Trabzon’da Fatih Devlet Hastanesi’nin önünde basın açıklamasında bulunan Türk Sağlık Şen Trabzon Şubesi, çalışanların ücretlerinin günümüz hayat ve ekonomik şartlarının oldukça gerisinde kaldığını belirtti.
Basın açıklamasında bulunan Türk Sağlık Şen Trabzon Şube Başkanı Mustafa Serdar, “Ülkemizde ve dünyada yaşanan coravirüs pandemisinde ve 6 Şubatta 11 İlde peş peşe yaşanan ve büyük yıkım ve can kaybına yol açan deprem felaketinde hayatlarını kaybederek şehit olan sağlık çalışanları ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve ülkemize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Salgın ve deprem afetinde yüksek sorumluluk, vatan, millet sevdasıyla gece gündüz demeden cansiperhane görev yapan tüm sağlık çalışanlarına müteşekkiriz. Emek ve çalışmaları asla unutulamaz. Allah bir daha böylesine acı ve dayanılmaz felaketleri yaşatmasın. Türk Sağlık-Sendikası olarak sağlık ve sosyal hizmet kurumları (Sağlık Bakanlığı, Üniversite sağlık kuruluşları, Adli Tıp Kurumu ve Ash müd.) çalışanlarının ücretlerinin günümüz hayat ve ekonomik şartlarının oldukça gerisinde kaldığını uzun zamandır yaptığımız basın açıklamalarıyla, çeşitli etkinliklerle ve yetkililerle yaptığımız görüşmelerde dile getiriyoruz.
"ZAM VE REFAH PAYI UYGULAMALARININ HAYATA GEÇİRİLMESİNİ BEKLİYORUZ"
Yüzdelik zam ve enflasyon farkıyla ödenen 2023 yılı Ocak ayı maaşları üç ayda erimiş, alım gücü zayıflamıştır. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının maaşlarının erimesinin önlenmesi ve alım gücümüzün daha da gerilememesi için maaş ve ek ödemelerimize ilave artış, seyyanen zam ve refah payı uygulamalarının hayata geçirilmesini bekliyoruz. Sağlık kurum ve kuruluşları ve hastanelerde nitelikli hizmetin sunucusu coronavirüs (covit) pandeminin kahramanları olan sağlık çalışanlarının ücret skalasında hak ettikleri yeri mutlaka almalarını bekliyoruz.
Ek ödeme yönetmeliğinde önceki yıl yapılan değişiklikle birlikte taban ve teşvik ek ödeme sistemine geçilmiş, ancak kurumların döner sermaye bütçelerine binen ilave mali yükler nedeniyle sağlık bakanlığı ve üniversite hastaneleri çalışanları özellikle teşvik ek ödemesinden hakkıyla faydalanamamaktadırlar.
“HAK ETTİKLERİ ÜCRETİ İSTİYORLAR”
Zor şartlarda bulaşı risk ve şiddet tehditi altında mesleklerini icra etmeye çalışan Hekim, Hemşire, Ebe, Sağlık Memuru, Laboratuvar, Röntgen, Diyaliz, Anestezi Teknisyeni,Att,vb gibi 39 sağlık meslek mensubu, Sarp coğrafyamızda binbir zorlukla akıllarında sadece hayat kurtarma düşüncesi olan 112 sağlık çalışanları diplomalarının ve emeklerinin karşılığı ücreti istiyorlar. Sağlık ekibinin parçası olan Memur, Şoför, Hizmetli vb gibi birçok meslek çalışanı hak ettikleri ücreti istiyorlar. Hastanelerin acil servislerine entegre hasta nakil birimlerinde ve benzer ünitelerde çalışanlar ile 112 ash'de çalışanlar riskli birim ek ödeme katsayısından faydalanmalıdırlar.
Aynı meslek, aynı eğitim ve aynı çalışma yılına sahip çalışanların çalıştıkları hastaneler, birimler ve üniteler arasında ek ödeme ücret farklılıkları olmaktadır. Ücrette adaletin tesisi için daha adil bir ek ödeme yönetmeliği yapılmalı ve ek ödeme meslek katsayıları günün şartlarına göre yeniden revize edilmeli, sağlık meslek mensubu ek ödeme katsayısı 0,32 yerine 1,5 olarak uygulanmalıdır.
Nöbet saat ücretleri artırılarak diğer çalışanların saat ücretleriyle eşitlenmelidir.
7/24 esasına göre Nöbet hizmeti ile sürdürülen sağlık hizmetlerinde gece mesaisinde çalışanlara ilave ücret verilmelidir. 850 Tl olan Eş ve 93 ve 186 Tl olan çocuk yardımı ücretleri en az 4-5 kat artırılmalıdır.
Gelir Vergisi dilimleri %15’e sabitlenmelidir. Sağlık çalışanlarının yaşadıkları geçim sıkıntısı nedeniyle yarıya düşecek maaşları nedeniyle emekli olmaktan çekinmektedirler. Bu nedenle, maaşların yanında, ilave tüm gelirler ve fazla mesai nöbet ücretleri de emekliliğe sayılmalıdır. Bu sayede de boşalacak kadrolara yeni mezun sağlıkçıların atanması sağlanmış olacaktır.
