Kendisini böyle cezalandırdı
Evlenme planları yaptığı sevgilisiyle ilişkisinin bitmesinden kendisini sorumlu tutan 40 yaşındaki K.Ç. her gün binlerce kişinin geçtiği Cevizlibağ metrobüs durağındaki üstgeçitte, Bir kadının onurunu kırdım, tüm kadınlardan özür dilerim yazılı pankart
Yayınlanma:
Evlenme planları yaptığı sevgilisiyle ilişkisinin bitmesinden kendisini sorumlu tutan 40 yaşındaki K.Ç. her gün binlerce kişinin geçtiği Cevizlibağ metrobüs durağındaki üstgeçitte, Bir kadının onurunu kırdım, tüm kadınlardan özür dilerim yazılı pankart tutarak kendi kendini cezalandırdı.
OTOMATİK kepenk üreten bir atölyenin sahibi 40 yaşındaki K.Ç., sevgilisini üzüp ilişkinin bitmesine neden olduğu için kendini cezalandırdı. Cevizlibağ metrobüs durağındaki üstgeçitte elinde Bir kadınının onurunu kırdım. Tüm kadınlardan özür dilerim yazılı pankartla 1.5 saat bekleyen K.Ç., 40 yıl bekleyip bulduğum, ilk gördüğümde Tanrı'nın kulağıma 'İşte bu' diye fısıldadığı insanı, hatalarım yüzünden kaybettim. Bir kadının onurunu kırdım. Onu kaybettim. Bunun için kendimi cezalandırıyorum dedi. İstanbul'da beş çocuklu bir ailenin ortanca oğlu olarak doğduğunu belirten K.Ç., sevdiği kadına bir enstrümanla şarkı söyleyebilmek için 5 ayda gitar çalmayı öğrendiğini belirterek, Kadınların ne kadar değerli olduğunu bile bile yine onlardan birini, hem de çok sevdiğim bir kadını çok üzdüm ve kendimi affedemiyorum dedi.
Sahiplenirken kırıp döküyoruz
Kendisinin bir hata yaptığını belirten K.Ç. Ama karşı tarafa, beni affet diyemiyorsun. Bunun için önce kendimi affetmem gerekiyor diyor. Pankartla üstgeçitte beklerken, yaşlı bir kadının karşısına geçip, Bütün erkeklerin eline bu pankarttan verip burada sıraya dizmek lazım dediğini ve bunun her şeyi açıkladığını söyledi. Bugüne kadar yaptığı en önemli şeyin bir kadına âşık olmak ve bir kadını kendine âşık etmek olduğunu belirten K.Ç. şunları söyledi: Biz erkeklerin geçmişten gelen erkek öğretisi buna engel oluyor. Bu da sahiplenme duygusudur. Bir kadını mutlu etmenin bin bir yolu varken biz bir yolunu bile bulamıyoruz. Kadını dinlemiyoruz sadece sahipleniyoruz. Onu anlamadan onu tanımaya çalışmadan üstelik. Sahiplenirken onu çok yükseğe çıkarıyorsunuz. Herhangi bir şey oluyor ve düşmek zorunda kalıyor. Orada kadın o kadar onurlu ki düşerken hiçbir yerinden tutamazsınız. Tuttuğunuz yer elinizde kalıyor, kırılıp dökülüyor.
Ona ilk görüşte âşık oldum
Bir iş ortamında tanıştığı ve ilk gördüğü anda âşık olduğu, evlenme planları yaptığı kız arkadaşıyla 10 aylık bir beraberlikten sonra kendi hataları yüzünden ayrıldıklarını belirten K.Ç., Bunu, beni affetmesi ya da bir şekilde bana dönmesini sağlamak için yapmıyorum. Ben yaptığım hatalarla, bu kadar çok sevdiğim bir kadını nasıl yarı yolda bırakırım, nasıl bundan sonra onu bensiz bırakırım, bunun için kendimi cezalandırıyorum. Bu ne aldatma, ne de şiddet, genel anlamda her erkeğin yaptığı sahiplenme. Bir kadını yeterince tanımadan, dinlemeden sahiplenmeye çalıştım. Onun kendini bana ait hissetmesine bırakmadım. Bir yolla içindeki bene yenildim dedi.
OTOMATİK kepenk üreten bir atölyenin sahibi 40 yaşındaki K.Ç., sevgilisini üzüp ilişkinin bitmesine neden olduğu için kendini cezalandırdı. Cevizlibağ metrobüs durağındaki üstgeçitte elinde Bir kadınının onurunu kırdım. Tüm kadınlardan özür dilerim yazılı pankartla 1.5 saat bekleyen K.Ç., 40 yıl bekleyip bulduğum, ilk gördüğümde Tanrı'nın kulağıma 'İşte bu' diye fısıldadığı insanı, hatalarım yüzünden kaybettim. Bir kadının onurunu kırdım. Onu kaybettim. Bunun için kendimi cezalandırıyorum dedi. İstanbul'da beş çocuklu bir ailenin ortanca oğlu olarak doğduğunu belirten K.Ç., sevdiği kadına bir enstrümanla şarkı söyleyebilmek için 5 ayda gitar çalmayı öğrendiğini belirterek, Kadınların ne kadar değerli olduğunu bile bile yine onlardan birini, hem de çok sevdiğim bir kadını çok üzdüm ve kendimi affedemiyorum dedi.
Sahiplenirken kırıp döküyoruz
Kendisinin bir hata yaptığını belirten K.Ç. Ama karşı tarafa, beni affet diyemiyorsun. Bunun için önce kendimi affetmem gerekiyor diyor. Pankartla üstgeçitte beklerken, yaşlı bir kadının karşısına geçip, Bütün erkeklerin eline bu pankarttan verip burada sıraya dizmek lazım dediğini ve bunun her şeyi açıkladığını söyledi. Bugüne kadar yaptığı en önemli şeyin bir kadına âşık olmak ve bir kadını kendine âşık etmek olduğunu belirten K.Ç. şunları söyledi: Biz erkeklerin geçmişten gelen erkek öğretisi buna engel oluyor. Bu da sahiplenme duygusudur. Bir kadını mutlu etmenin bin bir yolu varken biz bir yolunu bile bulamıyoruz. Kadını dinlemiyoruz sadece sahipleniyoruz. Onu anlamadan onu tanımaya çalışmadan üstelik. Sahiplenirken onu çok yükseğe çıkarıyorsunuz. Herhangi bir şey oluyor ve düşmek zorunda kalıyor. Orada kadın o kadar onurlu ki düşerken hiçbir yerinden tutamazsınız. Tuttuğunuz yer elinizde kalıyor, kırılıp dökülüyor.
Ona ilk görüşte âşık oldum
Bir iş ortamında tanıştığı ve ilk gördüğü anda âşık olduğu, evlenme planları yaptığı kız arkadaşıyla 10 aylık bir beraberlikten sonra kendi hataları yüzünden ayrıldıklarını belirten K.Ç., Bunu, beni affetmesi ya da bir şekilde bana dönmesini sağlamak için yapmıyorum. Ben yaptığım hatalarla, bu kadar çok sevdiğim bir kadını nasıl yarı yolda bırakırım, nasıl bundan sonra onu bensiz bırakırım, bunun için kendimi cezalandırıyorum. Bu ne aldatma, ne de şiddet, genel anlamda her erkeğin yaptığı sahiplenme. Bir kadını yeterince tanımadan, dinlemeden sahiplenmeye çalıştım. Onun kendini bana ait hissetmesine bırakmadım. Bir yolla içindeki bene yenildim dedi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.