Trabzon'da, evliliklerinde 57 yılı geride bırakan Cengiz ve Şükriye Alpaslan, coğrafi işaretli Sürmene bıçağı üretiminde de birbirine destek oluyor.
Sürmene ilçesinde yaşayan Cengiz Alpaslan, dede mesleği bıçakçılığı çocukken babasından öğrendi.
Evlendikten sonra bıçaklar için kılıf yapımını öğrettiği eşi Şükriye Alpaslan'la mesleğini paylaşan Alpaslan, yıllar içerisinde Trabzon'un yanı sıra yurt dışında farklı işler yapsa da bıçak üretimini sürdürdü.
Cengiz Alpaslan'ın, evinin alt katındaki 20 metrekarelik atölyesinde tamamen geleneksel yöntemlerle yaptığı bıçaklar, eşinin diktiği deri kılıfların ardından satışa hazır hale geliyor.
Alpaslan çifti, ürettikleri el emeği bıçaklarını, iş yerlerinin yanı sıra özel siparişte bulunan müşterilerine ulaştırıyor.
75 yaşındaki Alpaslan, Sürmene bıçağı üretimini 7 yaşındayken öğrendiğini söyledi.
Bir dönem Of'ta iş yeri açtığını, alabalık çiftliği işlettiğini, Almanya'ya giderek çeşitli işlerde çalıştığını anlatan Alpaslan, bu süre içerisinde de dede mesleğini sürdürdüğünü belirtti.
5 çocuk babası Alpaslan, Sürmene ilçesindeki evinin alt katında kurduğu atölyede körük ocağında bıçak ürettiğini ifade ederek, "Babam bu mesleği kayınbabasından öğrendi, ben de babamdan öğrendim. Onlar da Rum bir ustadan öğrenmiş." dedi.
Meslek hayatı boyunca 10 çırak yetiştirdiğini kaydeden Alpaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emekli olunca kurtulacağız demiştik ama emeklilikten sonra da bu işe devam ettik. Bir adam çalışmadıktan ve bir işe yaramadıktan sonra ha yaşamış, ha yaşamamış. Çalışmaktan mutlu oluyorum. Birilerine faydalı olmaktan daha çok mutlu oluyorum. Yeter ki biz gittikten sonra güzel anılarla anılalım."
Alpaslan, saat 07.00'de başladığını üretimi 12.00'ye kadar sürdürdüğünü söyledi.
Yaptığı bıçakları 20'yi aşkın iş yerine sattığını aktaran Alpaslan, "Beni aradıkları zaman mutlu oluyorum. Demek ki ben hala bir işe yarıyorum ki benden bir şey istiyorlar." ifadesini kullandı.
"Sipariş olmadığı zamanlarda da bıçak yapmaya devam ediyorum"
Alpaslan, üretimde kendi alet takımlarını kullandığını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu mesleği çok sevdim. Sağlığım el verdiği sürece haftanın 5 günü atölyeye iner, üretim yaparım. 20 metrekarelik alanda bıçak üretiyorum. Tek kişiyim, bana yetiyor. Sürmene'de bıçakçılıkla uğraşan akrabalarım var. Özel siparişlerinde kendilerine yardım ediyorum. Sipariş olmadığı zamanlarda da bıçak yapmaya devam ediyorum."
Yaptığı bıçakları bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanlara hediye ettiğini, bazı bürokratların da satın aldığını anlatan Alpaslan, "Allah sağlık ve ömür verdiği sürece bu mesleği devam ettireceğim." dedi.
Alpaslan, kendisine yardım eden eşinin bu meslekte 55 yıllık tecrübesi olduğunu aktardı.
Hayatı paylaştıklarını dile getiren Alpaslan, "Bizde 'O senin, bu benim.' diye bir şey yok. 'Böyle dedim, böyle olacak.' deseydik 57 yıl böyle gitmezdi. Bıçağı atölyede yaparım, kılıfını dikmeyi evde beraber yaparız. Ben taslak olarak veririm, eşim tamamlar. Bu onun görevi olmuş. Bıçağın kılıfını beraber yaparız. Yemek yaparız, hastalandığında bulaşıkları yıkadığım da oldu." diye konuştu.
73 yaşındaki Şükriye Alpaslan ise bıçaklara kılıf dikmeyi eşinden öğrendiğini belirterek, "Yıllardır ona yardım ediyorum. Hala bıçakçılıkla uğraşıyoruz. Hem hayatı hem işi paylaştık. O hazırlıyor, ben dikiyorum. Evde de yardımcı oluyor." dedi.
Kaynak: