Denetleme Kurulu açıkladı! Trabzonspor'daki kara tabloyu gözler önüne serdi
Trabzonspor Denetleme Kurulu, yaklaşan Olağanüstü Genel Kurul öncesinde Gazeteciler Cemiyeti'nde Trabzon basınıyla buluştu.
Trabzonspor Denetleme Kurulu Başkanı Mahmut Ören ve Yönetim Kurulu Üyeleri, yaklaşan Olağanüstü Genel Kurul öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Başkan Ören yaptığı açıklamada Trabzonspor'un borcunu, acil yapılması gereken ödemeleri ve genel tabloyu değerlendirip bilgiler verdi.
Ören açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Geçmişte yaptığımız açıklamalarımızda;
Trabzonspor’un sorunlarının çok ağır olduğunu,
Ekonomisinin taşınamayacak boyutlara ulaştığını,
Daha önceki durum ne kadar kötü ise şimdiki durumun daha da vahim olduğunu,
Trabzonspor Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun işlerinin çok zor olduğunu,
Bu durumdan sadece Trabzonspor camiasının tek vücut olarak kurtulabileceğini,
Trabzonspor’un kurtuluş reçetesinin, kuruluş ayarlarına geri dönülmesiyle mümkün olabileceğini,
Kurtuluşun özümüze, yani altyapıya dönerek, üretimle mümkün olabileceğini,
Vurgulamıştık.
Ve şunları söylemiştik.
“56 yıllık Trabzonspor tarihi içinde, ilk 10 senede 6 şampiyonluk kazanan yöneticilerle, son 39 yılda 2 şampiyonluk kazanıp ekonomik başarısızlık yaşayan yöneticiler arasında en belirgin fark, akılcı bir öz güven ile içgüdüsel arayışlara dayalı panikçi bir duygu olduğu açık seçiktir”
“Başarısızlıktaki en büyük neden bir şehrin üreterek ortaya çıkardığı Trabzonspor'un varoluş değerlerine yabancılaşmış, bencil ve popülist bu yönetici profilidir. Şu andan itibaren Trabzonspor küllerinden ya yeniden doğacak ya da diğer kulüplerin başına geldiği gibi tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaktır. Özgür iradesini ve bilincini ortak akla dönüştüremeyen, kibirden kurtulamayıp Trabzonspor üst aklına geçemeyenlerin Trabzonspor’a yaşatabileceği tek şey, tarih sahnesinden silinmektir.”
Tespitlerimiz bugün de aynen güncelliğini korumakta ve devam etmektir.
Kulüplerde yaşanan bu ekonomik çöküntü, mevcut sportif ve idari kadrolarda küçülmeyi ZORUNLU kılmaktadır. Ancak bu küçülme, kulübü beklenen hedefin çok uzağına da itebilir. Bu nedenle bir taraftan borç azaltırken, diğer taraftan de hedefsiz kalınmamalıdır. Herkes saha sonuçlarını değil kulübü kurtarmayı hedeflemelidir.
Ayrıca meselelere de sadece skor odaklı bakılmamalıdır. Çünkü bu, yönetenler üzerinde, galipsen "çok başarılı", yaptığın işler tümüyle "doğru", mağlupsan "çok başarısız", yaptığın işler "tümüyle yanlış" algısı oluşturarak, tribünlere sirayet edip yönetenler üzerinde olumsuz baskıya yol açarken, yeni yanlışlar yaptırmaktadır.
Değerli basın mensupları /camia ve kamuoyu,
Geçen sezon kazanılan şampiyonluk hiç şüphesiz çok önemli olsa da kasadaki çaresizliğin üstünü örtmüş ve sorunları bugünlere taşımıştır. Aslında şampiyon olunduğu için değil, süreç yönetilemediği için borç artmış ve gelirler, giderler belli olmasına rağmen şampiyonluk sonrası bilinçsizce yapılan transferler borcu daha da artırmıştır.
Halbuki yeni oyunculardan çok daha iyi, çok daha uygun maliyetli oyuncular transfer edilebilirdi. Aksine Dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanamayacak bir durumla şampiyon olan takıma 15 transfer yapıldı. Şampiyonluğun getirdiği maddi ve manevi kazanımlar akılcı kullanılabilseydi, ekonomik durum bugün daha rahat olurdu
Gerçekçi olup şampiyonluk tahvilini zamanında paraya çevirmeyenlerin, kulübe getirdiği kasa zorluğu için illaki bir sorumlu ararsak, emin olun bu duruma sesiz kalan, destek veren herkes pay sahibi olur. Bu noktada ise biz kulüp yönetimlerini değerlendiririz, binlerce kişiye rağmen yanlışa "yanlış" diyemeyenlerin organizasyonunu eleştiririz.
Geçmişte teknik direktör, sportif olarak transferlere “olur” vermiş olabilir ancak, mali ve idari olarak sorumlu olan Yönetim Kurulu’nun bu transferleri yapması kabul edilebilir bir iş değildir...
Oysa kentin yetiştirdiği yöneticilerinin gayreti, teknik direktörlerinin emeği ile altyapıdan oyuncu yetiştirmekte büyük marka olmuş bir kulübün, yetiştirdiği oyunculardan faydalanmak yerine, yıllarca orantısız yabancı oyuncu transfer etmesi, borç birikiminde de büyük etken olmuştur. Artan borç yığınına karşı bu, tamamen popülist bir davranıştır.
Bu konuda yıllarca akla dayalı yapılan uyarılara kulaklarını tıkayan yöneticilerin ya da Trabzonspor’un var oluş değerlerine yabancılaşmış popülist yöneticilerin, yığınla yaptığı fahiş transferlerle kurulan kadrolarda fazlaca yabancı oyuncu bulunması ve bunların sözleşmelerinin Euro cinsinden olması sebebiyle artan kur farkıyla sözleşme bedellerini ödemek için kullanılan banka kredi faizlerinin etkileri bugünkü ekonomik durumu çok net yansıtmaktadır.
Sevgili Trabzonsporlular,
Denetim Kurulu raporunda yazılı öz sermayenin eksi 2 milyar 157 milyon lira olma; “Trabzonspor, tüm futbolcularını, gayrimenkullerini, yani her şeyini satsa borcunu karşılayamaz” anlamını ortaya koymaktadır.
Ayrıca bağımsız denetçi de; “İşletmenin olağanüstü seviyedeki öz sermaye kaybının Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesinde göre "Şirket borcunun sürdürülebilir olmadığına” dikkat çekmiştir.
İşin özü;” Varlığımız borcumuzu karşılamayacak seviyededir.”
Maalesef yıllardır kentin kulüpçülük kültürünü alamamış, hayatını popülistlik üzerine kurmuş insanlar, yönetimlerde çoğunluk olunca bu son kaçınılmaz olmuştur.
Asıl üzerinde durulması gereken yer de çarkın bundan sonra nasıl döneceğidir.
Artık Trabzonspor için kaos değil, acil çözüm üretmek ve şapkayı önümüze koyup, karar verme zamanıdır.
Camia da iyi bilmekte ki; “hep birlikte maddi manevi destek olsak dahi devlet yardımı olmadan borçlar ödenemez,” sadece ötelenir.
Bu için yönetimle birlikte camia da acilen “ne istiyoruz? ve ne yapalı” sorusunu tartışarak cevap bulmalı, mutabakata varmalı ve taraftarları bilgilendirmek, bilinçlendirmek şartıyla da hareket etmelidirler.
Sesi yüksek olanların değil, sözü yüksek olanların oluşturduğu yönetimlerin elbirliğiyle;
1- Repütasyon,
2- Bilanço Yönetimi,
3- Avrupa kupaları,
4- Şampiyonluk gibi çok önemli hedefleri belirlenmeliler, İlk İkisini sabırla yerine getirilmeliler Maceraperest kişilere ve projelere itibar etmeden, hedefler doğrultusunda, gerçekçi bütçeler yaparak, ona sadık kalarak kulübün ödeyebileceği maaş bütçesi ile takım kadrosu kurmalıdırlar.
Ayrıca gider kalemlerimize baktığımızda faiz, futbolcu, teknik kadro maliyetlerimiz çok yüksektir. Bu nedenle İzleme Komitesince beğenilen bütçeye uygun yerli, yabancı oyuncuları, teknik direktör onayıyla transfer edilmelidirler. Altyapıdan kadroya mutlaka oyuncu katmalıdırlar.
Sezon başı borca borç bindirerek yapılan maliyeti çok yüksek 15 transferden yüksek bonservis bedel getirebilecek olan futbolcular göndermelidirler Teknik kadro dışında pirim dağıtılmamalı, her alanda tasarruf uygulamalıdırlar.
