Ortamı germeye gerek yok. Sadece aklını kullan.

Ortamı gerseler de,  ya da sen gersen de,  her gerdiğin Fenerbahçe maçında, tuzağa düştün. Adam attı golünü gitti. Yalan mı ?

Halbuki bu Fenerbahçe, son haftalarda deplasmanda rakipleri önünde fazla üstünlük kuramayan bir görüntü. Yeter ki sen bu maçın anlamını bilen kendi evlatlarınla oyna, Mustafa Akbaş, Aykut, Mustafa Yumlu, Özer, Gökhan ve Yusuf…

Hiç korkma ver bu 6 kişiye formayı Hami Hoca, yanlarına da koy en formda diğer oyuncularını Onur’u, Olcan’ı, Bosingwa’yı…

Oldu 9 kişi, peki kalan 2 kişi mi ? kimi oynatırsan oynat, hiç fark etmez. Puan gidecekse de adam gibi gitsin. Futbol inanmaktır. Konsantre olmaktır, ekip ruhudur, yüreğini sahaya koymak, rakibin ayağındaki topa kafa uzatmaktır.

                                 *

Fenerbahçe öne geçse bile, maçın 90 dakika olduğunu unutma taraftar.

Bırak rakiple uğraşmayı takımına destek ver. Top sende iken destek, rakipte iken kesilmeyen ıslık. Hangi tahrik saha dışından ve içinden gelirse gelsin. Sen önüne, saha içine bak. Sahaya bir şey atıp oyunun hızını kesme, oyunu durdurma..

Attığın yabancı cisimle  sahanı kapattırma, eğer yenilirsen 10 maç kalır ve takımın sıkıntı yaşar . Nereden bakarsan bak, sahanı TFF’nin Disiplin kurulu en az 2-3 maç kapatır.

                                     *

Senin bireysel olarak bir sıkıntın varsa Fenerbahçe ile egonu tatmin etmek istiyorsan git başka stadyumda et. Avni Aker’de değil. Taraftar desteğini verendir. Sahaya çakmak, su şişesi, taş, sopa atan değildir. Sen futbolunu oynattır, takımına hava ve moral ver. Göreceksin gerisini takım halledecektir.

"Benim takımım yenildikten sonra, saham kapanırsa kapansın" diyebilen ya da böyle düşünen bir zihniyet Trabzon ve Trabzonspor’un ancak içerdeki art niyetli düşmanı olabilir.

Taraftar grupları, aranıza tanımadığınızı sokmayın. Fenerbahçe bu maçı kaybederse şampiyonluğu da kaybeder. Bunun bilinciyle her türlü tuzağa hazır ol ama oltaya gelme. Ekmeklerine yağ mı süreceksin kupanı çalanların?

En çok senin canın acımıştır!.. En çok sen üzülmüşsündür, en çok sen sabrettin!..

Bu yüzden herkesten çok daha sahip çıkmalısın bu takıma!

                                     *

Bordo Mavili formanı giy, kaş kolunu bağla, bereni tak, bayrağını kapta  gel. Karşılaşma başlamadan yalandan bağırıp da,sesini kısma, kendini yorma .

Sesin  maç başlamadan önce değil, oynanan 90 dakika içerisinde lazım, unutma.

Bi defa şunu  kabullen, Fenerbahçe bu sezon senden daha  iyi oynuyor ve senden daha iyi takımı var. Bu yüzden rakibin oyuncularıyla değil, takımına destek vermekle uğraş. Aradaki farkı kapat.

Emniyet güçleriyle ve özel güvenlikle tartışma,yardımcı ol, işini zorlaştırma.

                                     *

Tek sıkıntı karşılaşmanın orta hakemi : Bülent Yıldırım.

Adam Trabzon-Fenerbahçe maçını 5 kez yönetmiş, 5 inde de Fener galip.

Siz golü attırın da o vermesin görelim!.. Maçı kazandırınca, futbolcularını soyunma odasına gönderme, saha içerisini açık hava diskosuna çevir. Yarım saat çalsın DJ. Kerem, siz de futbolcularınızla karşılıklı, vur patlasın çal oynasın. Onlar sahada siz tribünde , işte rakibinize yapacağınız en büyük kötülük bu olsun !..

Kazanamadın mı dünyanın sonu değil, aklında tut.

                                                              *

Joker Mustafa’nla, Dozer Cemil’inle, Kadir Özcan’ınla, Hami’nle, sahadaki 11’inle  bir Şenol GÜNEŞ gibi, ışığınla, sıcağınla rakibi çim zeminde çarpma zamanıdır!..

Her şeye rağmen TRABZON  deme, herkese rağmen TRABZONSPOR olma zamanıdır!

Yine, yeniden ve sizinle.

Haydeee,  12 Numara.

Trabzon, Lösemili çocuklar için hastaneyi, toplu taşımacılık için hafif raylı sistemi acilen bekliyor.