Üniversite hastanesi çalışanları Haziran ayı teşvik ek ödemesini henüz alamamıştır. Bundan sonraki aylarda da alabilecekleri şüphelidir. Zira mali kaynak olmadığı ifade edilmektedir. Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanlığı Üniversite hastanelerine ilave mali kaynak aktarmalı bölgemizin en büyük hastanesi olan Farabi hastanesi ve Tıp ve Diş Hekimlikleri Fakülteleri çalışanları mağdur edilmemelidir.
Yine, Üniversite hastaneleri çalışanlarına İllerarası, eş ve mazeret durumu tayin hakkı ile karşılıklı becayiş hakkı sağlanmalıdır.
Her toplu sözleşmede karar altına alınan ancak bir türlü uygulanmayan kreş hakkı sağlanarak çalışan anneler rahatlatılmalıdır.
Aile hekimliğinde çalışan sağlık çalışanlarının, Hudut ve sahiller sağlık çalışanlarının maaş ve ilave ödemeleri artırılmalıdır.
Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü asdep ve asdu kadrosu çalışanları asgari ücret düzeyinde maaş almaktadırlar, bu durum sürdürülebilir değildir. Mezuniyet kadrolarında çalışmaları ağlanmalıdır.
Adli tıp kurumu çalışanlarının mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir. İdari izinli günler aylık çalışma listesinden düşülmeli ve ücretleri ödenmelidir.
Birinci dereceye düşmüş tüm çalışanlara 3600 ek gösterge verilmelidir.
Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarına Memur kadrosu verilmelidir.Sınavsız idareci atamasına son verilmelidir.
Hastanelere ve sağlık kuruluşlarına tedaviye gelen bir kısım hasta ve hasta yakınlarının tehdit ve şiddetini yaşayan Hekim,Hemşire ve tüm sağlık çalışanları artık bıkmış usanmıştır. Şiddet ve Mobinge kesin çözüm bulunmalı, sağlık çalışanlarına tükenmişlik sendromu yaşatılmamalıdır.
Son iki yılda neredeyse 4-5 kat artan kira nedeniyle devlet memurları zor günler geçirmektedirler. Bu nedenle Kira yardımı veya lojman uygulaması yeniden başlatılmalıdır.
Giyim yardımı ücretleri günün hayat şartlarına göre düzenlenmeli, 150 TL gibi komik bir ücretin ödenmesi son bulmalıdır. Kadroya geçen tüm sözleşmelilere şartsız olarak eş durumu tayin hakkı verilmelidir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına ilave zam seyyanen zam verilmelidir yönündeki çalışmalarımız TBMM’nin seçim nedeniyle çalışmasını sona erdirmesiyle akamete uğramış ancak zam talebimizi başta yazılı ve görsel basın olmak üzere sosyal mecralarda devamlı sürdürmüş gündemden düşürmemiştik.
"ALIM GÜCÜ MORAL VE MOTİVASYONU DA YÜKSELTİLMİŞ OLACAKTIR"
Bu çalışmalarımız esnasında hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Mayıs ayında, işçi ücretlerine 2023 yılının ocak ayından itibaren yapılan artışlardan hareketle, Temmuz’da en düşük dereceli memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltileceğini ifade etmişti. Kamu çalışanlarının maaşlarında yaşanan erimenin ve alım gücündeki düşüşün telafi edilmesi konusunda irade ortaya konulmuş olmasını önemli ve değerli görmekteyiz.
Yapılacak düzenleme tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını memnun edecek bir düzeyde olması ve aylık maaşların yoksulluk sınırının üzerine taşıması şarttır. Bu çerçevede, 22 Bin Tl rakamının telaffuz edildiği tarihteki döviz kurları ilerleyen süreçte % 25 daha artmıştır. Bu da göstermektedir ki 22 Bin TL olacağı netleşen en düşük devlet memurunun maaşı % 25 erimiştir. Maaş zammı yapılırken bu önemli husus dikkatten kaçmamalı 22 Bin TL rakamı revize edilmeli ve hiçbir devlet memuru yoksulluk sınırı altında bırakılmamalıdır.
15 Temmuz maaşına yapılacak zammın üzerine 2023 yılı ilk altı aylık maaş zammı, enflasyon farkı ve refah payı eklenmeli, mesleklere göre kademeli artış yapılmalıdır. Sağlık çalışanları olarak çalışırken sorunsuz ve yaşanabilir, emekli olduğumuzda da gelecek ve geçinme kaygısı taşımayacağımız yoksulluk sınırının üzerinde tüm ücretlerin emekliliğimize sayılacak şekilde hak ettiğimiz bir ücret istiyoruz.
Türk Sağlık-Sen olarak önerilerimizin karşılık bulması halinde çalışanların yaşadığı kayıplar karşılanacak, emek ve alınteri karşılık bulacak 2023 yılı için nitelikli bir maaş artışı yapılmış ve çalışanların alım gücü moral ve motivasyonu da yükseltilmiş olacaktır. Bu talep ve önerilerimizin karşılık bulmasıyla yeni hükümetimiz de güzel bir başlangıçla Türk Yüzyılı’na uygun bir kamu yönetimi anlayışı için ilk adımı atmış olacaktır.
Kaynak: