trabzonlu de doğal olarak buna tepki gösteriyor.

“FINDIKTA NE EKSİK BAKMAK LAZIM”

Üçüncü olarak da fındık meselesi var. Fındıkta fiyat istikrarı meselesi gerçekten dile getiriliyor burada. Son derece önemli. Bir ülke düşünün, fındıkta üretimde dünyada tekelsiniz, fiyatı sizin tespit etmeniz, sizin belirlemeniz gerekir ama yıllardan beri bu iş olmuyor. Ne eksik var buna bakmak lazım. Yani depolama mı eksik başka bir düzenleyici denetleyici bir kurum mu olması lazım devrede. Veya Amerika’da olduğu gibi daha güçlü bir takım kooperatiflerin kurulup bunların stoklama ve satış politikalarını belirleyerek istikrarını mı sağlaması lazım. Dünyanın her yerinde bu tür organizasyonlar var. Buralara bir bakmak lazım. Türk lirasının bugün değerinin düşmesi nedeniyle fındık fiyatlarının çok yukarıya gitmesi lazım. Övünüyor ya Cumhurbaşkanı, Avrupa’dan daha ucuza akaryakıt satıyoruz diye, esas yapılması gereken şey fındığın fiyatı düşmeden, Türk lirasında meydana gelen bu kaybın fındık üreticisine yansıtılması lazım. Bu kayıp aynı zamanda akaryakıt fiyatlarına da yansıyor, fındık üreticisinin kullandığı gübreye de yansıyor, başka yerlere de yansıyor. Dolayısıyla bu konunun dikkatle ele alınması ve hem girdilerde hem de satış fiyatlarında bir istikrarın sağlanması gerektiği fındıkta ortaya çıkıyor. Burada tabi diğer sorunları de dinledik, mesela çok önemli bir sorundan bahsedildi. Yıllardan beri, ben devlet planlama teşkilatında çalışırken de bu konu çok önemliydi. Karadeniz’de somon üretimi. Yani bu somon üretimi meselesi öyle bir potansiyel ki bu fındık kadar önemli olabilir bu bölge için. Ama her nedense bizim devlet planlama teşkilatında balıkla ilgili sektörümüzün uzmanlarının uzun yıllar bu konuda çok ciddi faaliyetler göstermesine rağmen bu yeterince hızlı olmuyor.

BALIKÇILARIN SORUNLARI İÇİN TEKNEYLE YOLA ÇIKTI

Balıkçılığın sorunlarını dile getirmek üzere yine bizim masamızın üyeleri, tarım masasının üyelerinden biri olan Sinop milletvekilimiz Sayın Barış Karadeniz, tekneyle beraber balıkçılığın sorunlarını hem anlatmak hem de çözüm yollarını anlatmak üzere yola çıktı. O tekneyle yoluna devam edecek, bir şekilde balıkçıların sorunlarına çözüm bulunmasını isteyecek.

“KREDİYLE ESNAF AYAKTA DURAMIYOR”

Bu pandemi bir dünya savaşı gibi. Bu dünya savaşından en az zararla çıkacak ülkeler bu savaşın galipleri olacak. Kendi esnafları yıkılmasın ayakta dursun, kendi sanayileri kendi çalışanları ayakta dursun diye dünyadaki diğer ülkeler ne yapıyor buna bir bakmak lazım. Biz ne yapıyoruz buna bir bakmak lazım. Ben size iki tane rakam vereyim. Bize benzeyen ülkeler arasında, esnafına bütçesinden doğrudan destek veren, GSYH’ye oranla en düşük destek veren ikinci ekonomiyiz. Sondan ikinciyiz yani. Buna karşılık, bize benzeyen ekonomiler arasında esnafına en fazla borç veren ikinci ekonomiyiz. Demek ki biz ne sanmışız, esnafa borç vererek ayakta tutabiliriz. Esnafı borca batırarak ayakta tutabiliriz. Bugün esnaf ne istiyor biliyor musunuz? Kısa çalışma devam etsin diyor. Kısa çalışma ödemelerini yapın diyorlar. Bizim kredilerimizi erteleyin diyorlar, yeniden yapılandırmayın erteleyin diyorlar. Bu ne demek biliyor musunuz? Yeniden yapılandırıldığı zaman yüzde 18- 19 faiz uyguluyorsunuz. Eski faizimle benim kredimi erteleyin diyor. Demek ki burada bir yanlışlık var. Demek ki krediyle esnaf ayakta duramıyor. Ve yapılması gereken Avrupa’nın yaptığı gibi doğrudan destek vermek. Esnafın ödeyemediği vergiyi, kirayı, ücreti devlet karşılamak zorunda. Ki bugün aşılamadan sonra ekonomi normale dönmeye başladığında esnaf dimdik ayakta olsun. Şu anda esnafın sıkıntıları büyük. Bu pandemi sürecinde izlenen destek yerine borç stratejisinin etkilerini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Bunlar çeşitli sektörlerde önemli sıkıntılara neden olacak. İçeride de zaten bu sıkıntılar dile geldi.

TRABZON’A ÖZEL BİR BAKIŞLA BAKMAK LAZIM

Trabzon kadim bir şehir. Asırlardır çok büyük bir ticaret merkezi ama hak ettiği yerde mi? Biraz önce de söyledim, değil. Trabzon’a özel bir bakışla bakmak lazım. Trabzon’un bir Türkiye’yi arkasına katıp sürükleyecek bir projeyle, Trabzon’u bir lokomotif olarak görerek projeleri de bu yönde dizaynetmek lazım.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler