Trabzonspor’un Galatasaray’a karşı harika futbolunu görünce Bodrum maçı da müthiş olur dedik, herkes gibi…
Fakat, Trabzonspor ölüp ölüp dirildi Bodrum maçında. İnanın kalede Uğurcan Çakır olmasaydı farklı bir mağlubiyet bile alabilirlerdi. Yani durum o kadar vahimdi…
Trabzonspor defansının evlere şenlik halini de yazmamız gerekiyor. Ali Şahin berbat ötesi oynadı. Rakibine kaptırdığı o top, az kaldı Trabzonspor kalesinde gol oluyordu. Dua etsin kaptanı Uğurcan’a…
İkinci yarıda Şenol Güneş hemen Ali Şahin’i oyundan aldı ve yerine Enis Destan’ı dahil etti. Doğal olarak takım içerisinde de önemli değişimler oldu. Mendy gene stopere döndü Lunsdram ile birlikte ve daha dengeli oynadıklarını da söyleyebilirim. Şenol hoca bir türlü gol bulamayınca forvetini de ikiledi. Banza ve Enis ile birlikte, doğruyu da yaptı…
Asıl kafama takılan Nwakaeme’nin durumuydu. Bodrum maçında o beklenilen performansından uzak bir görüntü verdi. Gene de takımın en iyilerindendi ama maça damga vurmasını hep bekledik. Galiba bu durumu ilerleyen yaşına bağlamamız gerekiyor…
Şenol Güneş, Cihan Çanak’ın yerine Umut Güneş’i de aldı ve oyuna girer girmez de müthiş sert şutu kaleci Sousa tarafından son anda kornere gönderildi. Haa bu arada Bodrum’un kalecisi Sousa’yı kutlamamız gerekiyor. O da Uğurcan gibi net gol pozisyonlarını kurtarmayı becerendi. Kısaca iki takımın da kalecisi çok iyi işler yaptılar ve alkışı kesinlikle hak ettiler…
Sonuç olarak, Trabzonspor hiç pes etmediği karşılaşmanın sonlarına doğru Pedro’nun ayağından bulduğu harika golle inanın derin bir nefes aldı ve altın değerindeki 3 puanı hanesi yazdırmayı başardı.
O harika gol var ya Trabzonspor taraftarlarını da o kadar sevindirmişti ki, inanın şampiyon olmuşlar gibiydiler diyebilirim.
Not: Aslında Trabzonspor’un Bodrum galibiyeti ‘sırat köprüsünden geçmiş gibi’ değerliydi desem abartmamış olurum değil mi?