Kişilerin değil, kurumun istikbalini düşünerek yeni bir yapılanmayla geleceğin iskeletini yaratıp, üst sıralara oynayacak daha düşük maliyetli, daha genç, daha dinamik bir takım kadrosu oluşturmalıdırlar.
Mevcut 41 milyon Euro olan futbolcu bütçesinin sürdürülebilir maaş bütçesi olmadığından, 18 milyon Euro civarına indirmeliler ve adım adım hedeflere yürüyerek, borcu çevrilebilir bir noktaya getirmelidirler…!
Bunun için Trabzonspor yönetim kurulunda bulunmaya talip olanlardan daha çok yönetmeye talip olan nitelikli kişilerin olması, tek karar verici patron başkan anlayışından sıyrılıp, ortak akıl taşıyan ekip anlayışına geçilmesiyle, borç verip ekonomik katkı sağlayanlar kadar, zamanını kulüp için harcayanlar, çözüm üretecek, bilgili, nitelikli ve liyakat sahibi olanların görev almaları hayati önem arz etmektedir. Kanaatindeyiz…
Önümüzdeki gelirler hayali olarak tahmini bütçeye koyuluyor.
Okuduğumuz raporu genel kurula her seferde vurguluyoruz. Trabzonspor sorunlarının çok ağır olduğunu söylediğimiz tarih 4 Nisan 2018. Basına da FAX ile yayınladık. 2018’de. Daha geriye gidersek 2015’te. 2014’te. Her açıklamamızda borcun çok olduğunu vurguladık.
Gider kalemlerimize baktığımızda futbolcu, teknik kadro maliyetlerimiz ile profesyonel faaliyet giderlerimizin bir hayli yüksek olduğu gözükmektedir diyoruz.
Genel Kurul kararı alma yetkisi usulsüzlük alma yetkisine dayanarak ver. Tahmini bütçe geçiyor Genel Kuruldan. Onu aşmadıkça sorun olmuyor.
İbraya gidiyoruz. Bunun herhangi bir yaptırımı olmuyor. Tahmini bütçeyi kimse konuşmuyor. Tahmini bütçe geçtikten sonra diğer ibranın bir anlamı yok.
Bankalar ile ödemeler 2024’te başlanacak. Şu an faiz ödüyoruz. Gelecekte devlet desteği tekrar olmadıkça tüm kulüplerin bunu ödeme şansı yok.
Kullanılan kredilerin faizlerinin ödenmesinde sorun yok ama anapara devreye girdiğinde ödenme ne olur kestiremiyorum. Devlet desteği olmadan ödenmesinin şansı yok. Anapara ötelenebilir, devlet revize edilebilir. Bunu kulüplerin gelirleriyle ödemek mümkün değil.
Daha evvel 500 bin milyon dolara gelen yayın geliri şuan 120 milyon dolara geldi. Gelirler aşağıya düşüyor, giderler yukarıya çıkıyor. Bu tehlike sadece Trabzonspor için değil tüm kulüpler için var. Bu borç sarmalından kurtulmak zor.
31 Mayıs’a kadar ödemesi gereken meblağ Euro olarak 31 Milyon Euro. Bunun çok can alıcı tarafı 16 milyon Euro’nun acilen ödenmesi gerekiyor 31 Mart’a kadar.
Futbol ailesi dediğimiz futbol kulüpleri, futbolcular, menajerler, futbol ailesi dışında UEFA’nın kriterleri içerisinde olduğu için SSK, vergi daireleri borçları futbol ailesiyle birlikte ödenmiş olması lazım. 16 milyon borcumuz var bu aşamada. 31 Mart’a kadar bunu ödememiz lazım. Olmazsa olmaz ödeme 16 milyon Euro.
Diğerleri 3 ayda da, Mart’ın içinde de 5 milyon var. Mart-Nisan-Mayıs, 15 daha ilave ederse 31 milyon Euro. 15’inin gecikmesi olabilir ama 16’sının 31 Mart’tan sonra tolerans şansı yok.
Transfer yasağı geldiğinde başarılı olan bir yasak geçirmiştik. İskeleti, Yusuf’ların, Uğurcan’ların, Abdülkadir’lerin çıktığı bir yasak yaşamıştık.
Haber61 - Spor Servisi -