Trabzon'da "Sepsis Farkındalık Etkinliği" düzenlendi
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) "Sepsis Farkındalık Etkinliği" düzenlendi.
Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanlığınca, "Dünya Sepsis Günü" dolayısıyla KTÜ Farabi Hastanesi Prof. Dr. Aydın İnal Amfisi'nde, "Sepsis Farkındalık Etkinliği" düzenlendi.
Programda, KTÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı, aynı zamanda da Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ulusoy, katılımcılara "Sepsisde Tedavi", KTÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Aksoy ise "Sepsis Epidemiyolojisi ve Tanı" başlıklarında sunum yaptı.
Prof. Dr. Ulusoy, genellikle zatürre, ishal gibi enfeksiyonlara bağlı gelişen sepsisin, küresel bir sağlık sorunu olduğunun altını çizdi.
Her yıl yaklaşık 50 milyon insanı hasta eden sepsisin, en az 11 milyon kişinin ölümüne neden olduğunu vurgulayan Ulusoy, "Benzetmek gerekirse sepsis ile her 4 saatte bir Titanik gemisi, 2 bin 200 yolcusu ile sulara gömülüyor. Sepsis ile her 24 saatte bir Aspendos Antik Tiyatrosu 12 bin izleyici ile yıkılıyor." dedi.
Ulusoy, dünyada her 5 ölümden 1'inin sepsis nedenli gerçekleştiğine dikkati çekerek, hastane maliyetlerinde de sepsisin birinci sırada yer aldığını aktardı.
Global sağlık sorununda erken tanı ve müdahalenin hayati önem taşıdığını belirten Ulusoy, sepsis hastalarının yüzde 40'ının çocuklardan oluştuğunu kaydetti.
Ulusoy, sepsisin, 3-4 kanser çeşidinin toplamından daha fazla insanı öldürdüğünü dile getirerek, "Günümüzde en öldürücü hastalık bu. Kovid'in bile ölümlerinin en büyük sebebi sepsis. Kovid yüzünden hayatını kaybeden insanların yüzde 80'i aslında sepsis yüzünden hayatlarını kaybetti. Bunlar tüm dünya literatürlerinde mevcut." diye konuştu.
Sepsis tedavisinde erken tanının çok önemli olduğunu ifade eden Ulusoy, şu değerlendirmede bulundu:
"Dünyada 2,8 saniyede bir ölümün gerçekleştiği global sağlık sorunu sepsiste erken tanı ve müdahale hayati önem taşımaktadır. Erken tanı için de farkındalık gerekiyor. Vücutta lekelenme var, ölecek gibi bitkin hissediyor, kırgınlığı var, idrar yapamıyor gibi bulgular varsa vatandaşların enfeksiyon uzmanına ya da acile gitmesi gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken ise kulaktan dolma bilgilerle antibiyotik kullanarak tedaviye çalıştığında hastalar septik şok noktasında acile geliyor, o zaman da yoğun bakım destek tedavileri için çok geç oluyor."
Ulusoy, geçen günlerde gerçekleşen Berlin Sepsis Deklarasyonu'nda Türkiye'nin de yer aldığını anımsatarak, "Berlin Sepsis Deklarasyonu'ndaki 16 ülkeden birisi bizim Bakanlığımız. Bu çok önemli. Sepsisin düzeltilmesi için çaba harcayan ülkelerden birisiyiz. Bu da çok anlamlı ve değerli, fakat yeterli mi? Değil. Sepsisi sıfır ölüm noktasına getirmek için daha da fazla çaba harcamak gerekiyor." dedi.
Kaynak: